Kireçlenme tedavisi için ilk adım kilo vermek

Diz eklem kireçlenmesinde kilo vermenin tedavinin ilk adımı olduğunu söyleyen Avrupa Ortopedi Cerrahisi hekimlerinden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Serhat Mutlu, kişinin vücut ağırlığının yüzde 10’u kadar kilo vermesinin hem kıkırdak harabiyetinin oluşmasını engelleyeceğini hem de menisküsleri koruyacağı konusunun altını çizdi.

Doç. Dr. Serhat Mutlu, “Dizin içindeki yumuşak dokulardaki bir kıkırdak parçasındaki menisküs yırtığı, kıkırdağı aşındırabilir bu da kireçlenmeye neden olur. Hastalık her hastada farklı bir tedavi gerektirir. Her hasta kendi içinde değerlendirilmeli, ona göre doğru tedavi uygulanmalı” dedi.

Dizden ses geliyorsa dikkat

Kireçlenmenin belirtilerini genellikle ağrı, eklemde hareket kısıtlılığı, zaman zaman şişme atakları (alevlenme) dizden veya herhangi bir kireçlenen eklemden ses gelmesi gibi sınıflandıran Doç. Dr. Serhat Mutlu, bu belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda zaman kaybetmeden mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğini söyledi.

Diz kireçlenmesinin oluşmasında tek bir etkenin olmadığını o sebeple tek bir tedavinin de olmadığını söyleyen Doç. Dr. Serhat Mutlu, yüzde 30 genetik etkenler, hastanın boyu ve kilosu gibi kriterlerin kireçlenme oranlarını etkilediğini ve kireçlenmenin kas yapılarının erkeklere göre daha zayıf olması nedeni ile kadınlarda daha sık görüldüğünü söyledi.

Kireçlenmeye neden olan etkenler neler?

Kireçlenmeye neden olan diğer sebepleri ise şöyle açıkladı; “Eklemi yanlış kullanma, devamlı kronik bir travmaya maruz kalma, bilinçsiz spor ya da hastanın geçirdiği bir kaza (trafik kazası, yüksekten düşme) post travmatik kireçlenmeye neden olabilir. Bazen de romatizmal hastalıklarda ya da çeşitli kullandığı ilaçlara bağlı (kortizon vb.) bu tip etkenlerde eklemde harabiyeti neden olabiliyor” dedi.

Çok hareketli olmanın da kireçleme yaşamaya engel olmadığını söyleyen Doç. Dr. Serhat Mutlu, bilinçli hareket etmenin eklemleri kaygan tutacağını ve ağrıyı hafifleteceğini söyleyerek;  “Diz çevresinde birçok kas grubu var, oradaki kasların çalışması, kuvvetli olması çok önemli. Çünkü ekleme binen yük kas tarafından paylaşıldığında eklem rahatlar. Kasın kısalığı bile eklemde ciddi hareket kısıtlılığına neden olabileceğinden, hastanın kasını nasıl doğru kullanacağını, kas kuvvetinin ne kadar olması gerektiğini bilmesi açısından hasta mutlaka fizyoterapist yardımı alması için yönlendirilmeli. Hastanın tedavisinin yarım kalmaması açısından bu oldukça önemli. Biz sadece kemiği tedavi etmiyoruz. Diz çevresinde ciddi bir kas dokusu, damar ve sinir yapısı var. Bunlarında sağlıklı olması gerekir ki bir bütün olarak bu eklem doğru bir şekilde çalışsın” dedi.