BANU KALENDER, TAKSİT TAKSİT HER AYA YAYILDI? ÇEVİR ÇEVİR OKU !
Gelen ; kocaman bir zarftı. Açtık içinde kocaman bir takvim ve bir CD çıktı Doğal olarak ilk takvimin sayfalarını çevirdik. Birbirinden seksi ve gözalıcı on iki değişik poz, on iki değişik poz , on iki aya dağıtılmıştı. Pozlar öylesine güzeldi ki, insanın ?Keşke, bır yıl 24 ay olsa ? diyesi geliyordu.
12 yaprakta da bizlere gülümseyen, seksi bakışlarını fırlatan kişi aynıydı :Banu Kalender... Kendi hesabına yaptığı , altı şarkıdan oluşan ilk albümü ile birlikte göndermişiti sanki ??Ben hem kulağa hitab ederim hem de gözlere ..?? der gibiydi ! ?Bebek ? adını taşıyan albümü dinledikten sonra buluştuk Banu?yla..
-Banu Kalender kimdir ? Bu ; gerçek adımı? Nerede doğdu? Nerede büyüdü? Annesi ve Babası kimlerdir? Kardeşlerı var mı? Hangi okullarda okudu? En son mezun olduğu okul!
Banu Kalender gerçek adım! 21 Ağustos Bebek?te, İstanbul?da doğdum dokuz kuşaktan İstanbul?luyum. Nadir bulunan gerçek İstanbul?lulardanım.
-Pardon Bebek mi?
Evet; Bebek... Ben bir bebeğim, doğum yılım da Bebek: Albumumum adı da bu yüzden Bebek..?
-Şarkıcı ismi; Banu, Albüm ismi; Bebek: Bir de son zamanlar da Bebeğinim sözüyle yeniden gündeme oturan bir Banu Alkan var! Bu benzerlikler rastlantı mı?
Tamamen rastlantı, devam edelim; Babamı çok küçük yaşlar da kaybettim. Babam yok, ama manevi babam var. Adnan Şenses. Bebek onun elinde doğdu, büyüdü.Onun bebeği aslında.Aynı zaman da Selçuk Tekay?ın Bebeği. Annemle birlikte yaşıyorum Annem Nadide, aynı zamanda benim ablam, kardeşim, menajerim, herşeyim. Kardeşim yok. Tekim evin hem erkeği, hem kızıyım. Selçuk kız Meslek Lisesi Moda Tasarım Bölümü mezunuyum. Daha sonra özel eğitimler aldım, tasarımlar üzerine. Aslında moda tasarımcısıyım. Stilistim çok başarılı bir modelistim. İyi bir terziyimdir! Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı?ndan Moda Tasarım Öğretmeni olarak diploma aldım. Özel kurslar da dersler verdim.
-Kendi söküğünüzü dikebilirmisiniz?
Çok iyi dikerim! Beni tanıyanlar dikişimi çok beğenir! Kostümlerimin çoğunu kendim dikerim. Kendi moda mı kendim yaratırım.
O, Aslında Moda tasarımcısı
-İş hayatına ne zaman atıldınız?
İlk adresim Vakko oldu. Çok uzun yıllar Vakko da çalıştım. Beni kendi bünyelerine alan Sayın Alberto Hakko?ydu. Onlarla yetiştim, onlarla piştim! Vakko?nun Beyoğlu mağazasın da bir piyano vardır. İlk şarkılarımı özel geceler de o piyano eşliğin de söylemiştim. Hem şarkı hem dikiş? İkisini bir arada götürüyordum! Nota bilmiyordum, ensturuman çalmıyorum ama şarkının kralını söylüyorum ve bu müzik aşkı, beni Vakko?dan ayırdı. İkinci adresim Power FM oldu. Orada sekreter olarak çalışıyordum. Telefonlara bakıyordum. Orada müzikle iç içe olmak bana buyuk mutluluk veriyordu. Bir yandan da orada dj olabilirmiyim, diye ortamı kolluyordum. Haber spikerliği ile vardı kafamda, hatta Gülgün Feyman?dan dersler bile almıştım. Beni orada kesfeden Cem Ceminay oldu. Onun dibinden ayrılmıyordum. Beni çok yayına aldı, ?İşte geleceğin assolisti? diye anons etti. Ben de onun cingıllarını seslendirdim. Mikrofonla ilk öyle tanıştım.
EMEL SAYIN?IN FİLMİNİ SEYRETTİ, HAYATI DEĞİŞTİ!
-Sizi gerçek mesleğinizden ayıran bu müzik aşkı nereden geliyordu?
Hani ? Kuüçükluüğümden beri derler ya gerçekten de küçüklüğümden beri çarsafları belime sahne tuvaleti niyetine sarar, elime saç fırçasını alır, kasete de bir Emel Sayın kaseti koyar onunla birlikte söylemeye başlardım. Annem sağolsun hep aman elinde bir mesleğin olsun derdi, o da profosyenel terzidir. Benim gerçek mesleğim de ilerlememi istiyordu. Bende annemi dinleyip önce moda tasarımcısı oldum, sonra da solist olmaya karar verdim. Çok güç olduğunu biliyorum. Arkanda gazinocu yok menejer yok, plakçı yok. Sonun da hayatım hakkında ki kararlarımı kendim veririm dedim ve bu yola baş koydum.
-Albüm yapmaya ne zaman karar verdiniz? Onu bu konu da yüreklendirenler kimlerdi?
Albüm yapmaya gerçek anlam da İsviçre de yaşarken karar verdim. Orada tüm magazin programlarını yeni çıkan solistleri izliyordum. Ses, kültür ve aile yapısı olarak hiçbir dayanağı olmayan, müzikden bihaber insanların çıkıpta ?Ben ünlü bir şarkıcıyım??diye konuştuklarını duydukça ?Tamam?? dedim. Artık benim zamanım geldi. Zamanın da mutavazi olduğum için çok arka planda kaldım, vokalistlik dönemlerimde çok ezildim. Baktım; herkes almış başını gitmiş, ayaklar baş olmuş, Yürü kızım zaman senin zamanın dedim?.. Bu albüme kadar çok kariyer yaptım cok emin adımlarla geldim. Gerçekten herkes bir kenera çekilsin çünkü Banu Kalender geldi.
-Yurt dışına neden gitmiştiniz?
Birgün bir Emel Sayın filmi seyrettim hayatım değişti! Emel Sayın bir köşkte çalışan bakımsız, çirkin bir kızdır. Hulusi Kentmen de onu ? Adam etmeye karalıdır?.. Bu nedenele Paris?e gönderir. Aradan aylar geçer; Emel Sayın bir döner ki en yakınları bile bu değişmimden onu tanıyamaz. Daha önce ona bakmayan Engin Çağlar bile etrafında pervane olur. Filmi seyrettim, bitti..? Bende aynı yapacağım? dedim ve ne kadar Klasik Türk müziği kasetim varsa, bavuluma koyup İsviçre?nin yolunu tuttum. Cebimde beş kuruş para yoktu. Üzerime giyecek doğru dürüst kıyafetim yoktu. Elli liraya vokalistlik yapıyordum. Dünya kadar borcum vardı, annemle oturuyordum. Adnan abi çok destek oldu, babalık yaptı. Cebinden paralar verdi. Sonra beni İsviçre de açtığı bır mekana gönderdi. Üç sene önce kendimi İsviçre?ye kapattım. Sahneyi öğrendim, sahneye çıktım. Çalıştım, çabaladım diyetle ve duzenli sporla kilo verdım. 80 lı kilolardan, 30 kilo vererek 50 li li kilolara kadar indim. Butun kıyafetlerimi baştan aşağı yeniledim. Estetik asla yaptırmadım. Gündüz çalıştım, gece sahneye çıktım ve Emel Sayın gibi değişip sıfırdan kendimi yaratıp döndüm.
-Selçuk Tekay?dan?Öğretmenim diye söz ediyorsunuz.?müzik derslerinizi ondan aldınız?
Müzik Eğitimime ilk Halil Karaduman ile başladım. Selçuk Tekay bana solistliği, nasıl bir solist olmam gerektiğini öğretti. Mikrofonu nasıl tutmam gerektiğine varıncaya kadar herşeyi ondan öğrendim, tabi Adnan Şenses?ten de beni onlara götüren ve ?Başımda böyle bir bela var! Onu napalım? diyende Adnan Şenses dir. Power FM den sonra içimdeki müzik aşkıyla Meltem Cumbul ve Mustafa Sandal ın basın danışmanlığını yapmaya başladım. Her ikisindende çok şey öğrendim. Ne yaptıklarını gözlemledim. Şu an taktik olarak benim gittiğim yol Meltem Cumbul?un yoludur.
-Albüm; şarkı seçimleri, düzenlemeler ve okumalar dahil ne kadar zamanda ortaya çıktı?
Bütün herşeyin bitmesi dört ayı buldu. Çok az solisttin yapabildiğini yaptım ben ve studyoya girdim ve prova yapmadan kayda girdik, okudum ve çıktım.Ve bunun Türkiye de en iyi yapanda Sibel Can mış, Selçuk Tekay ın söylediğine göre? Sonuçta alt yapılarında hazırlanmasıyla birlikte bu albüm dört ayda bitti.
-Müzikteki hedefiniz nedir?
Türkiye nın en büyük üç solisttinden biriyim şu anda. Sibel Can, Ebru Gündeş ve ben.?Olacağım?da demiyorum öyleyim...?Şimdi beni bilenlerin sayısı 7 kişi, amacım çok yakında 70 milyon kişi... İnsandaki ışık, sonradan olmuyor, bir şey doğuştan varsa var, yoksa yoktur. Bende var! Her ağacın bir çiçek açma mevsimi vardır, benim çiçeğimin açma zamanıda demekki bu aymış... Şu an repertuarımda 1500 aşkın şarkı var! Sahnede hiç durmadan, dort-beş saat kalabilirim. Şimdi Starım, en büyük assolist benim diyenlerin arkasında büyük güçler var. Ben tek başımayım.
-Şu an ?Şunun yerinde olsaydım?dediğiniz veya örnek aldığınız biri varmı?
Emel Sayın? Hayranım, onunla büyüdüm. Sesimi dinleyenler Emel Sayın a çok benzetiyor. Taklit değil. Çocukluğumda taklit ile başladım. Hatta çok küçüktüm, beni Selçuk Tekay a götürdüler- o şimdi hatırlamıyor ama-Koral Sarıtaş da oradaydı. Bana Selçuk beyin önünde Emel Sayın taklidi yaptırmışlardı. En büyük arzularımdan biride, Emel Sayın ın çevirdikleri gibi filmler çevirmek! Geçen sene Rumeli Hisarı Konserinde Emel Sayın?ın arkasında vokal yaptığımda duyduğum heyecanı hiç bir zaman unutamam.
-Albüm kapağında ?Bana hediye edildi bu albüm? diyorsunuz! Kim, Neden hediye etti? Albümüyle, klibiyle, takvimiyle bu albüm için ne kadar para harcandı? Parayı kim karşıladı?
Bu albümü bana Selçuk Tekay hediye etti. Onunla birlikte çalışmaya benim maddi gücüm asla müsade etmezdi, manevi borcumu ise asla ödeyemezdim ama ?Gel? dedi, studyoyu bana açtı..?Ben bu albümün yönetmenliğini üstleniyorum, maddi olarak hiç bir şey istemiyorum? dedi. Ve şuna inanınki belkide Türkiye de ilk kez maddi hiç bir beklenti olmadan bir yıldız çıktı ortaya. Ahmet Selçuk İlkan ,?Al benim şarkılarımı oku, para istemez?dedi. Ozkan Turgay öyle, aranjorüm öyle.. Hiç bir maddi karşılık almadan gece-gündüz benim için çalıştılar.Dediğim gibi takvimde dahil hiç para harcanmadı. Sponsorum; gırtlağım.. Hakikaten ne yaptımsa sesim ile yaptım. Hayatıma kimse girmedi ve girmeyecekte! Hiç kimseye sırtımı dayamadım. Avrupa da elimde bavul o trenden bu trene koşarken kimse yoktu yanımda. Onun içinde şimdikilerin hepsine hodri meydan diyorum, ?kenara çekilsinler ben geldim?diyorum. Benim gibi çok solist var, hepside birbirinin ayağını kaydırmaya çalışan solistler. Beni Avrupa tanıdı, şimdi burdaki insanlar tanıyacaklar...
-Hiç aşık oldunu mu? Su an aşıkmısınız? Kime? Evlilik için varsa planlarınız!
Aşık oldum tabii, hemde deli gibi... Ama fiyasko ile sonuçlandı. Aşık olmadan olmuyor ama şu an kalbim kimseyi dinlemiyor! Aşk olmazsa o şarkılar da okunmuyor.. Evlilik içinse, henuz erken...
Roportaj : Hulusi Tunca