ÖNCE SENİ BENİ KIRARLAR...
Cem Yılmaz, Yeni Şafak yazarı Murat Menteş?e bugün yayınlanan "Cem Yılmaz?ın sihirli formülü" başlıklı köşe yazısı için teşekkür etti
Menteş, köşesinde " Gezi Parkı " olaylarıyla birlikte yaşanan ayrışma ve ötekileştirmelere değinerek, Cem Yılmaz'ın ülkesindeki her kesimden insanın gönlünü kazanmayı başardığını yazdı.
BÖYLE TEŞEKKÜR ETTİ
Cem Yılmaz
Yazında yaptıgın vurgular için teşekkür ediyorum sana Murat Menteş.Sağol
Sevgili Murat Menteş senin benim gibi "işsizlerin" hali yangında ilk kırılacak cam kapak gibidir.Önce seni beni kırarlar...iyilik için
İşte Murat Menteş'in yazısındaki o bölüm:
2009'da Cem Yılmaz'a sordum: 'Dindar-laik, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, başörtülü-başı açık, sağcı-solcu… gibi ayrımlar hakkında ne düşünüyorsunuz?'
'Benim gösterimi izlemeye gelip ön sırada yan yana oturanları saydınız şimdi' dedi.
BİRLEŞTİRİCİLİĞİN MEŞRUİYETİ
Cem Yılmaz'ın cevabı, beni imrendirdi.
Genç bir sanatçı, ülkesindeki her kesimden insanın gönlünü kazanmayı başarmıştı.
Çünkü hiç kimseyi 'öteki' addetmiyordu.
Bir Allah'ın kulunu dışlamıyordu.
Tüm topluma hitap etmenin, hep birlikte neşelenip gülmenin yolunu keşfetmişti.
***
Bir işin meşruiyetine, doğruluğuna, iyiliğine ve güzelliğine ilişkin en önemli kanıt, herhalde onun 'birleştirici' niteliğidir.
Dışlayarak, ayrıştırarak, bölerek… vatana millete bir hayrımız dokunabileceğine inanmıyorum.
POLİTİKA VE NEZAKET
Gezi eylemleri sırasında 4 insanın ölmesi…
10'dan fazla kişinin gözlerini kaybetmesi…
50 kadarı ağır, binlercesinin yaralanması…
1000'den fazla sokak hayvanının can vermesi…
Türkiye'nin şiddet, komplo, kutuplaşma üçgenine sıkışıp kalması…
Sanırım, Cem Yılmaz'ın sanatta uyguladığı sihirli formülü, politika alanında üretemeyişimizden kaynaklanıyor.