CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MİLLİ SEFERBERLİK İLAN ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 32. Muhtarlar Toplantısı’nda milli seferberlik ilan ettiğini açıkladı. Peki, milli seferberlik nedir?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, Anayasamızın 104. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başı olarak, PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle ve tüm diğerleriyle, adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum. Kim bu örgütlerin çalışmalarıyla ilgili bir bilgi sahibi olursa hemen güvenlik güçlerimize haber vermelidir" dedi. Cumhurbaşkanı "Bundan sonrası önümüzdeki gerçekler ışığında yeni Kurtuluş Savaşımızı hatta yeni Çanakkale Savaşımızı verme ve zafere ulaştırma dönemidir. Türkiye'ye terör örgütleri ve ihanet çeteleri üzerinden savaş açanlar, bugüne kadar attıkları hiçbir adımda istedikleri neticeyi elde edemediler" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 32. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bizim acılarımız öylesine çoğaldı ki artık paylaşmanın ötesinde bir takım adımlar atmak zorundayız. Cumartesi günü meydana gelen saldırı sonucu 37’si polis 7’si sivil 44 şehidimiz var. PKK’ya verdiğimiz mücadele sonucu bin 178 şehit verdik. DEAŞ saldırılarında 33’e yakın şehit verdik. 15 Temmuz darbe girişiminde 248 şehidimiz var. Fırat Kalkanı Harekatı'nda 17 şehit verdik.
"FETÖ OPERASYONLARINDA TUTUKLU SAYISI 40 BİNİ GEÇTİ"
Yüreğimize gömdüğümüz o kahramanları en derin saygımızla yad ediyoruz. PKK’ya yönelik yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda örgütün kaybı 9 bin 500’ü buldu. Bunların arasında birçok elebaşı da yer alıyor. Yapılanmalarına yönelik operasyonlarda 40 bin gözaltı 10 bin 500 tutuklama var. DEAŞ’ta bin 800’e yakın kayıpları var. FETÖ’ye yönelik operasyonlarda tutuklu sayısı 40 bini geçti. Ama bunlar piyondur. Meselenin arkasındaki asıl oyunu da gözden kaçırmıyoruz, kaçırmayacağız. Hiçbir şehidimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız.
HER GÜN YENİ BİR ŞEYTANLIKLA KARŞIMIZA ÇIKIYORLAR
Ülkemiz bir ateş çemberinden geçiyor. Yaşadığımız dönem en az Kurtuluş Harbi kadar önemlidir kritiktir. Üst akıl her gün yeni şeytanlıklarla karşımıza çıkıyor. Mezhep savaşlarıyla iç savaşlarla bölgemizin geleceğini karartmaya çalışıyor. Bu bir güç savaşıdır ama bizim milletimizin güzel bir sözü var. Bizim insanımız zor oyunu bozar der.
"SEVR’İ PAÇAVRAYA ÇEVİRMEYİ BAŞARDIK"
İstiklal harbimizde zoru göstererek oyunu bozduk. Her ne kadar hedeflerimize tam olarak ulaşamasak da Sevr’i paçavraya çevirmeyi başardık.
Bugün de adı konmamış bir Sevr tehdidiyle karşı karşıyayız. Saldırıya uğrayan bizim şahsımızda somutladıkları yeni Türkiye mücadelesidir.
Ey muhtar kardeşlerim siz ve sizin şahsınızda bu ülkenin her bir ferdine soruyorum bizim bu topraklardan başka gidecek vatanımız var mı? Şahsen benim yok. Kimsenin de olduğunu sanmıyorum.
ÜLKEMİZİ VİRANEYE ÇEVİRMEK İSTEYENLERE İZİN VERMEYECEĞİZ
Vatanımıza göz koyanın gözünü çıkarmak bizim namus borcumuzdur. Öyle twitlerle mivitlerle bize gönderme yapanlar bunu bedelini ödeyeceklerdir.
Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Irak'ta Suriye’de bunu yaptılar. Ama bize yapamayacaklar. Ülkemizi terk etmeye çalışıp Akdeniz’in sularında boğulmayacağız.
GÜN ÇEKİŞME, ÇATIŞMA GÜNÜ DEĞİLDİR
Birileri iktidarda kalma adına insanlığını kaybetmiş olabilir. Biz kaybetmeyeceğiz. Biz vicdanımızın sesini dinlemeye devam edeceğiz. Millet olarak yeni bir ahitleşmeye gitmemiz gerekiyor. Gün çekişme çatışma husumet eski defterleri karıştırma günü değildir. Hepimiz aynı gemide olduğuna göre bu gemiye yönelik her saldırı hepimize yapılmış saldırıdır.
MİSLİYLE KARŞILIK VERMEMİZ GEREKİYOR
Geldiğimiz noktada artık savunmada kalma imkanına da sahip değiliz. Madem ki bize terör örgütleri üzerinden tarihimizin en büyük saldırılarından biri yapılıyor bizim de misliyle karşılık vermemiz hakkımızdır.
MİLLİ SEFERBERLİK İLAN EDİYORUM
Kurşun adres sormaz derler. Bomba da bunların hiçbirini sormaz. Öyleyse güvenliğimizi sadece güvenlik güçlerine bırakamayız.
Buradan tüm vatandaşlarıma da sesleniyorum. Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, Anayasamızın 104. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başı olarak, PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle ve tüm diğerleriyle, adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum."
Her kim bu örgütlerin çalışmalarıyla ilgili bir bilgi sahibi olursa hemen güvenlik güçlerimize haber vermelidir.
GÜVENLİK GÜÇLERİMİZE SESLENİYORUM
Tüm güvenlik güçlerimize sesleniyorum; terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı devletiniz de milletimiz de sizin yanınızdadır, arkanızdadır. Yetkilerinizi sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmeyin.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ DESTEKLEYEN HİÇKİMSEYE RAHAT YOK
Şehitlerimizin tek bir damla kanı teröristlerin tamamının canlarına karşılık gelemez. Güvenlik güçlerimiz sürdürdükleri mücadelede elbette ölürlerse şehit kalırlarsa gazidir. Ama askerimiz polisimiz bu ülkeye lazım. Güvenlik güçlerimizden kanunlar çerçevesinde en sert şekilde mücadele etmelerini istiyorum.
Bundan sonra dağdaki teröriste de, şehirdeki teröriste de, onları destekleyen hiç kimseye bir an bile huzur yok, rahat yok, bu böyle biline
YENİ KURTULUŞ SAVAŞI...
Bundan sonrası önümüzdeki gerçekler ışığında yeni Kurtuluş Savaşımızı hatta yeni Çanakkale Savaşımızı verme ve zafere ulaştırma dönemidir. Türkiye'ye terör örgütleri ve ihanet çeteleri üzerinden savaş açanlar, bugüne kadar attıkları hiçbir adımda istedikleri neticeyi elde edemediler."
HALEP’TEKİ GELİŞMELER
Ah Halep…
Gerçekten de bugün Halep’te savrulan oradaki masumların canı değil aslında insanlığın enkazıdır. Yoğun bir müzakere sürecinin ardında dün akşam ateşkes sağlandı. Bizzat takip ettiğim bu müzakereler neticesinde şimdi sivillerin ve muhaliflerin Doğu Halep’ten çıkartılması için bir tahliye süreci başlıyor umudundaydık ki tekrar ne yazık ki füzeler atılmaya başlandı. Yine takip ediyoruz. Bugün Sayın Putin’le akşama doğru tekrar görüşmem olacak. Dışişleri Bakanı’mız, MİT Müsteşarı’mız takip ediyor. Sahadaki durum çok kırılgan ve karmaşık. Nitekim daha varılan uzlaşmanın üzerinden saatler geçmeden rejim güçleri ateşkesi bozup, yeniden sivillere saldırmaya başladı. O yüzden temkinli hareket ediyoruz. Arkadaşlarımız gece gündüz bu konuyu takip ediyor
REJİM GÜÇLERİ ATEŞKESİ BOZDU
Sahadaki ortam karışık. Rejim güçleri ateşkesi bozup sivillere saldırmaya başladı. O yüzden temkinli hareket ediyoruz. Ey BM neredesin? Biz her türlü desteği vermeye hazırız. Ama bir koridor.
EY BİRLEŞMİŞ MİLLETLER NEREDESİN
Halep’ten kurtulan kardeşlerimize insani yardım ulaştırmak için bütün tedbirleri aldık. Ey, Birleşmiş Milletler neredesin? Her türlü desteği biz vermeye hazırız, vereceğiz; ama bir koridor, bunun için gayret sarf ediyoruz. İdlib ve civarına gideceklerin yanı sıra Türkiye’ye gelebilecek olanlar için de hazırlıklarımız tamam. Türkiye’ye mi gelecekler, onları da bağrımıza basmaya hazırız. Ufacık yavruların nasıl ölüme baş başa kaldığını görüyorsunuz; ama insanlık buna sessiz. Utanmadan, sıkılmadan hala yok öyle, yok böyle konuşup duruyorlar. Türkiye’nin girişimi ve yoğun çabalarıyla varılan bu ateşkesin hayata geçirilmesi Halep’teki masumlar için belki de son umuttur. Bu yüzden bütün tarafları ve uluslararası toplumu bu ateşkese riayet etmeye ve destek olmaya davet ediyorum. İnsani koridor derhal ve hiçbir engelleme olmadan açılmalı ve masum insanların Doğu Halep’ten salimen çıkmasına izin verilmelidir
"REJİMİN CİNAYETLERİ KARŞISINDA BİZ SESSİZ KALMAYACAĞIZ"
Esed rejimi Halep’te açıkça savaş suçu, insanlık suçu işlemektedir. Bu gerçeği ona destek verenler dahil artık herkesin görmesi gerekiyor. 600 binden fazla insani katleden, kimyasal silah kullanan, her tür insanlık dışı eylemi gerçekleştiren bu rejimin cinayetleri karşısında biz sessiz kalamayız ve kalmayacağız. BM başta olmak üzere uluslararası toplumu harekete geçirmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Dün yeni BM Genel Sekreteri ile yaptığım görüşmede bu konunun aciliyetini bir kez daha dile getirdim. Bu hafta yapacağım temaslarda da aynı hususu dünya liderlerinin dikkatine getirmeye devam edeceğim.
MİLLİ SEFERBERLİK NEDİR?
Memleketin, maddi ve manevi bütün güçlerinin (askeri, siyasi, ekonomik ve psikolojik güç) topyekün savaş ihtiyaçlarını karşılayacak ve savaşın devamını sağlayacak seviyeye getirilmesi; diğer bir deyimle maddi manevi bütün kuvvet ve kaynakların, savaş isteklerine göre yöneltilerek barış durumundan sefer durumuna geçirilmesidir. Buna topyekün seferberlik de denir. Sefer kelimesi lügatta “yolculuk, savaşa gitme”; seferberlik ise “yolculuğa, savaşa hazır hale gelme” anlamlarına gelir.
Yirminci asrın başlarından itibaren, teknolojideki gelişmelere uygun olarak yapılan silah ve araçlar, ilim ve teknikteki ilerlemeler savaşların karekterini değiştirdi.Savaşlar, sadece silahlı kuvvetler arasında yapılmaktan çıkarak, bütün milleti ilgilendiren, tesiri altına alan, topyekün savaşlar durumuna geldi. Bu topyekün savaşa karşı da, milletçe karşı koymak için yapılan topyekün hazırlıklara seferberlik adı verildi. Seferberliğin plan ve programları barıştayken yapılarak, zaman zaman yapılan fiili tatbikatlarla uygulamaları kontrol edilir. Seferberlik Dairesi, Asker AlmaDairesi, Askerlik Şubeleri, Mahalli ve Mülki Amirler müştereken çalışarak seferberlik planlarını yaparlar.
Savaşta silahlı kuvvetlerin personel sayısı artacağından onların yiyecek, giyecek, silah, donanım, araç ve gereç ihtiyaçları çoğalacaktır. Mühimmat, akaryakıt ve malzeme sarfı çok fazlalaşacaktır. İnsan ve diğer ihtiyaç maddelerinin de devamlı kaybı göz önüne alınırsa seferberliğin önemi çok iyi anlaşılır. Seferberlik hazırlığının planlı ve barış zamanında yapılmasının savaşın kazanılmasında tesiri dünya harplerinde açık olarak görülmüştür.
Seferberliğin ilan edilmesi için, bir devletin diğer devlet veya devletlerle savaş ihtimalinin kaçınılmaz olması, ayrıca iç bünyedeki karışıklıkların normal şartlarla karşılanmadığı bir ortamın meydana gelmesi gerekir. Bu durumda Genelkurmay Başkanının mütalaası alınarak, Bakanlar Kurulunca seferberlik uygulamasına karar verilir. Verilen seferberlik kararı Cumhurbaşkanının onayından sonra yürürlüğe girer. Kaldırılması da başkomutan veya Genelkurmay Başkanının mütalaası alındıktan sonra Bakanlar Kurulunun kararıyla olur. Seferberlik ilanıyla barış zamanında tespit edilen plan gereğince taşınır veya taşınmaz mallardan ihtiyaç duyulanlar silahlı kuvvetlerin emrine verilir. Seferberlik iki şekilde olabilir:
1. Uygulama alanı bakımından:
a) Genel seferberlik: Bütün yurt düzeyinde uygulanır.
b) Kısmi (Bölgesel) seferberlik: Yurdun herhangi bir bölgesinde uygulanır.
2. Kapsam bakımından:
a) Milli seferberlik: Silahlı Kuvvetler dışında kalan bütün kamu ve özel kuruluşlar ile yurttaşları kapsar.
b) Silahlı Kuvvetler seferberliği: Silahlı Kuvvetlerin barış durumundan sefer durumuna geçirilmesidir. Bu ise iki bölümde yapılır: (1) Personel seferberliği, (2) lojistik seferberliği.
Birinci Dünya Harbinden önce seferberlik ilan edilerek, gerekli bütün hazırlık ve tedbirler uygulamaya konuldu. Halkımız arasında, dört yıl süren bu harbe Seferberlik adı verildi. Eli silah tutanların askere alındığı Birinci Dünya Harbinde Osmanlı ordusu, yedi cephede şan ve şerefle çarpıştı. Harbin getirdiği bütün sıkıntılara milletçe karşı koyarak, yedi düvelin önünde kahramanca vatanını müdafaa etti. istiklal Harbiyle de memleketini düşmanlardan kurtardı. İkinci Dünya Harbinde de seferberlik uygulanmışsa da savaşa girilmemesine rağmen getirdiği sıkıntılar, tedbirlerin yerinde ve zamanında alınmamasından dolayı, çok fazla olmuştur. Günümüzde seferberlik süresi çok kısalmış olup, 12 ile 24 saat içerisinde bir ülke seferberliğini tamamlayabilmektedir.
Seferber olma süresi: Birlik ve kurumların % 100 kadro seviyesine (seferi kadro seviyesine) erişecekleri ve teşkilatlanmalarını tamamlayacakları süreyi gösterir. Bu süre harekat planlarına ve lojistik imkanlara göre tespit edilir. Bu süreler, Genelkurmay Başkanlığınca yönergesinde belirtilir. Sefer görev emri: Sefer tertibine dahil edilen personelin, seferberlik duyurusunda nereye gideceğini, ne kadar zaman içinde birliğine katılacağını ve katılacağı birliğin kapalı adını bildiren ve kendisine barışta açıklanan bir belgedir. Bir sureti daima personelin yanında bulunur.
Seferber personeli: Bir birliği, seferi kadro seviyesine veya müsaade edilen kuvvete çıkarmak için sefer tertibine dahil edilmiş yedek personeldir.
Seferberlik deneme tatbikatı ve eğitimi tazeleme çağrısı: Seferberlik usullerinin denenmesi ve yedek personel eğitiminin tazelenme ve yenilenmesi için yapılan çağrıdır. Genelkurmay Başkanlığının önerisi ve Bakanlar Kurulunun onayı alınır.
Silahlı kuvvetler personel seferberliği: Silahlı Kuvvetlerin şimdiki ortalama mevcutlarının seferi kadro seviyesine yükseltilmesi, seferde kurulacak birlik ve kurumların kurulması, kadro seviyelerine eriştirilmesi ve seferi kadro seviyelerinin korunması için hazırlanan personel bütünleme planlarına göre zayiatı tamamlamak üzere, barışta yapılan hazırlıkların, seferberlik duyurusunda uygulanmasıdır. Silah altı davetiyeleri: Seferberlik deneme tatbikatı ve yedek personel tazeleme eğitimi için, yedek personelin (subay, astsubay, erbaş ve er) tatbikata katılmalarını sağlayan davetiyelerdir.
Silah altı davetiyesi: Personelin yedek eğitimi görmesi için katılacağı birliğin seferberlik numarası ile bildirilen kapalı adını, gideceği yeri ve tatbikatın süresiyle ilgili bilgileri kapsar.