’’SORUN SENDE DEĞİL, NENENDE’’ RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI
Yenidünyanın, "büyük hayalleri olan büyük insanlar" olma yolunda ilerlememiz gerekliliğini her fırsatta hatırlatan, buna inanmayıp gerekeni yapmayanların yok olup belleklerden silineceğini hissettiren atmosferinde gönlümüzce yaşayabilmek mümkün mü? Kişisel gelişim, içi boşalmaya namzet bir kavram mı? Tara Kitap etiketiyle raflarda yerini alan "Sorun Sende Değil, Nenende", yazar Bora Eriş’in, gündelik yaşamdan olduğu kadar sanattan, felsefeden, bilimden beslenen diliyle, bu sorulara ve new age dünyanın diğer kadim meselelerine farklı bir bakış açısı sunuyor.
Ünlü, önemli, şöhretli, zengin olmak için kendimizi paralamak yerine samimiyeti, vefayı, sabrı, kendi olarak kalabilme cesaretini kaçımız gösterebiliyoruz? Eski Türk filmlerindeki o asil içsel replikleri hala yaşatıyor muyuz benliğimizin bir köşesinde? Fakir ama gururlu olabiliyor muyuz ya da böyle olmayı tercih edenlere küçümsemeden, acımadan bakabiliyor muyuz mesela?
Yeni Dünya Düzeni, new age öğretiler ve psikolojiyle el ele vermiş, “büyük hayalleri olan, bunları şıp diye gerçekleştiren büyük insanlar” yaratmaya çalışıyor bizden; daha doğrusu bizi onlarca farklı yöntemle bunun olasılığına inandırmaya çalışıyor. Kimi “kişisel gelişim” çalışmaları bazılarımızda işe yarasa da çoğu kez hüsranla sona eriyor; astrolojik yol haritaları, sorunu kişide değil, atalarında arayan uygulamalar ve daha nicesi gelip geçiyor yaşamlarımızdan… Peki bu türden çalışmalara yönelmeden önce kaçımız kendi derinlikleriyle, zayıflıklarıyla, güzellikleriyle yüzleşebiliyor? Küçük hayallerin izinde ama sahici, şöhretsiz ama mutlu bir yaşam istemek gerçekten o kadar fena bir şey mi?
Sorun Sende Değil, Nenende, Bora Eriş’in gündelik yaşamdan olduğu kadar sanattan, felsefeden, bilimden beslenen “sahici ve etkileyici” anlatımıyla tanışmak, yer yer kahkahalara boğan, bazen de hüzünlendiren kaleminden damıtılmış cümleleriyle kendimize “samimiyetle” yönelmek için önemli bir fırsat sunuyor.