RAMAZAN BAŞ HEP YANIMIZDA...
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği başkanı Ramazan Baş’ı geçtiğimiz yıl 16 Nisan’da kaybettik. 1.yıldönümü yani. Ramazan’ı hiç unutmadık. Çevresine ışık saçan ne güzel bir insandı...
1.yıldönümü yani. Ramazan’ı hiç unutmadık. Çevresine ışık saçan ne güzel bir insandı…
İkiye bölünmüş ofisin ara kapısını açarak doktor kardeşimin bölümüne geçtim. Doktorun odasından tekerlekli sandalyesi ile bir genç çıkıyordu. Yüzü asıktı, kızgın ve karamsardı.
Selam verdim. “Gelir misin, yan tarafta Bakırköy Postası var sana gezdireyim dedim.” Annesi yanındaydı, Fatma anne, ben ona hep yılın annesi dedim. “Hadi gidelim” dedi. Biraz etrafa baktıktan sonra sohbete koyulduk. Konuştuk, konuştuk…
Öyle akıcı, öyle iyi ifade ediyordu ki kendini hayran kaldım. “Sen yazar doğmuşsun” dedim. Konuştuklarını yazmasını istedim. İsrar ettim. Yazmaya başladı. Ramazan Baş ile dostluğumuz kardeşliğimiz böyle başladı. Bakırköy Postası’nın en önemli yazarı oldu.
Artık herkes şöyle bir açılsın Ramazan Baş sahnede gibi çağlıyordu. Televizyonlarda konuşuyor, gazetelerde yazıyor, konferanslar veriyor, projeler yapıyor, dünyaya sesleniyor, yaptığı etkinliklerle dünya onu konuşuyordu.
Ramazan Baş’ın inanılmaz bir enerjisi, bitmek tükenmek bilmeyen çalışmak, başarmak coşkusu vardı. Yetişmek mümkün olmuyordu…
Bir gün dernek konusunu açtığında korktum önce, ‘Yandık’ dedim içimden. Bir de dernek kurarsak Ramazan Baş’ı nasıl sakinleştiririz diye telaşlandım. İyi tanıyordum. Durmazdı, kimse onu durduramazdı… Hep gideceği yerin ötesini hedefledi. Hiç durmadı. Etrafındaki kalabalık halka halka büyüdü. Dünyaya uzandı.
Ben bir fikrim var demeye kalmadan “Benim on projem var” diyordu. Hayatımda gördüğüm en coşkulu, en çalışkan, en iyi insanlardan biri Ramazan Baş. Hayatımın en anlamlı anlarıydı birlikte geçirdiğimiz zamanlar. Hiç unutmadım, hiç unutmayacağım..
Hala bir fikrim var demeye çekiniyorum, bir yerlerden çıkıp gelerek “ Oktay abi ohooo benim on fikrim var” dersin biliyorum… Rahat uyu kardeşim. Mekanın cennet olmuştur biliyorum.