NESLİHAN ENGİN YÜREKLERİMİZDEKİ "YARA"YI ŞARKILARIYLA ANLATIYOR..
Neslihan Engin adı size daha önce birçok albümden müzisyen olarak göz kırpmıştır ve hatta belki 2010 Ekim’inde yayımlanmış olan ilk albümü ’Ruhum Su Aldı’yı da dinlemişsinizdir. Henüz onunla ve farklı müziğiyle tanışmadıysanız, şimdi tam zamanı.
Müziğe 8 yaşında piyano çalarak başlayan Neslihan Engin, Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Eğitim yıllarında çeşitli okul gruplarında klavye çaldı. Marşandiz ve Nezih Ünen Stüdyorlarında ses teknisyeni asistanı ve tonmaister olarak çalıştı. Türkiye'nin ilk pyschedelic rock grubu olan "Siddhartha" nın albümünde ve konserlerinde klavye çaldı. Candan Erçetin'in stüdyo çalışmalarını yürüttü, albümlerinde beste ve düzenleme yaptı, sahnesinde klavye ve akordeon çaldı. Çeşitli sanatçıların albüm prodüksiyonlarında çalıştı. Bir yandan kendi söz ve beste çalışmalarına ara vermeden devam etti.
Uzun yıllar kurumsal hayatta iletişim sektöründe çalıştıktan sonra yoluna tamamen müzikle devam etmeye karar vererek, İTÜ MİAM (Müzik İleri Araştırmalar Merkezi) Ses Mühendisliği & Ses Dizaynı Bölümü'nde yüksek lisans yaptı. O sırada MİAM stüdyolarında çeşitli projelerde ses mühendisi olarak görev aldı. Halen profesyonel müzik çalışmalarının yanı sıra, kendi müzik atölyesinde çocuklara piyano ve vokal eğitmenliği yapmaktadır.
Albüm kapağındaki Haydarpaşa Garı fotoğrafları aslında bir tesadüf değil. Neslihan Engin, “YARA” albümü ile bizi çok keyif alacağımız müzikal bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta, önce kara trenle Anadolu’ya giden yolda, bu toprağın bağrından kopup gelen sazlar bir yarayı anlatıyor. Sonra bir vapurla Boğaz’ı geçerek martı sesleri arasında 60’lar ve 70’ler Türkçe pop ezgilerini duyumsuyorsunuz. Bir Beyoğlu tramvayında, ışıklı sokaklarda akordeonlar ve rock tınıları size eşlik ediyor. Daha sonra kendinizi bir sahil kasabasında denize bakıp sakince kadehinizi yudumlarken buluyorsunuz. Yanınızdaki saz ekibinden ud sesleri yükseliyor. Kısacası albümde bu toprakların sazları batı ezgileriyle ustaca ve taptaze bir şekilde harmanlanıyor.
Neslihan Engin, Türk Sanat Müziğinden, Türkçe rock’a, pop’tan, arabeske bizi taşırken geçmiş ve günümüz tınıları büyük bir uyumla birbirine karışıyor ve yepyeni bir sound’la karşımıza çıkıyor. Müzikteki bu çeşitlilik her tür müzikten hoşlanan dinleyiciyi kendine çekiyor, farklı duygular güçlü bir melodi ve söz altyapısı ile herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği müziklere dönüşüyor.
Neslihan Engin’in hüzün, yara, çaresizlik, umut ve aşk’ı anlattığı şarkılarındaki duygular tüm gerçekliğiyle ruhumuza şefkatle dokunuyor.
8 parçadan oluşan ‘Yara’ albümü birçok ünlü sanatçıyı ağırlamış olan efsanevi Erekli-Tunç Stüdyoları’nda kaydedildi. Albümün prodüktörlüğünü; Kargo grubundan tanıdığımız Selim Öztürk üstleniyor. Tüm söz ve bestelere imza atan Neslihan Engin albümdeki piyano, klavye ve akordeonları da kendisi çalıyor. ‘Perdeler’ parçasında pop müzik sanatçısı Barbaros, Neslihan Engin’e eşlik ediyor. Albümün mikslerini yapan Rıza Erekli, aynı zamanda sürpriz vokalleriyle karşımıza çıkıyor. Albümde 7 yepyeni parçanın yanı sıra, ilk albümden çok beğenilen ‘Kaçtım’ adlı parçanın da yeni ve farklı bir düzenlemesi bulunuyor.
Kapak fotoğrafları Kadri Karahan tarafından, artık kullanılmayan Haydarpaşa Garı’nda çekildi. Kıyafetler usta modacı Ümit Ünal tarafından hazırlandı. Kartonetteki sunuş yazısı ise müzik yazarı Ceren Candemir tarafından kaleme alındı.
Hepimizin kendimizden bir şeyler bulacağı “YARA” albümü 7 Şubat 2014'te We Play etiketiyle raflardaki yerini alacak