DİYANET İL İL SAHUR VAKİTLERİ 2020
Tüm yurtta ilk iftar yapıldı ve ikinci gün orucu için sahur saati bekleniyor. Ramazan Ayı’nın ikinci sahuru için sofralarını hazırlayanlar ezanın okunmasını bekliyor. Oruç ibadetini yaparak bu yılın ikinci sahuruna kalkacak olanlar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı ezan saatlerini yazımızdan bulabilirler. İşte Diyanet 2020 il il sahur saatleri
Önceki yıllardan farklı olarak bu sene Ramazan Ayı coşkusu evlerde yaşanıyor. Bu akşam ilk iftarını yapan Müslümanlar, sahur vaktini beklemeye devam ediyor. Mutfaklardaki hareketliliğin arttığı şu dakikalarda ise ezanın kaçta okunacağı internette araştırılmaya başlandı. Tüm illerde farklılık gösteren iftar saatlerini Diyanet’in yayınlamış olduğu takvime göre haberimizden görebilirsiniz. İşte il il sahur saatleri…
ORUÇ TUTMAKLA YÜKÜMLÜ OLMANIN ŞARTLARI NEDİR?
İslam'a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle Müslüman ve âkil-bâliğ olması gerekir.
İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumlardaki kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir. İbadetlerle yükümlü olmamakla birlikte ergenlik yaşına gelmeyen çocukların alıştırılmak ve ısındırılmak maksadıyla namaz kılmaları ve oruç tutmaları teşvik edilir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), yedi yaşından on yaşına kadarki sürede çocuğun namaza alıştırılmasını önermiştir.
HASTALIĞA YAKALANMA AÇISINDAN RİSK GRUBUNDA BULUNAN KİŞİLER VE RAMAZAN ORUCU
Ramazan orucunu tutmak, mükellef olan her Müslümanın yerine getirmesi gereken bir farzdır. Mazeretsiz olarak bu orucu terk etmek büyük günahlardandır. Kur'an-ı Kerim'de Ramazan orucunu tutmamayı mubah kılan mazeretlerden biri de hastalıktır. Bakara sûresinin 184. ayeti, hastalık halinde orucun ertelenip sağlığa kavuşulan diğer günlerde kaza edilebileceğine izin vermiş, artık hiç güç yetiremez hale gelinir ise tutulamayan oruçların fidyelerinin verilmesi gerektiğini belirtmiştir. İslam âlimleri, tutulması halinde hasta olunması veya hastalığın artması yahut uzaması ihtimali varsa onun da bu kapsama dâhil olduğunu ve bu durumda orucun ertelenebileceğini söylemişlerdir.
Dolayısıyla oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta hükmündedir. Nitekim fakih sahabîlerden Abdullah b. Ömer (r.a.) gerek kendi sağlık gerek bebeğinin sağlığı hususunda endişesi olan hamile kadınların oruç tutmayabileceklerini ifade etmiştir (Muvatta, Sıyam, 52).
Buna göre oruç tuttuğu takdirde salgın hastalıklara maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğu doktoru tarafından belirtilen kişi, Ramazan orucunu daha sonra tutmak üzere kazaya bırakabilir. Zira Yüce Allah (c.c.) oruç ayetlerinin devamında “Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. ” (Bakara 2/185) buyurmuş, bir başka ayette de kişilerin güçleri nispetinde sorumlu tutulacağını beyan etmiştir (Bakara 2/286).