MOR ÇATI SIĞINAĞI İÇİN BÜYÜK BULUŞMA
18 Ekim 2010 Pazartesi | 16:00
Ünlü sanatçıların kostümleri Otto Santral?de 8 Kasım?da gerçekleştirilecek açık artırma ile satılacak. Satıştan elde edilecek gelir Mor Çatı?ya yeni bir sığınak kazandıracak.
Otto Santral'de yapılacak gecede; Ajda Pekkan, Emel Sayın, Gönül Yazar, Hülya Koçyiğit, Hülya Avşar, Lale Belkıs, Nilüfer, Orhan Gencebay, Sezen Aksu, Tarkan, Tuncel Kurtiz
Türkan Şoray ve Zuhal Olcay gibi Türk sanatçıların yanı sıra Buika ve Monica Molina gibi yabancı sanatçıların da kostümleri satışa sunulacak.
Geceye; iletişimde; Rafineri, halkla ilişkilerde; Zarakol, interaktif ve event organizasyonunda;Trafo, açık arttırmada; Alif Art, mekan ve ikramda; Otto Santral gönüllü olarak destek veriyor. Gecenin danışmanları ise Gülay Kamaz, Berrin Yoleri, Deniz Marşan...
Mor Çatı 20 yılda neler yaptı?
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kurulduğu 1990 yılından bu yana şiddet gören kadın ve çocuklara aralıksız olarak hukuki, sosyal ve psikolojik destek verdi. Kadınların tanıklıkları aracılığıyla elde edilen bilgiler Mor Çatı tarafından yetkililer başta olmak üzere geniş bir kesimle düzenli olarak paylaşıldı, yasaların kadından yana değişmesi, uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi konusunda savunuculuk çalışmaları gerçekleştirildi. Mor Çatı uluslararası standartlarda 3 ayrı sığınakla faaliyet yürüttü. Bunlardan biri halen sürdürülüyor. Her 3 sığınakta da kalan kadın ve çocukların şiddetten uzak yeni bir yaşam kurma oranı yüzde 80. Mor Çatı'nın 20. kuruluş yıldönümü nedeniyle yapılacak geceden elde edilecek gelirle kadın ve çocuklar için koşulları daha uygun yeni bir sığınak binası kurulması hedefleniyor.
Kadına yönelik şiddet nedir?
Kadına yönelik şiddet tüm dünyada öncelikle yaşam hakkı üzerinde önemli bir tehdit oluşturuyor. Her 3 kadından 1'inin fiziksel şiddet gördüğü biliniyor. Fiziksel şiddet, yani tokat, itip kakma, dayak vb. şiddetin en tanınmış biçimi. Ancak şiddet bununla sınırlı değil. Yapılan çalışmalar kadına yönelik şiddetin çok yönlü olduğunu, alay etme, suçlama, çocukları uzaklaştırma, güveni yok etmeye çalışma, kıskançlık, para vermeme gibi duygusal, sözel, ekonomik biçimleri bulunduğunu ortaya koydu. Bütün bunlar sadece bedende değil, her kadının iç dünyasında da kalıcı izler bırakıyor. Üstelik şiddetin mağduru sadece kadınlar değil, aynı zamanda buna tanık olan ya da bizzat yaşayan evdeki çocuklar.
Birleşmiş Milletler'in Kadın Yönelik Her Türlü Ayrımcılığı Engellenmesi Sözleşmesi, şiddetin kaynağında toplumda kadınlara uygulanan ayrımcılığın yattığını belirtiyor ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu imzacı devletlere ayrımcılığın önlenmesi ile ilgili sorumluluk yüklüyor. Son yıllarda şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi amacıyla yapılan birçok yasal düzenleme mevcut. Ancak bunların uygulanmasında ciddi sorunlar bulunuyor ve kadına yönelik şiddetle ilgili rakamlarda ne yazık ki hâlâ iyileşme yok.
. Türkiye'de her gün 5 kadın koca, eski koca ya da sevgili tarafından öldürülüyor. Suçlular "haksız tahrik" gerekçesi ile mahkemelerde birçok kez ceza indirimi alıyorlar.
. Yasaya göre nüfusu 50 bin olan tüm belediyeler şiddetten uzaklaşmak isteyen kadın ve çocuklar için sığınak açmalı, ancak sığınak açan belediye sayısı yalnızca 19. SHÇEK'e bağlı ise 40 kadar sığınak bulunuyor. Mevcut sığınaklarda kadınların güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yetersiz. Bu nedenle şiddet ortamına geri dönmek zorunda kalan kadınların oranı yüzde 86'ya yaklaşıyor.
Diğer ajanda Haberleri
TümüYukarı