2 NİSAN DÜNYA OTİZM GÜNÜ’DE TİYATROKARE’NİN BİR MESAJI VAR
Bugün Dünya Otizm Farkındalık Günü ve Tiyatrokare olarak bir mesajımız var: "Neredeyse üç yıl önce Mark Haddon’un 2003 Whitbred Roman Ödülü alan ve Türkçe’mize "Süper İyi Günler" olarak çevrilen romanından uyarlanan yapıtını fark ettik. Dünya sahnelerini sarsan e bu oyunun dünya standartlarında bir prodüksiyonla Türkiye’de sahnelenmesi için hazırlıklara başladık. Ford’un ana sponsorluğunda , T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla hem farkındalık yaratmak, hem de Türk Tiyatrosu’nda hiç denenmemiş bir teknolojiyle, otizmi ezber bozan bir şekilde anlatmayı seçtik. Geçtiğimiz yıl Dünya Otizm Günü’nde ilk basın tanıtımını yaptığımız oyun, Ocak ayından bu yana büyük bir başarıyla sahnede
Oyunun 16 yaşındaki baş kahramanı Christopher Boone, Asperger Sendromuna sahip. Asperger sendromu sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, stereotipik ilgi ve etkinliklerle tanımlanan otistik spektrum bozukluklarından biridir. Diğer Otizm Spekrum Bozukluklarından dil ve bilişsel gelişimde genel bir gecikme olmamasıyla ayrılır. Alexander Graham Bell, Ludwig van Beethoven, Thomas Edison, Albert Einstein, Lionel Messi, Wolfgang Amadeus Mozart, Benjamin Franklin gibi kişilerin bu sendromu taşıdıkları düşünülmektedir. Otizm bir hastalık değildir, otizmli bireyler eğitim ve doğru yönlendirilme sayesinde toplumu ileriye götürecek özelliklerini geliştirebilirler. Bazen bunu yapacak yetileri olmasa bile, duyarlılıkları ve derinlikleriyle dünyamıza apayrı bir renk katarlar.
“SÜPER İYİ GÜNLER” OYUNU OTİZM FARKINDALIĞINI BİR KEZ DAHA GÜNDEME TAŞIYOR.
Christopher Boone dünyaya kırmızı bir renk katıyor! Onun için beş kırmızı arabanın peşpeşe görüldüğü her gün süper iyi bir gün. Dünyayı renkler ve algılar üzerinden tanımlıyor, bilgiye böyle erişiyor. Her türlü beylik düşünceyi red ediyor, yalanlar üzerine kurulu dilleri, yaşam biçimlerini ve insanları kabullenmiyor! Onun dünyasına girmeyi seçenler çok şanslı. Christopher’ı tanıyanların Süper İyi Bir Gün geçireceklerini garanti edebiliriz.
“OTİZİMLİ BİREYLER UNUTTUĞUMUZ DEĞERLERİ BİZE HATIRLATIYOR.”
Otizmli bireyler bizlere unuttuğumuz pekçok değeri hatırlattıkları gibi, aslında insan doğasının temelinde olan ve yoğun teknoloji kullanımı, sanayileşme, iletişim kopukluğu nedeniyle yitirdiğimiz yetilere tekrar kavuşabileceğimizin umudunu yeşertiyorlar. “Süper İyi Günler” nedeniyle bu dünyada derin bir yolculuğa çıktık. Artık seyircilerimiz de hayatlarında Christopher Boone gibi bir arkadaşları olsun istiyorlar.
Otizmli bireyleri sadece Otizm Farkındalık Günü’nde mavi ışık yakarak hatırlamayalım. Toplumumuzda her yeni doğan bebekte 1/59 oranında karşılaşılma riski olan otizmi Nisan ayı boyunca gündeme taşımak da yeterli değil! Otizmli bireyleri acıma duygusuyla değil, karşılıksız sevgiyle ve onlardan birşeyler öğrenmeye çalışarak yaşamımıza taşıyalım. Dünyaya onların gözünden bakarsak, bizi de zenginleştireceklerini unutmayalım. Onlara gülmek yerine, onlarla gülelim. Onlara ağlamak yerine, özeleştiri yaparak kendimize ağlayalım.
Kültür ve sanatta duygu sömürüsüne kaçmadan, bu bireyleri ne denli doğru ve zengin biçimde aktarabilirsek, sadece biz sanatçılar ve seyircilere değil, topluma da umut aşılarız. 3 Aralık 2016’da kabul edilen OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN BİREYLERE YÖNELİK ULUSAL EYLEM PLANI çalışmaları kapsamında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın da çalışmalarında kültür ve sanatın, edebiyatın da olumlu katkısının göz ardı edilmeyeceğini biliyoruz.
TİYATROKARE adına,
Nedim Saban (Çevirmen/ Yönetmen),Kerem Çetinel (Tasarımcı), Tufan Dağtekin (Tasarımcı), Halim Ercan (İkinci Yönetmen), Bülent Seyran (Sanat Koordinatörü), Ezgi Gizem Gülümser (Dramaturg), Orçun Okurgan (Koreograf), Arda Kemirgent (Müzisyen), Celile Toyon (Oyuncu), Emir Özden (Oyuncu), Korel Cezayirli (Oyuncu) ,Ayça Erturan (Oyuncu), Didem İnselel (Oyuncu), Cem Arslan (Oyuncu), Şebnem Şeviktürk (Oyuncu), Onur Kırat (Oyuncu), İbrahim Can Sayan (Oyuncu), Sevcan Aydın (Oyuncu), Beste Koçak (Oyuncu), Selin Cankı Ceylan (Asistan), Aysuda Dalğıç (Yönetmen Yardımcısı)