FELAKET KARTOPU GİBİ...
Bir parti düşünün genel başkanı bir başka partinin genel başkanına HAYRAN!
Bir parti düşünün seçimlerde başka bir partiyi destekliyor.
Bir parti düşünün partinin genel başkanı bir mafya liderini hapisten kurtarmaya çalışıyor. Kurtarıyor da.. Üstelik de boğun eğdiği öteki partiye ilk kez bir mafya lideri için tavır koyarak...
Bu partinin genel başkanı bu mafya liderine de HAYRAN! ’Dava Arkadaşım’ diyor O’nun için...
Hangi partiden kimden bahsettiğimi anladınız. MHP ve Devlet Bahçeli.
Türkiye bu partiyi ve liderini zaman zaman alay ederek, zaman zaman acıyarak, zaman zaman da büyük bir öfkeyle izliyor.. Ancak tepki koyamıyor.. Çünkü Türkiye’de TEPKİLİ olmak yasaklandı!
Tepki gösteren, eleştiren, şikayet edenler zor durumlara düşürülüyor. Hatta ileri giderse gözaltına, oradan da hapse gönderiliyor.
Milletin de bununla uğraşacak ne dermanı kaldı, ne zamanı, ne de ahvali.. Öyle kötü durumda ki millet, en büyük bir tekmeyi de Corona’dan yiyince resmen yerlerde debeleniyor..
Özetle tepkisiziz! Sosyal Medya’da küçük çırpınmalar, zaman zaman ses yükseltmeler olsa da cılız kalıyor.
Geçen hafta Çakıcı; Türkiye’nin en köklü partisi, CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘BAKLA KAZIĞI’ ile tehdit etti.. Edebilir. Mafya lideridir sonuçta. Meşrebine uygundur. Zaten bu yüzden 25 yıldır hapiste yatıyordu, daha da yatacaktı. Bahçeli çıkarmasaydı…
Asıl vahim olan yine Türkiye’nin köklü partilerinden MHP’nin genel başkanı bırakın bu ‘ÖLÜM TEHDİDİ’ne tepkiyi, Çakıcı’ya arka bile çıktı. ‘O benim DAVA arkadaşım’ dedi.
Bu kadar mı? HAYIR. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, bu ülkenin Meclis Başkanı, bu ülkenin bakanları, ana muhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun ölüm tehdidine sessiz kaldı… Hatta bazıları ses çıkardı ama Çakıcı’dan yana.. Üstelik Kılıçdaroğlu’na daha ağır hakaretler ederek..
Bu artık zurnanın ZIRT dediği nokta. Demokrasi, hak, hukuk, Adalet sınıfta kalmadı. Geçmişte kaldı.
Sanki ülkede bilinçli, iyi düşünülmüş, stratejik bir plan yürütülüyor.. Bir iç kargaşalık, kaos ortamı, hatta abartırsak bir iç savaş ortamı birilerinin çok işine gelecekmiş gibi bir hissiyat oluşmaya başladı..
Cadde ortalarında namaz kılmalar, Kılıçlaroğlu’nun güpegündüz uğradığı LİNÇ girişimi, Çakıcı’nın çıkışları ve Bahçeli’nin tutumu.. Ardından Bülenç Arınç’ın hiç alakasız bir zamanda ortaya çıkıp Demirtaş’ı, Kavala’yı savunması… Nasıl bir oyun kuruluyor..
Ancak çok net olan bir şey var. Bu da AKP’nin içinde kaynamaların olduğu. Son olarak Berat Albayrak’ın istifasında AKP’den 40 milletvekilinin istifa edecek olması, Erdoğan yaptırdığı araştırmada bu sayının 50’lere yaklaştığı bilgisini alması ve Albayrak’ı göndermesi..
AKP Milletvekilleri ilk kez Erdoğan’a karşı bir güç gösterisinde bulunuyorlar ve yine ilk kez istediklerini de alıyorlar. Bunun devamı gelir. Eğer seçime giden süreç uzarsa AKP’den kopmaların önüne geçilemeyeceğini düşünüyorum.