AHU TUĞBA?NIN KIZI ANJELİK, MAGAZİNCİ.COM?DA
80?li yıllarda Türk sinemasında fırtınalar estiren Ahu Tuğba?nın güzel kızı Anjelik Calvin, magazinci.com ailesine katıldı. Amerika?da yaşamını sürdüren Anjelik Calvin ilk yazısında gençliğin esiri olduğu sosyal medya etkisini kaleme aldı? Amerika?da ?sesimiz, soluğumuz? olmaya hazır olan Anjelik Calvin?e aramıza hış geldin diyoruz? İşte Anjelik Calvin?in ilk yazısı?
BİR GÜN HERKES 15 DAKİKALIĞINA ÜNLÜ OLACAK!
Dünyada teknoloji hızla gelişiyor. Tüketen bir nesil ve yenilik bağımlısı bir arsızlık söz konusu.
Çoğumuzun da bildiği gibi Dünya üzerinde Sosyal Medya denilen ortamda kendine göre ün yapmış ve belli bir takipçi kitlesi olan tanınmış pek çok isimler var.
Bu kişiler belli bir sanat aktivitesi ya da yaratıcılık kapsamında herhangi bir el ile tutulur kalıcı bir takım değerler bırakmasalar da gerek seksapalite gerek mizah yönünden sosyal ağlar üzerinden pek çok kişiye ulaşıp sempati uyandırıyorlar.
Kişiler ve zamanla kitle haline gelmiş topluluklar bu kişileri takip ediyor. Twitter, Instigram’dan sonra da herkesi etkisine almış çok eğlenceli Vine uygulaması da herkesi etkisi altına almış durumda.
Gençliği tesiri altına alan ve günden günü daha da artan Vine çılgınlığı Türkiye’de de tam gaz devam ediyor. Benim de izlemekten keyif aldığım ve pek takip ettiğim “Vine kralları”, “kraliçeleri” var. Nam-ı diğer 15 dakikalıklar…
Çoğunun güzel bir yaratıcılık ve yetenekle rol kestikleri bu bir kaç saniyelik vine’lar gülmekten kırıp geçiriyor. Uzun süre devam edecek gibi gözüken ve artık olmazsa olmazlar arasına giren bu uygulamaya dublaj uygulaması da geldiğine göre, artık insanların içinde kalan o “ünlü” olma merakı ve uhtesi ziyadesiyle videolardan çıkartılıyor.
1950- 1960' li yıllarda başta Amerika ve İngiltere olmak üzere sanatçıları soyut dışavurumculuk sanatına tepkiyle ortaya çıkartıldığı Pop Art akımını hemen hemen bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Kişisellikten soyutlanmış, arındırılmış popular kültür imgelerinin ve yoğun renklerin kullanıldığı bu akıma "Marilynler" adlı eseriyle damga vuran ve bu eseri ikon kabul edilen ABD'li ressam ve film dünyasının önemli yapımcılarından Andy Warhol’un da o çok meşhur sözlerinden birinde tam da söylediği gibi “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak”.
Geriye kalan algıda, yalnızca gerçek sanatın iz bıraktığı ve popülerliğin pudra misali toz olup havaya karıştı bu devirde, bu akımın öncülüğünü yapan Warhol, bu günleri tam da ozamanlar layıkıyla görmüş.
Geriye kalan unutulmalarda ve verilen çabalar sonucu alınan onca beğeniye karşın, aslında hiç bir şey değilmiş algısını yaşayacak olan balon ünlülerimiz, bir 1935 doğumlu efsane aktor Alain Delon, yahut Moda dünyasında ikon olan o iri gözlü koca kirpikli mavi gözlü sarışın model Tiwiggy olamamanın acısıyla, bu popular kültürün iki ayrı yüzünün acısıyla, gerçeğiyle iyi bir sille yiyecekler. Burada önemli olan popular kültürün içindeki taban mı yoksa içinde bulunduğumuz trendlerde bir trendi yakalayıp parçası olmak yerine, o trendin ta kendisi olabilmek mi mesele onu düşünmek lazım.
Popüler kültürün atar damarlarından biri olmak mı yoksa kurbanı olmayı mı seçmek işte bütün mesele. Ve tabi ki mesele kapasitede