Arslan Güven: Haber Atölyesi
www.magazinci.com

BİR KALEM'İMİZ BULUNUR ELBET YAZACAK!... 

Bir Cuma akşamı. Haftalık iş günün bitmiş, oturmuşsun evinde yemekler yenmiş, sohbetler edilmiş ve çay eşliğinde başlıyorsun televizyondan zamanı tüketmeye.

Biraz neşe biraz sohbet izliyorsun. Bir de ne görsün gözler, ne duysun kulaklar, gaflet delalet ve hıyanet içine düşmüş bir şarkıcı ve onu ağarladığını sanan bir şovmen, gazeteci dövdüğünü, küfrettiğini ve dahi bunların yapılması gerektiğini anlatıyor böbürlenerek.

Bu yazıda adınız değil, utancınız ayıbınız yer alacak?

Altın madeni bulmuşçasına bu anlatılanları dinleyen şovmen, nasıl gazeteci dövülür mesela anlatın, anlatın diye daha bir çoşturuyor şarkıcıyı?
Ki o gazetecilere borçlu olduğunu unutarak, arkadaşlarım dediği o gazetecileri aşağılayabiliyor?

Ah Şovmen ah! Çok ayıp ettin çoook?

Ve şarkıcı, hiç çekinmeden sürdürüyor pervasızca açıklamalarını, T.C. Anayasa ve Kanunlarına ve Hakim ve de Savcılarına da dil uzatıyor. "Mahkemeler ceza vermiyor, ben de kendim ceza veriyorum" diyor? Ve bunu diyen bir şarkıcı, bir insan?

Giderayak bir son baharda, bu utanç verici sansasyonun ne yararını görebilirsin ki?

Ülkemin Savcıları gereğini yapacaktır elbet?

Tüm bunlar olurken bir tek laf etmeyen "Acun firarda'ydı" stüdyoda!

Görevini yapan, ve her türlü hakarete rağmen, kibarlığını bozmayan ve bu şarkıcının seviyesine düşmeyen, tüm seviyesiz saldırıya rağmen mesleğini yerine getirmeye çalışan gazeteci arkadaşlarımı kutluyor ve teşekkür ediyorum?

Bu utanç verici rezil açıklamalar infial yarattı, kamuoyu ve gazeteciler tarafından kınandı. İçimizde derin yaralar açtı. Ama beni en az bu olay kadar daha üzen bir şey daha var?

Bir gün sonrası akşam Kanal D Haber bültenini izliyorum?
Hafta sonu olduğu için Deniz Arman sunuyor haberleri?
Çünkü hafta içi olsaydı Mehmet Ali Birand Ustamız, ağabeyimiz böyle bir şey yapmazdı?
Birand Usta haberin de habercinin de değerini iyi bilir.

Deniz Arman yüzünde tebessüm ve gülücüklerle sanki bir mizah haberi sunuyormuş gibi bir gece önceki bu utancın haberini veriyordu, haber bülteninde.
Hangi haberi sunduğunun farkında olmadığını düşünüyorum?

Çünkü bir haber programında, bir haberci, bir başka haberci arkadaşına, meslektaşına yapılan hakareti, saldırıyı, küfürleri anlatan ve gazeteciler dövülmelidir diyen bir zatın açıklamalarını ve ona çanak tutan şovmenle sergiledikleri bu utancı, bu ayıbı böyle keyifle sunmazdı?

Bir habercinin bunu yapması daha bir yaralıyor insanı?

Bir de uzaklardan, Dubai dolaylarından kendine rant sağlamak için olaya burun uzatanlarda cabası?
Hangi fantezisinden sıyrılıp, meslektaşlarına, mesleğe sahip çıkmak yerine gazel atan kara gözlüklü yazarcık?
Ve koca Hürriyet'te mesleğin zirvesi Hürriyet'te görevini yapan gazetecilere dil uzatabiliyor?

Ve siz zorbalara rağmen, karda, pusuda, ayazda, her türlü saldırıda, şimşek de çaksa, yıldırım da düşse, yaralansa da yüreği, gazeteciler haber yapmaya, haber vermeye devam edeceklerdir?

Nereden gelirse gelsin bu saldırılar, sefa gelir hoş gelir,

bir kalemimiz bulunur elbet yazacak?

Küçüktüm dedem derdi ki; "Taşıyamayacağın hiçbir şeyi yaşamayacaksın, yaşayamayacağın hiçbir şeyi de taşımayacaksın"?diye

Tüm incinmişliğime rağmen yinede umutluyum gelecekten, seyreyle gönül daha da neler gelir başa?

Tüm taze duygularımla güzel bir gelecek ve güzelliklerle dolu bir yıl diliyorum?