'Bülent Beyin Hikâyesi', organların her birinin insan haline dönüşüp dile gelmeleri halinde neler yaşanacağını komedi tarzında sahneliyor. Senaryosunu Uğraş Güneş'in yazdığı Murat Eken'in yönetmenliğini yaptığı oyunda Bülent Emrah Parlak, bir fikrinin senaryolaştırılarak ve BKM Mutfak ile oyuncu arkadaşlarının katkılarıyla tiyatro sahnesine taşınmasından oldukça mutlu olduğunu söyledi.

Bülent Emrah Parlak, 'Bülent Beyin Hikâyesi'nde 'Beyin'i canlandırıyor. Parlak, oyunu diğer organlarını canlandırdığı oyuncularla 'Sine - Tiyatro' aracılığıyla sahneliyor.

Ortak görüşleri 'Daha önce bu türde bir oyun izlememiştik' olan oyuncular, BKM Mutfak ile Bal Porsuğu Tiyatrosu'nun ortak yapımı olarak sahnelenen 'Bülent Beyin Hikâyesi' için şunları söyledi;

BARIŞ ARDUÇ: 'Enteresan bir deneyimdi'

Oyunu okuduğumda çok sevdim. Ne kadar enteresan ama çok zor nasıl olacak diye meraklandım. Bülent Emrah Parlak, Murat Eken ve Uğraş Güneş'ten cevaplarını alınca çok mutlu oldum. Benim için enteresan bir deneyimdi. Çekimler sırasında çok rahattık. Setteki herkesin arkadaşım olması seti oldukça keyifli hale getiriyor. Oyunda yer almayı hem arkadaşlarıma destek olmak için hem oyunu çok sevdiğim için hem de bir tiyatro oyunu olduğu için kabul ettim.

BURCU BİRİCİK: 'Değişik ve çağdaş senaryolara bayılıyorum'

'Bülent Betin Hikâyesi'nin senaryosunu okuduğumda hem güldüm hem de güzel ve değişik bir şey okuduğum için çok mutlu oldum. Çünkü değişik ve çağdaş senaryolara bayılıyorum.

Çekimlerde keyfimiz çok yerindeydi. Benim selam videomu çekmeyi unutmaları, sağanak yağmurlu bir günde tekrar çekmek için benden rica etmeleri ve benim tekrar saça makyaja kostüme girip 5 saniye selam verip tekrar evime dönmem herkes için komikti. Oyunda bir erkek bedenindeki tek kadın karakterdim.

ERDEM BAŞ: 'Yenilikçi bir oyun'

İçinde olmaktan gurur ve onur duyduğum, Türkiye'de ilk örneği olması bakımından güzel bir oyun. Türk tiyatrosuna yeni bir biçim yeni bir oyun kazandırıldı. Yerli yazarın yok dendiği ortamda, Bülent Emrah Parlak ve Uğraş Güneş ortaya çıkıp seyirciye nefes aldırdı. Farklı bir sahneleme tekniğiyle de teknolojiyi oyunun içine yerleştirdiler. Dediğim gibi yenilikçi bir oyun ve sadece kadın - erkek ilişkilerinin anlatıldığı aynı tarz oyunlardan sıkılan tiyatro seyircisine soluk olacaktır. Oyunla ilgili komik veya değişik bir anım yok ama şunu söyleyebilirim; video çekimleri sırasında profesyonel bir dizi veya film setindeymişiz gibi çalıştık. Sanırım oradaki mükemmellik oyuna yansıdı. Bülent Emrah Parlak, oyun fikrini ilk anlattığında çok heyecanlanın resmen rol dilendim kendisinden.. Mutlaka bu oyunun içinde olmak istediğimi hatta en gereksiz organ ne ise onu bile oynayabileceğimi söyledim. Sağ olsun o da beni kırmayarak onur duyacağım bir işin içinde yer almama izin verdi. Oyunun içinde olmayı çok istedim çünkü dediğim gibi hem içerik olarak hem biçim olarak denenmemiş olanı gerçekleştirme fikri beni cezbetti.

ERSİN KORKUT: 'Rolüme kendimi çok kaptırdım'

Oyunu okuduğum zaman çok sevdim. Bülent Emrah Parlak'a 'Eeee ben neyi oynuyorum?' diye sordum. Bana rolümü söyleyince de 'Tahmin etmiştim' dedim ve rolüme başka talipler olduğunu duyunca kaptırmamak için hemen kabul ettim. Çekimler esnasında rolüme kendimi çok kaptırdım ve bu sette herkesi çok güldürdü. Beni biraz düşündürdü. Bir daha bu rolü kesin bulamam diyerek teklifi kabul ettim.

GÜLHAN TEKİN: 'Zekice tasarlanmış bir oyun'

'Bülent Beyin Hikâyesi' eğlenceli olmasının yanı sıra oldukça zekice tasarlanmış bir oyun. Uğraş Güneş'in kalemi Bülent Emrah Parlak'ın oyunculuğu ile buluştuğunda sıradan bir adamın sıradan hayatını neredeyse masal tadında izlememizi sağlıyor. Sahne deneyimi ve teknik açıdan da farklı bir oyun olduğu söylemeliyim. Sabah çekim için sete gittiğimde zaten çoğu arkadaşım olan set ekibimizle her zamanki tatlı muhabbetimizi yapıp çaylarımızı içtik. Saç, makyaj ve kostüm hazırlığım bitip de sete geçtiğimde arkadaşlarım için sabahki Gülhan değildim. Sanırım her erkeğin çocukluğunda bir Meliha Ablası vardı ve ben genel tanımın tam karşılığı olarak setteydim. Elbette çok eğlendik. Bülent ile uzun yıllar aynı sahneyi paylaştık. Aynı dizi ve filmlerde de oynadık. Arkadaşlığımız artık akrabalığa dönüştü. Doğal olarak mizah anlayışımız da birbirine çok yakın. Uğraş Güneş önceden de çok sevdiğim bir yazardı. Tanıdıkça onun da akraba kontenjanından olduğunu anladık. Kısacası bu oyun tam bir aile işi oldu. Rolü bana teklif ettiklerinde kabul etmemem için hiç bir neden yoktu.

HAKİ BİÇİCİ: 'İlk defa bir çorabın içine girdik'

Bülent Emrah Parlak'ı izlemek her zaman keyif verici, çok dinamik bir oyuncu. İzleyici, 'Bülent Beyin Hikâyesi'ni çok sevecek. Dört kişiyle beraber ilk defa bir çorabın içine girdik. Gerçi tek başıma da hiç girmemiştim. Zannediyorum bir daha da girmem. Çok saçma şeyler söylemiş gibiyim şu an ama oyun izlendiğinde ne kadar mantıklı konuştuğum ortaya çıkacak. Bülent Emrah Parlak ile yakın arkadaşız. Vakit geçirdiğimiz de eğleniriz. Sette de eğleniriz diye düşündüm. Öyle de oldu.

MELİS BİRKAN: 'Benzerini izlemediğim türde bir oyun'

'Bülent Beyin Hikâyesi', aslında video mapingdeki oyuncuların varlığıyla kalabalık gibi görünse de tek kişilik ve performans isteyen bir oyun. Daha önce benzerini izlemediğim bir türde, bir vücudun organlarını ve onların dertlerini anlatan eğlenceli bir oyun. Oyunda yer alma ilk sebebim arkadaşım Bülent Emrah Parlak'ın oyunu olması. İkincisi de daha önce benzerini hiç okumadığım ve izlemediğim bir oyunun içinde çorbada tuzumun bulunmasını istememdi.

ONUR BULDU: 'Bir parçası olmayı çok istedim'

Öncelikle son zamanlarda okuduğum en zekice yazılmış oyun metniydi. Bülent Emrah Parlak'ın performansıyla da birleşince, sahnede soluksuz izlediğimiz bir oyuna dönüştü. Oyunu bana anlattıklarında bir parçası olmayı çok istedim. Bir oyuncu olarak güzel metin ve güzel insanlarla çalışmak paha biçilemez. Bu projenin fikrinden bahsettiklerinde ben zaten tamam demiştim.

SARP APAK: 'Metnin gücü çok belliydi'

Oyunu okuduğumda saniye saniye kafamda canlandı. Bu benim için ilk okumada alınacak en iyi sonuçtur. Mesleğimiz gereği bir çok text okuyoruz ve bu sebeple bazı reflekslerimiz çok gelişti. Metnin gücü çok belliydi, çok heyecanlandım. Komik anı gibi değil ama rolüm gereği yaşadığım o son sekans epey garipti. Bütün ekip ellerindeki yiyecekleri bana büyük bir hırsla fırlattı ki... Haklılardı. İzleyenlerin hoşuna gidecek birçok detay var. Çok keyifliydi. Bülent'in herhangi bir yere beni çağırması yeter, ne olduğunu bilmesem bile giderim - ki bu iyi bir şey değil - ayrıca bir araya gelen ekip çoğunlukla en yakın arkadaşlarım ve gerekirse zorla dahil olacağım bir proje.

ŞAHİN IRMAK: 'Bir şekilde içinde olmak istedim'

'Bülent Beyin Hikâyesi', bir insan beyninin işleyişini, âşık olduğumuzda, işler ters gittiğinde, mutlu ya da mutsuz olduğumuzda kafamızın içinde neler döndüğünü Bülent Emrah Parlak'ın da şahane beyin performansıyla çok eğlenceli bir biçimde ele alıyor. Oynaması çok keyifliydi izlemesi de bir o kadar keyifli. Yazan, yöneten, oynayan arkadaşın olunca kendi işim gibi bakıyorsun o yüzden 'Elimden ne gelirse yaparım' dedim. 'Kalın bağırsak ol' dediler. Oyunun fikri ve metni çok heyecanlandırdı. Ben de bir şekilde içinde olmak istedim.

UĞUR BİLGİN: 'Görülmeye değer'

Oyunda yer aldım çünkü çok eğlenceli ve enteresan bir tekst. Oyunun yazarı Uğraş Güneş yönetmeni Murat Eken ve oyuncusu Bülent Emrah Parlak olunca daha bir enteresan geldi. Çünkü hepsi çok yakın arkadaşlarım. Velhasıl bu ekipte olmasam olmazdı. Her ne kadar oyun içerisinde bir çok oyuncu yer alsa da, sahne üzerinde sadece Bülent'i izliyoruz. Aslında tek kişilik bir performans. Ben ve diğer oyuncular video oyunlarla Bülent'e destek olmaya çalışıyoruz. Bülent zor bir işin altından hakkıyla kalkmış ve çok eğlenceli bir iş ortaya çıkmış. İki perdelik komedi görülmeye değer bir oyun. Yolu açık olsun.