"İŞ BANKASI’NA EL KOYMAK İSTEYENLERİ DE YAZ GAZETECİ"
Türk halk müziğinin ve protest müziğin en önemli isimlerinden Selda Bağcan dikkat çeken açıklamalarda bulundu
Posta gazetesinden Oya Çınar'a bir röportaj veren Selda Bağcan, kendisine gelen bir soru karşısında, "İş Bankası’na el koymak isteyenleri de yaz gazeteci" derdim. Ben diyorum ama sen yazabilecek misin?" dedi.
Selda Bağcan, "Yıllar evvel solcu ve komünist diye sevmezler demiştim, doğru. Ama dünyaca ünlü olduktan sonra sosyete de ister istemez bana kulak vermek zorunda kaldı" diye belirtirken, Türkiye'de şu anda her şeyden rahatsız olduğunu ifade etti.
Selda Bağcan'la yapılan röportaj şu şekilde:
"- Unesco edebiyat Kenti seçilen Hollanda’nın Utrecht şehrinde Uluslararası edebiyat Festivali’nde sahne alacaksınız. nasıl bir his?
Evet, 25 Eylül’de. Mutluyum, heyecanlıyım. Sen benim böyle mütevazı göründüğüme bakma, bunlar bana sürpriz olmuyor artık, alıştım (Gülüyor).
- BBC’ye verdiğiniz röportaj sonrasında kendinizi yere göğe koyamıyor gibi algılanmanızı kastediyorsunuz sanırım...
Sorma, hâlâ aklıma geldikçe garipsiyorum durumu. Bir taraftan gülüyorum ama bir taraftan da üzüldüm. Sosyal medya çalkalandı. 'Aleyna Tilki’nin yaşlısı' dediler. O yoruma çok güldüm bak. Orada gazetecinin soruları ekrana yansımayınca ben durduk yere kendimi övüyor pozisyonuna düştüm.
SOLCUYUM AMA...
- ‘40 yılın 40 şarkısı 2’ albümünüz ne zaman geliyor?
Önümüzdeki bahara yetişir sanırım. Bir tarafı 20 rock şarkıdan diğer yanı 20 deyişten oluşacak. Bugüne kadar 400 şarkı söylemişim. İçlerinden 240 şarkı seçtim. Seri devam edecek ve sonunda özel bir arşiv oluşacak.
- ‘Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler’ kitabında yer alan tek Türk’sünüz. Sizce neden sizi seçtiler?
Onlara 'Neden ben?' diye sormadım ama kendi kendime sordum. Belki dünyada pop müzik ya da etnik müzik söyleyip hapse giren tek kadın sanatçı ben olduğum için olabilir! Şarkı sözlerimden dolayı içeri girdim defalarca. Bu onlara ilginç geldi muhtemelen.
- Kitabın tanıtım bülteninde 'Dünyanın her köşesinden kendilerine dayatılan kurallara ve geleneklere isyan etme gücü bulan kadınların hikâyeleri' yazıyor.
Evet, ben oyum işte! Asiyim. Kendimi bildiğimden beri adaletsizliğe itiraz ediyorum. Bütün dünyada insan hakları ihlalleri yaşanıyor ama kabul edelim bizde biraz daha fazla.
- ‘Yaz Gazeteci’
Sizinle özdeşleşmiş bir şarkı ve geleneksel olarak her konserinizde son kısmının sözlerini güncelleyerek söylüyorsunuz. Şu anki duygunuzla doğaçlama bir dize ekleseniz ne derdiniz?
'İş Bankası’na el koymak isteyenleri de yaz gazeteci' derdim. Ben diyorum ama sen yazabilecek misin? (Gülüyor).
- Size, 'eskisi gibi muhalif değil' diyenler günahınızı mı alıyor acaba? Ben dünden daha koyu bir muhalifim. Ama derdimizi nerede anlatalım?
İtiraz ettiğim konuları Twitter’a yazıyorum. Ha yürüyüşlere katılamıyorum, ona laf ediyorlar ama o tamamen sağlık sorunlarımla ilgili.
- Sizin için ‘solcu ve komünist’ derler. siz kendinize ne diyorsunuz?
Ben solcuyum. Dün de böyleydim, yarın da böyle olacağım. Ama komünist olup olmadığımı bilmiyorum. Çünkü hayatla ideoloji birbirine uymadı maalesef. İnsan egosu yine galip çıktı. Sovyetler’de olanları gördük. O düzenin kitaplardaki gibi uygulandığını görmediğim için komünist olur muyum... Onu ancak yaşarsam bilebilirim. Ama solcuyum ve sol yelpaze, inandığım tüm dünya değerlerini içine alıyor.
- Sizce Türkiye’de sizi kimler dinliyor ve sahipleniyor?
Solculuğuma rağmen beni her kesimden insan dinliyor. Son birkaç yıldır kitlem daha da genişledi.
- Türk sosyetesinin sizi sevmediğini düşünüyorsunuz. neden?
Yıllar evvel solcu ve komünist diye sevmezler demiştim, doğru. Ama dünyaca ünlü olduktan sonra sosyete de ister istemez bana kulak vermek zorunda kaldı (Gülüyor).
TÜRKİYE'DE HER ŞEYDEN RAHATSIZIM! HER ŞEYDEN!
- TRT’ye mahalle baskısı sebebiyle çıkmıyormuşsunuz...
Bana kalsa TRT’ye çıkarım. Daha önce defalarca çıktım. Ama çevremde herkes 'Hayır' deyince bir bildikleri vardır diye düşündüm. Bence ben kimsenin tepkisini almam, alsam da takmam fakat en yakınımdaki menajerim de böyle deyince, 'Eyvah!' dedim; bu beni yiyecek vıdı vıdı yaparak. Bir de aynı evde yaşıyoruz malum.
- Ama böyle yaparak bu baskıya siz izin vermiş olmuyor musunuz?
Ben önce, Çıkar, Kürtçe şarkılarımı da söylerim, ne güzel olur' dedim. Ama bana, 'Sen öyle zannet! Kürtçe söylediğin an reklam girerler. Senin kafandaki gibi olmaz' dediler. İkna oldum. 'İstediğimi söyleyemeyeceksem neden çıkayım?' dedim.
- Türkiye’de sizi en rahatsız eden ne?
Her şeyden rahatsızım şu an. Her şeyden! Tek tek sayamam.
HAYATIMDA HEP ÖZEL BİRİ OLDU AMA BENİ KİMSEYLE EL ELE GÖREMEZSİNİZ
- Hiçbir ilişkinizi bilmiyoruz, sizi kimseyle el ele görmedik. Yalnızlık hissine kapıldığınız oluyor mu hiç?
Bak kızım, ben hayatım boyunca hep biriyle el ele yürüdüm. 20 yaşımdan beri hiç yalnız kalmadım. Hayatımda hep birileri oldu.
- Aşktan, sevgililikten bahsediyorum...
Evet, ben de onu diyorum. Biriyle beraber yürüdüm ben bu yolu.
- Bize mi göstermiyorsunuz?
Göstermem, göremezsiniz. Ama ben hiç yalnız kalmadım. Hatta hep merak etmişimdir, 'Yalnızlık nasıl bir his?' diye. Hiç yaşamadım çünkü. Şimdi de hayatımda biri var ama paylaşmam. O benim özelim.
SOKAKTA FOTOĞRAF ÇEKTİRMEKTEN VALLAHİ YILDIM
- Sokakta insanların ilgisi nasıl?
Valla bunu sorduğun iyi oldu. Herkes saldırı halinde. Şu fotoğraf olayından yıldım. Eskiden de vardı ama çok arttı. Bu fotoğraf çekme işini kim icat ettiyse ne diyeyim ona bilmiyorum. Vallahi yıldım. En büyük şikayetim bu. Sadece ben değil tüm sanatçılar şikayetçi bence bu durumdan.
TEK LÜKSÜM 40 KEDİM
- Hayatta ne lüksünüz var?
Benim ufacık bir yaşamım var. Tek lüksüm kedilerim. 20 kedim burada, 20 kedim de Bodrum’daki evimde. Onlara biraz para gidiyor tabii, bunun dışında hiçbir lüksüm yok.
- Maddi olarak yeterince yatırım yapabildiniz mi?
Hayatım maddi sıkıntılar içinde geçti. Son birkaç yıldır biraz daha rahatım. Ayrıca sigortadan emekliyim ve annemden dolayı yetim maaşım var. Başka hiçbir iş yapmasam onlar yeter bana. O kadar mütevazı bir hayat yaşıyorum. Çok sıkıştığım yerde kedilere makarna yaparım gerekirse. Başka da bir şeye ihtiyacım olmaz."