ALTIN PORTAKAL?DA NELER OLUYOR? YABANCILARA YÖNELDİK, KENDİ YILDIZLARIMIZI UNUTTUK! NURETTİN SOYDAN YAZDI...
Antalya Altın Portakal Film Festivali başladı... Rotasını son iki yıldır uluslararası sinemeya çeviren Antalya?da olumlu gelişmeler var... Dün, ATSO?da yapılan kokteylden sonra gerçekleştirilen kortej yürüyüşü bir gerçeği daha su yüzüne çıkardı... TURSAK?ın, AKSAV ile birlikte gerçekleştirdiği 43. Altın Portakal Film Festivali?nde, önceden açıklanan yıldızların bir bölümü gelmedi... Ancak yine de yabancı yıldızların bir bölümü Antalya?da... Yerli oyuncular ise anlaşılması zor bir tutumla Festival?de yok... Yabancılara yönelirken, 43 yıldır Antalya?ya her yıl yağan YILDIZ?larımız unuttuk!!! Antalya, yabancı yıldızlarıyla ses getirebilir ama, asıl kendi yıldızlarıyla hayat bulur! Unutulmasın... Genel Yayın Yönetmenimiz Nurettin Soydan, Altın Portakal izlenimlerini yazdı... TIK?layınız....
Antalya'ya dolaşıyorum gözlerim kapalı...
Ama, açmam gerek...
Her yerde "Antalya güzelleşiyor" sloganlarıyla şehri donatan Bilboord'larla, değişimi gözlemek gerek...
Her yerde çalışmalar var...
Antalya için, Menderes Türel bir kazanç... Burası su götürmez bir gerçek...
İyi çalışıyor ve ekibini iyi yönlendiriyor...
Çünkü, Antalya'da yaşayan biri olarak Antalya'nın fiziki ve sosyal yapısını iyi biliyor...
Menderes Türel'in, "Turizmin Başkenti" Antalya için hayata geçirmek istediği bir çok proje var...
Şehir, yenilenme ve gelişme alanında "aç"... Yüzlerce projeli ile, büyüdükçe büyüyor...
Türel'in, 43 yılı geride bırakan festivalle ilgili büyük hayelleri var...
En büyük dileği, Altın Portakal'ı, tıpkı Cannes gibi, Berlin Film Festivali gibi, hatta ve hatta Oscar Ödülleri gibi bir etkinliğe dönüştürmek....
Son iki yıldır, sinemanın önemli örgütü TURSAK ile işbirliğine gitti, Başkan Menderes Türel ve AKSAV...
Yıldızlar, geçen yıl olduğu gibi yine rotasını Antalya'ya çevirdi...
Bazıları, açıklandığı ve söylendiği gibi gelmedi Antalya'ya...
Bunların gelmesi için, Altın Portakal etkinliğin uluslararası arenada ses getirmesi getirmesi gerekir. Ya da büyük paralarla bu yıldızları Antalya'ya getirmek...
Şimdilik, Antalya'nın, Başkan Türel'in yanında güçlü sponsor olan Real var...
Başkanın yaptığı çağrıya, diğer işadamlarının uymasıyla, Antalya güçlü bir ekonomik bütçe ile belki dört-beş yılda iyi çıkışlar yapabilir, büyük yıldızlar getirirerek uluslararası arenada ses getirebilir...
Madalyonun birde diğer yüzü var...
Medyanın beklediği, halkın merak ettiği önemli yıldızlar yok Antalya'da...
Ama, "Film Market" çerçevesinde yapılan uluslararası yarışma, görüşmeler ve önemli yapımcıların festivale gelmesiyle, Türk sinemasına önemli katkı sağlandıdığı bir gerçek...
TURSAK Başkanı Engin Yiğitgil iyi niyetli biri...
Ama kanımca ya yanlış yönlendiriliyor, ya da bilinçaltında, aslında onun da çözemediği sinema sektöründeki yıllara dayalı "kısır çekişmeler"in izi yatıyor...
Her sosyal ve sanatsal etkinliğin, magazin gazetecileri tarafından, magazin sayfalarına hatta birinci sayfa manşetlerine taşındığı ve parlatıldığı, daha iyi duyurulduğu bir gerçek...
Ama, Antalya'da bir tek magazin muhabiri yok!
Hürriyet muhabiri hariç...
Başkan Yiğitgil'i kimler yönlendirmiş ise, kadro, gazete ve TV'lerin "kültür sanat" muhabirlerinden kurulmuş...
Hayırlı olsun!
Altın Portakal'ın Antalya'da başladığından halkın haberinin olup olmadığını ve bir kaç gün sonra hep birlikte göreceğiz..
İkinci ve en önemli konu ise şu;
43 yıllık bir Çınar olan Antalya Film Festivali'nin, dalları, kolları, yaprakları ve gövdesi olan Türk Sinema yıldızlarının bu yıl festivalde yeterince olamayışı gözlerden kaçmıyor..
Soder eski Başkanı Yusuf Sezgin ve Aytaç Arman'ı saymazsak!
Onlar da ödül için davet edildi...
Bir de jüri üyesi olarak Antalya'da bulunan Demet Akbağ..
Gösteri için gelen ama sanki hiç film çekmemiş, oynamamış gibi Antalya'daki otel odasında dinlenen, korteje katılmayan Yılmaz Erdoğan'a ne demek gerek!
Şimdi, festivalde bir çok genç oyuncu var kuşkusuz.... Vildan Atasever gibi...
Gani Şavata gibi...
Kortej gece... Ortalık ışıl ışıl... Ama gözler yine de yıldızları arıyor!
Halk bir umutla birbirine soruyor;
Antalya halkının üstü açık araçların içine kadar sokulup:
"Bu, o filmlerdeki dövüşçü değil mi! Aaaa, Hülya Koçyiğit değil mi!"
"Yok canım, karıştırtın, Hülya değil!, onlar gelme miş, niye ki!" sözleri, Antalyalıların beklentilerini ve sinema emekçileriyle, Türsak-Aksav, Soder, Çasod ve benzeri kuruluşlar arasındaki gizli çekişmeyi özetlemiyor mu?
Festivalin yabancı onur konukları "Şeytanın Avukatı" ve "Ray" filmlerinin unutulmaz yönetmeni Taylor Hackford ile Venedik Film Festivali'nde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görülen aktrist Helen Mirren ve ünlü aktrist Faye Dunaway...
Onları da tanıyan olmadı!
Dün gelen Sibel Kekilli'yi de Avrupalı yıldız sayarsak...
İşlem tamam gibi...
Antalya, yabancı yıldızlarıyla ses getirir..
Ama, sinemaya emek vermiş yaşlı-genç, orta kuşak sanatçılarıyla hayat bulur...
Sayın Başkan Menderes Türel'e ve TURSAK Başkanı Engin Yiğitgil'e hatırlatılır...
Altın Portakal, yüzünü dünya yıldızlarına çevirken, kendisine yıllar yılı hayat veren yıldızlarına sırtını dönmemeli!
Sorun neyse giderilmeli!
İşte o zaman, hem içerde he dışarda portakal ışıl ışıl parıldar...
Yıldızlar, Altın Portakal'ın yolunu sabırsızlıkla gözler...