NURETTİN SÖZEN SICAĞI SICAĞINA MAGAZİNCİ.COM’A KONUŞTU:"BU SEÇİM BİR İŞARET FİŞEĞİ OLMALIDIR...’’
25 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan’a belediye başkanlığı koltuğunu seçimle devreden Nurettin Sözen sıcağı sıcağına www.magazinci.com yazarı Caner Budak’a konuştu ve "İmamoğlu benim kardeşimdir. Tavsiyelerimi söylediğim bir kişidir. Bütün gücümüzle ona yardım edeceğim. Onun gelişi Türkiye’nin demokrasi yolunda bir kilometre taşıdır" dedi.
31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nin ardından, hemen ertesi gün 1 Nisan gecesi İstanbul’da bir vakfın davetinde karşılaştığımız 22. Dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı şimdi 82 yaşında olan Prof.Dr. Nurettin Sözen’e seçim sonuçlarını, özellikle de İstanbul’daki Ekrem İmamoğlu sürprizini sorduk. İçtenlikle konuştu magazinci.com için. Ama gelin önce Nurettin Sözen’i ve 22 dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemini hatırlatalım.
İstanbul’a iz bırakmış önemli bir isim aslında. Henüz lise yıllarında CHP saflarından siyasete girmiştir. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Kulak Burun Boğaz dalında mezun oldu ve 1978 yılında da Profesör oldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı ve İstanbul Üniversitesi Rektör yardımcılığı yaptı. YÖK tarafından dekanlıktan alınan ilk akademisyendir. CHP’den politikaya atılmış olmasına rağmen 1988 yerel seçimlerinde Sosyal Demakrat Halkçı Parti’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildi. Recep Tayyip Erdoğan’dan önce ve Bedrettin Dalan’dan sonra 29 Mart 1989 – 1 Nisan 1994 arasında belediye başkanlığı yaptı. “Önce İnsan” sloganıyla İstanbul için metro, doğalgaz, yayalaştırma projeleri, hızlı tramvay, biyolojik arıtma ve çöp işleme tesisleri gibi hayati pek çok projeye imza attı. İETT tarihinin ilk çift katlı otobüslerini sefere koydu. İstiklal Caddesi’nde yayalaştırma yaparak nostaljik tramvayı sefere koydu. 1992 yılında ilk metro hattının temeli attı. 1993 yılında patlak veren İSKİ skandalı, belediye ile işçiler arasındaki sorunlara bağlı olarak yaşanan çöp sorunu ve yaygın su kesintileri nedeniyle çok yıprandı ve tekrar aday olmadı. Soğuk bir Mart günü aldığı belediye başkanlığını daha sonraki seçimde Refah Partili Recep Tayyip Erdoğan’a bıraktı.
25 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan’a seçimle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını devretmiştiniz. 31 Mart 2019 günü yapılan yerel seçimlerin sürpriz sonuçlarını 65 yıllık siyasetçi olarak sıcağı sıcağına nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Bu seçim sadece bana göre bir yerel yönetim seçimi değildir. İstanbul’da yaşayan insanların daha huzurlu, daha mutlu, daha rahat yaşayabilmesi için yapılmış bir seçim değil. Bunun çok daha ötesinde amacı ve yararı olan bir seçimdir. Seçimin CHP tarafından alınmasının da Türkiye’nin yararları bakımından önemi var. Türkiye bu gidişle bu dış politika ve ekonomi ile bu demokrasi ile ilgili olumsuz gelişmelere uzun süre yol alamaz. Bu ciddi bir uyarıdır. Halk İktidar partisine “demokrasi, ekonomi, işsizlik ve dış politika yolunda izlediğin yol yanlıştır” dedi. Yıllardır izledikleri bu yanlış politikaları gözden geçirmelidirler. CHP’de bu olumsuz gidişata “dur” diyebilecek kesin ve radikal çözümler için de bir yeni başlangıcın işareti olarak kabul etmelidir. Yoksa işte İstanbul’da yerel yönetim değişti metro geldi, doğal gaz geldi, falan filan, çöp dağları yalanlarıyla Türkiye daha fazla ilerleyemez” .
İktidarın sürekli gündeme getirdiği ve seçim söylemi yaptığı geçmiş dönemlerdeki yani sizin döneminizi kastederek çöp dağları lafı için ne diyeceksiniz?
“O dönemdeki çöp dağları, yığınları bir grev neticesidir. İktidar partisinde bu grev durumunu inkar eden demokrasi dışı bir kafa yapısı var ortada. Sendikayı emeği grevi kabul dahi etmiyorlar. Bunu eleştiri olarak getiriyorlar yıllar sonra. Onun için bu gidişe, bu kafa yapısına bir dur demek gerekiyordu. Bu seçim bunu yapmıştır.
Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir gibi üç büyük şehirde muhalefet seçimi alıyorsa iktidarın daha uzun süre devamı mümkün de değildir”.
Parti içinde bir reformdan söz edilmeye başlandı seçimin hemen arasından buna ne diyeceksiniz?
“17 yıldan beri yapıyorlar zaten gittikçede kötüye gidiyor. Ben 1954 yılında başladım siyasete ve 65 yıldır siyaset yapıyorum. Bütün liderleri çok partili hayatta gördüm. Hiçbir lider döneminde, sağ liderler, dindar liderler de dahil hiçbirinin döneminde demokrasimiz bu kadar kötüye gitmedi. İşsizlik ve enflasyon bu kadar kötü olmadı. Yani çok tehlikeli bir durumdayız. Uluslararası dış politikada tamamen yalnız kaldık. Arkamızda hiç kimse yok. Geleceğimiz çok karanlık çok tehlikede. Umuyorum ve diliyorum ki bu seçimler bir uyarı olmuş olsun.”
Kıdemli bir büyükşehir belediye başkanı deneyimi ile Ekrem İmamoğlu’na nasıl tavsiyeleriniz olacak. İstanbul’un önceliği nelerdir?
“Ben kendisine söyledim zaten her şeyden önemlisi İstanbul halkının huzuru, rahatlığı, kolaylığı istihdamı önemlidir. Çoluk çocuğun desteğe ihtiyacı var. Sosyal adaletin geri kaldığı ve gerçekleşmediği bir toplumda tabi ki yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor. Ama bunlardan da önemlisi ülkenin demokrasi, işsizlik, enflasyon, dış politika alanında olumsuz gidişini durdurabilecek önlemler için uyarı bakımından hem muhalefete hem de iktidara söylüyorum. Muhalefet mücadele için yeni bir başlangıç yapmalıdır. Bu seçim bir işaret fişeği olmalıdır. İktidar için de ciddi bir uyarıdır. Benim için bu bakımlardan çok anlamlıdır. Büyük şehirleri kaybetmiş bir iktidarın bu kafayla devam etmesi söz konusu olamaz”
Ekrem İmamoğlu aradı mı sizi? Nasıl ne zaman görüştünüz?
“İmamoğlu benim kardeşimdir. Tavsiyelerimi söylediğim bir kişidir. Bütün gücümüzle ona yardım edeceğim. Onun gelişi Türkiye’nin demokrasi yolunda bir kilometre taşıdır.
Sokaktaki insanlar içinde AK Parti’nin yaptığı doğru şeylerin üstünü, yaptığı yanlışların örttüğünü düşünenler de var. Katılıyor musunuz?
“Demokrasi bitiyor. 50 yıl önce bile bu hatalar yanlışlar siyasette yapılamazdı. Bu kadar demokrasi dışı hatalar, insan haklarını olumsuz etkileyen gelişmeler 50 yıl önce bile olamazdı. Öylesine kötü bir dönem yaşıyoruz”
Röportaj: Caner BUDAK