YEŞİLÇAM ÖDÜLLERİ?NE DAİR... BERGÜZAR?I NEDEN KIZDIRDILAR?... GECEDE NELER OLDU, NELER YAŞANDI? İŞTE MİNİ OSCAR..
Sinema sektörü çok anlamlı bir geceye ev sahipliği yaptı... Yeşilçam?ın artık kendisine ait ödülleri var... TÜRSAK?ın geliştirdiği, Beyoğlu Belediyesi?nin desteğiyle yapılan Yeşilçam Ödülleri, Oscar töreni havasındaydı... Genel Yayın Yönetmeniz Nurettin Soydan, geceye katıldı ve izlenimlerini yazdı...
Dün gece Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'ndeydim, ilk kez gerçekleşecek olan "Yeşilçam Ödüllerini" izlemek için...
Gece, son yıllardaki en derli-toplu ödüllerinden biri oldu... Lütfü Kırdar'ın o "şaşalı duruşuna ve işlevine" yakışmayan, kokteyl alanının yetersizliğine rağmen insanlar hareket etmeyi başarabildiler...
TÜRSAK, Beyoğlu Belediye ile bu önemli ödülleri, 80 yılı aşkın geçmişi olan Türk Sinemasına, daha klasik açılımıyla "Yeşilçam"a, geçde olsa kazandırdı, armağan etti...
Zaten, Beyoğlu Belediye Başkanı A. Misbah Demircan da konuyşmasında, "Yeşilçam sokağının kaldırımlarını yılda bir kaç keç değiştirerek, sinemaya destek olunmayacağını fark ettik" sözleriyle, gecikmişliğini özürünü sunuyordu herkese...
Yeşilçam Ödül Töreni, "parlak bir şekilde" lanse edilmesede, herkesin "ne olacak?" beklentisi içinde, zamanında başladı...
Sahne dekorunun güzelliği, proğram akışının neredeyse hiç aksamadan gerçekleşmesi, işin ehli ve uzmanlarıın deneyimlerinden kaynaklanmaktaydı...
Bizimde, sinemanın göbeğinde artık "Mini bir Oscar"ımız oldu...
Mini dememin nedeni ilk oluşundan... Ama, havası, tıpkı anlı-şanlı Oskar havasındaydı...
Star oyuncu katılımın yetersizliğine (ağır toplar yine ne yazık ki köşesindeydi) rağmen, gece oldukça başarılıydı...
Ödül törenini Kanal D'nin iki flash dizisi "Bıçak Sırtı" ve "Binbir Gece"nin kadrosu ağırlıklıydı...
Model, Oskar olduğuna, ödüllendirilen Sinemamacılar olduğuna göre, düşünce güzeldi...
Cem Yılmaz'ın kolundaki yılların Nebahat Çehre'sini gördüğümde...
Genç oyuncu Umut Sezgin'in kolunda da bir an için, Türkan Şoray'ı, yahut Hülya Koçyiğit'i hayal ettim.
Ama yoktular...
Bergüzar Korel'in yanına, anlı-şanlı Kadir İnanır'ımız ne güzel yakışırdı!
Ama o da yoktu her nedense!
Olmayanları sayıp, gecenin güzelliğini, içeriğini boşaltmanın bir anlamı yok kuşkusuz...
TÜRSAK Başkanı Engin Yiğitgil, bu işte uzmanlaşmış kadrosuyla, "Antalya'da, belkide hayal edip, "yapamadıklarını", Yeşilçam Ödülleri töreninde hayata geçirdi...
Yıllar yılı, Antalya'larda hayata geçen, Adana Altın Koza'larıyla, "sinemaya" hayat veren Yeşilçam'ın, artık kendine özgü bir ödüllendirme şekli var..
Emek verenleri ve düşünenleri, hayata geçirenleri kutlamak gerek...
Son bir söz:
Aklıma takıldı... Ana sponsor koca Türkcell var... Beyoğlu Belediyesi var... Sponsor Altınsay var... Dahası, "Sinemaya yeterince katkı sağlayamadık" diyen Kültür Bakanlığı var...
İnsanları ödüllendirmek güzeldi. Ama, artık, 10 bin YTL, 25 bin YTL'lerin "destek" anlamında bir katkısı olmasa gerek...
Düşünülen, "yapımlara" değil, ödüllendirilen başarılara kişisel destekse...
Tamam, şimdi anladık...
Ödül törenine katılamayan ama ödül alan Tuncel Kurtiz'in "mesajında" ilettiği gibi: Birilerine destek oluyoruz ama, kime!
Bilelim yeter...
GECENİN GAFI, MAGAZİN MUHABİRİNDEN
"Binbirgece" dizisinin yıldızı Bergüzar Koral, Yeşilçam Ödülleri Töreninin de yıldızıydı. Duruşu, kıyafeti, havası, etrafına saçtığı enerji..
Bir yıldızda olması gereken bütün özellikler var onda...
Dahası, hiç eksik etmediği ve "aileden gelen" ağırbaşlılığı, tersiyesi", Bergüzar'ı daha da parlatıyor...
Dün, bütün kameralar onun etrafından daire oluşturmuşken, bazı gözlerin "kıskançlıkla" izlediğine de tanık oldum...
Bergüzar Korel, medya mensuplarının sorularına yanıtladı ve biraz sonra, "dizideki rol arkadaşlarının" ve oyuncu Melis Sözen'in yanına gitti.
Medya ile sohbet ederken sükünetle izlediğim Bergüzar'ın büyük el kol hareketleri ve sinirli bir şekilde çevresindekilere açıklama yapmaktaydı.
Ne oldu onu bu kadar kızdıracak dedim kendi kendime...
Gazeteci Ali Eyüboğlu ve Salih Keçeci ile konuşurken, olayın atmosferine yaşayan ATV'den sevili Caner Budak geldi ve olayın anlattı..
Sabah Magazin Servisi'nden Öner, Bergüzar Korel'e o hararetli konuşmanın içinde, "Adınız Mahsun Kırmızıgül ile anılıyor, ni diyeceksiniz?" demez mi?
Bergüzar, "Ya daha neler, Olmaz böyle şey, Olmaz olsun böyle soru!" dercesine, mikrofonların bir üzerinden atmadığıyla kalıyordu...
Herkes şaşkın... Diğer mahagin muhabirleri "Haber mi atladık acaba?" diyerek birbirine bakınıyor?
Ama, gündemde Mahsun ile Bergüzar arasında böylme bir dedikodu bile yok!
Gecenin Gaf'ın patlatan magazinci kardeşimiz Öner ikinci baklayı çıkarıyor ağzından:
"Özür dilerim, sizi, Berrak Tüzünataç'a benzettim!
Güler misin, ağlar mısın halimize... Şaşkınlığın, bu kadarı da fazla değil mi?
"Kimi kime benzettiğine bak Öner'in!"^
Dua etsin ki karşısında, hanım hanımcık konuşan Bergüzar Korel vardı.
Ya, Okan Bayülgen olsaydı?
Berrak, Mahsun ve Okan!
Asıl "benzetme" o zaman olurdu Allah korusun.
Her neyse, gecenin bu "sözlü" tatsız anı, Öner'in, Bergüzar Korel'den özür dilemesiyle tatlıya bağlandı.
BergüzarRda "özrü kabul ederek", aslında "anında kriz çözümünde" ne kadar başarılı olduğunu gösterdi.
Aman, arkadaşlar, aman!
Lütfen, soru sormadan iki kez düşünüp, "Bir kez, sorun!"
İşte o zaman, taşı gediğine oturtmuş olursunuz...
GECENİN CAN KURTARANI: CEM YILMAZ
Cem Yılmaz, insanların güldüren ve etkilyen karizmasıyla nadiren katıldığı davetlerin gözdesi olmaya devam ediyor... Yeşilçam Ödülleri törenine oyuncu-manken sevgilisi Cansu Dere ile katılan Cem Yılmaz, medyanın ve davetlilerin ilgi odağı oldu... Sahnede yılların oyuncusu Nebahat Çehre ile ödül veren Cem Yımmaz, mini esprileriyle yine kırdı geçirdi... Nebahat Çehre'ye, "şöhret olmak isteyen genç bir yıldız" olarak takılan Cem Yılmaz, gözlük takarak söylediği "Sayın Bakanım" cümlesini kullanır kullanmaz salon kahkahalara boğuldu. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a "görüşüyorsunuz, bu sizin bıraktığınız bir intiba değil. Sayın Bakanım der demez herkes gülüyor" dedi.
Cem Yılmaz, Altınbaş kuyumculuk temsilcisinin , Özgü Namal'a armağan verirken, "Bu Broşu Sayın Nurgül Yeşilçay için hazırlamıştık" sözleri, şaşkınlık ve kahkahalarla karşılanırken sahneye yine Cem Yılmaz çıkarak durumu kurtardı...
İLYAS SALMAN İLE CEM YILMAZ: "SEVİŞTİLER Mİ? ATIŞTILAR MI?"
Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'ndeki davetin flaş ismi olan Cem Yılmaz'ın, bir sürü önce TV ekranında "komedyenlik" üzerine atıştığı İlyas Salman ile karşılaşması ise ortalığı hareketlendirdi. İlyas Ustasına sarılarak saygısını gösteren Cem Yılmaz'ın küpelerine takan İlyas Salman'ın "Bu küpeler de ne böyle. Şimdi ben karımı boşayıp seni mi alacağım" sözleri küçük şir şaşkınlık yarattı... Kameraların önünde yaşanan olayın büyümemesine özen gösteren Cem Yılmaz, "Bu sözleri nasıl vereceksiniz, altyazı yazarak mı?" esprisiyle işe gırgıra vurdu...
ÖDÜL TÖRENİN "AYKIRI" İSİMLERİ..
Türkiye'de gerçekleşen önemli davet ve etkinliklerinin iki ana sorunu, "kıyafet" ve "katılım" olarak kendini hep gösteriyor. Sinemaya 40 yılı aşkın süreder destek ve hizmet veren Altın Portakal Ödül Galaları'nda da, İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan sanatsal etkinlik ve organizasyonlarda da bu iki eksik hiç değişmiyor...
TÜRSAK'ın Beyoğlu Belediyesi tarafından ilk kez gerçekleştirilen "Yeşilçam Ödülleri" töreninde de bu "aykırı gelenek" hiç değişmedi. Ağır toplar yine bu önemli etkinliğe katılmadı. Genç, yaşlı bazı oyuncular "Siyah-beyaz" gecede, kah şapkları, kah blujean'larıyla ve spor kıyafetleriyle, "sakil" durdular... Yılların İlyas Salman'ı da, orta kuşan başarılı isimlerinden Güven Kıraç'ta, Bıçak Sırtı dizinin yıldızı, ödüllü oyuncu Fikret Kuşkan da, kimilerinin anlamakta güçlük çektiği "tavır"larını bu ödül töreninde de sürdürdüler...
Ama, doğrusunu söylemek gerekirse, bu gecenin güzelliğine hiç yakışmadı...