BİR METROPOL HASTALIĞI: İSTANBUL BRONŞİTİ
Büyükşehirlerde hava kirliliğinin bir sonucu olarak ortaya ’İstanbul bronşiti’ adlı solunum hastalığı ortaya çıkıyor. ’Hasta bina sendromu’na ise çalışma hayatının bir parçası haline gelen plaza ve AVM’lerde sıkça rastlanıyor
Günümüzde milyonlarca insanın daha rahat bir hayat sürmek için yaşadığı metropoller, ciddi fiziksel ve ruhsal hastalıkları beraberinde getiriyor. Medical Park Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Duygu Özol, “İstanbul bronşiti”nin büyük şehirlerde hava kirliliğinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını, “hasta bina sendromu”nun ise çalışma hayatının bir parçası haline gelen plaza ve AVM’lerde sıkça rastlandığını belirtti.
‘AVM’lerde rastlanıyor’
Dünyada her yıl 7 milyon, ülkemizde ise 29 bin kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklardan hayatını kaybediyor. Bugün pek çok insan daha iyi bir hayat yaşayabilmek için göç ettiği metropoller, nüfusun artmasıyla ciddi fiziksel ve ruhsal hastalıkları da beraberinde getiriyor. “İstanbul bronşiti” ve “hasta bina sendromu”nun yaygınlaştığını belirten Duygu Özol, ‘İstanbul bronşiti’nin büyük şehirlerde hava kirliliğinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını, ‘hasta bina sendromu’nun ise çalışma hayatının bir parçası haline gelen plaza ve AVM’lerde sıkça rastlandığını ifade ediyor.
Kirli hava kaynaklı
“Hava kirliliği, hayata ve ekolojik dengeye zarar verecek kadar havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerinde miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır” diyen Duygu Özol, “Oluşan hava kirliliğinin en önemli nedenleri ısınma amaçlı, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması, motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, yanlış planlama sonucu şehir içinde kalan sanayi tesisleri ve hava akımlarını bozan yüksek binalar oluyor. ‘İstanbul bronşiti’ de büyük şehirlerin kirli havasından kaynaklanan, esas olarak kuru öksürükle seyreden, geceleri artıp uykudan uyandıran, bronşların aşırı duyarlılığından ortaya çıkan bir hastalık. Özellikle hastalık daha çok çocuk ve kadınları etkiliyor. Sigara içen kişilerde bu belirtiler daha ağır ve kalıcı olabiliyor” dedi.
Yetersiz havalandırma hasta ediyor
Türkiye’de yaşayan her beş kişiden üçünün metropollerde yaşadığının altını çizen Duygu Özol, “Bu hızlı şehirleşme oranları da hava kirliliği, iklim değişikliği ve çölleşmeye yol açarak ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Dış ortamdaki kirlilikten kaçmaya çalışıldığı zaman ise “akıllı binalar” kavramıyla karşılaşıyoruz. Camların açılmadığı, havanın büyük havalandırma sistemleri ile temizlenmeye çalışıldığı ve çok katlı bu binalardaki olumsuz iç ortam koşulları insan sağlığını tehdit ediyor. Bu tür kapalı ortamlarda merkezi havalandırma sistemleri kullanıldığı için içeride bulunan havanın sadece yüzde 20’si yenilenebiliyor. Bu da doğrudan akciğerlerimize yansıyor. Uzun süreler boyunca merkezi sistemle soğutulup ısıtılan binalarda çalışan kişilerde “hasta bina sendromu” saptanıyor. Hasta bina sendromunun en önemli nedenleri ısı yalıtımının ön plana çıktığı binalardaki yetersiz havalandırma koşulları, kimyasal ve mikrobiyal kirlilik. Hasta bina sendromu; belirli bir iç ortamdayken ortaya çıkan ve o ortam terk edildikten sonra kaybolan ve binada yaşayan kişilerin çoğunluğunu etkileyen semptomlar dizisid. Kronik yorgunluk, baş ağrıları, burun tıkanıklığı gibi belirtiler ile kendini gösterebilir” şeklinde konuştu.