Yaşamış olduğu zorlukları umudun ve insan sevgisinin gücüne tutunarak atlatmış bir Yüreğin hikayesi. Bu şarkı sanatçının kendisiyle yüzleşmesi ve geçmişinin kısa bir muhakemesi. Tüm bu zorlu süreci çevresindekilere ve yakınındakilere yansıtmadan, bilakis onların yaşama sevincine sevinç katarak geçirmiş olması.  (Ağladı duyurmadan, insanı ayırmadan sevdi)

Bu yüreğin, hayattan istediğini almak için tatlı tatlı gülümseyen bir edası var. "Nedir bu iyimserliğin? Bana da gül biraz!" derken aslında Öner'in kendi iyimserliğine kendisinin de şaşırdığını görüyoruz. Çevresine dağıttığı bu iyimserlikten kimi zaman kendisine bir pay alamadığının da sitemi var bu cümlede. Hepimizin yaşadığı inişlerin mutlaka bir çıkışı olduğunu da çok kereler tecrübe etmiş birisi olduğunu, şarkının nakaratında kullandığı şu sözlerden anlıyoruz: "Anladım ki yürek mutluysa, seviyorsa ve sevgi doluysa, indiği gibi çıkacaktır mutluluktan ağlayacaktır."

Şarkı sonunda, “İçini mutlu ve ferah tut her şey zamanla yoluna girecektir” tavsiyesinde bulunuyor.

İzole ve Adalarda şarkısı ile Pandemi’ye karşı bir sanatçının duygusal yaklaşımını bizlere yansıtan Kıvanç Öner, Yürek şarkısı ile de adeta yaşadığımız sorunlardan çıkışın formülünü veriyor.

Pandemi sürecinde stüdyo yerine doğada klip çekmenin daha hassasiyet içeren bir adım olduğunu düşünen Kıvanç Öner, klip çekimlerini Düzce Pürenli yaylasında gerçekleştirdi.

Klibin doğa içinde ve turuncu renklerin hakim olduğu bir ortamda çekilmesine özen gösterildi. Turuncu yapraklar, turuncu gitar, turuncu araç, turuncu ofis koltuğu, turuncu fotoğraf albümü.

Klibin Yönetmeni Ufuk Kıray;  Kıvanç Öner’in son döneme sığdırdığı şarkılarıyla onun son bir senesinin mükemmel bir müzik özetini çıkarmış:

“Pandemi dönemindeki bir sanatçının evinde "İzole" olmasıyla başlayıp, hayallerinde yaptığı yolculukla çıktığı "Adalarda" devam eden ve üstelik  tüm bu üretimleri böylesine zor bir dönemde hayata geçirebilmek elbette "Yürek" istiyordu o da gelmiş .. Kutluyorum.”