Türkiye’nin Popstar Türkiye programında sivri diliyle tanıdığı, şimdilerde YouTube programlarıyla öne çıkan ünlü televizyoncu ve Avukat Armağan Çağlayan TGRT Haber’de Yeşim Salkım İle Şeffaf Masa Programına katıldı.

Çağlayan, televizyonculuğa nasıl başladığına, juri üyeliği döneminde yaşadıklarına ve aile yaşamına dair bilinmeyenleri anlattı.

EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM

Bir zamanlar yaşadığı İzmit’ten hiç gelişemeyeceği düşüncesiyle İstanbul’a geldiğini belirten Çağlayan, İstanbul’da işsiz kaldığını kaydederek nasıl televizyoncu olduğunu şöyle anlattı:

“O dönem 5 yıl avukatlık yapan kişi hakim-savcı olabiliyordu. Ben de başvuruda bulundum. O sırada çocukluk arkadaşım bana bir televizyon programı yapılacağını, orada bir hazırlık çalışanına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bilmediğim bir dünya olduğu halde gittim, görüştüm ve beni işe aldılar. Akşam eve geldiğimde kapıda bir kağıt vardı, karakola çağırılmıştım. Gittim, polisler beni görünce toparlandılar. Savcı olarak tayinim çıkmış, atama emrini imzalamam gerekiyormuş.

Ya savcı olarak Şırnak’a gideceğim ya da hiç bilmediğim bir mesleği yapacağım. 26 yaşındaydım. Polislerden düşünmek için 5 dakikalık izin istedim. Hiç bilmediğim bir işi yapma kararı aldım, televizyoncu olacağım dedim. Bugünkü Armağan Çağlayan olsam gider atama emrini imzalar, savcı olurdum” dedi.

POPSTAR TÜRKİYE’DE PARASIZ ÇALIŞTIM

Popstar Türkiye yarışmasında jüri üyesi olma serüvenini anlatan Çağlayan, “Program için ilk önce Yonca Evcimik’e teklif ediliyorlar ancak kabul etmiyor. Sonra Deniz Seki kabul ediyor. Fatih Aksoy, sürekli bu jüride bir şey eksik, diyordu. Bir gün eve giderken asansöre bindik ve dediki bu koltuğa sen oturur musun? Şaka yapıyor sandım. Sabah geldim ve beni çağırdı. Kararımı sordu. Sandım ki 13 program yapıp herkes beni unutacak. Gerçek televizyonculuğum oradan çıktı. Sıfır para ile başladım, 26 bölüm hiç para almadan çalıştım. Popstar Alaturka programı başlayınca para kazandım” diye konuştu.

ALZHEİMER OLMAKTAN KORKUYORUM

Aile büyüklerinin büyük bir kısmının Alzheimer hastası olduğunu belirten Çağlayan, “Şu an Alzheimer olmaktan çok korkuyorum. Bu yüzden sürekli üniversite okuyorum. Sosyoloji okudum, aşçılık öğrendim, şimdi kültürel miras ve turizm bölümünü okuyorum. Ayrıca Kapadokya Üniversitesi’nde turist rehberliği bölümünde yüksek lisans yapıyorum. Arada bir kendi kendime test yapıyorum. Evin adresi nerde, telefon numaramı unutmuş muyum diye” dedi.

BAYHAN YANLIŞ ŞARKILAR ÇEKTİ

Popstar yarışmasıyla adını duyuran ve bir dönemin magazin figürü haline gelen Bayhan Gürhan’dan bahseden Armağan Çağlayan, “15 gün önce evinde aç yatan bir çocuk bir anda Türkiye’nin tanıdığı bir figüre dönüşüyor. Bu çok zor bir durum. Bayhan, yanlış şarkılar seçti. Ben yaptım oldu dedi. Şarkı söylemenin bir sürü kuralı var” ifadelerini kullandı.

ALEYNA TİLİKİ’NİN KAFASI BAŞKA ÇALIŞIYOR

Şarkıcı Aleyna Tilki hakkında da fikirlerini söyleyen Çağlayan, “O kızı seviyorum ben. Kızın kafası başka çalışıyor, bizim gibi çalışmıyor. Acayip bir özgüveni var. Kim ne der diye düşünmüyor, kendi yaptığına inanıyor. Bence başarılı. Popstar Türkiye’ye katılsa kazanırdı, sesi değişik” dedi.

ANNEM BİZE HEP MESAFELİYDİ

Yaşamı boyunca çok fazla dokunan ve sevgisini gösteren bir kişi olmadığını kaydeden Çağlayan, bu yönüyle annesine benzediğini belirterek “Hayatında bir kez bile anneme ‘annecim’, babama ‘babacım’ demedim. Annem de yaşlandıkça sevgisini gösteren bir kadındı. Annem öğretmendi, herhalde diğer öğrencilerden ayırmamak için bana biraz mesafeli duruyordu” dedi.