EFSANE OYUN ’’KÜHEYLAN’’ KAPALI GİŞE SAHNELENMEYE DEVAM EDİYOR...
Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertainment ortak yapımı ile sahnelenen efsane oyun "Küheylan", seyircinin gösterdiği yoğun ilgi üzerine kapalı gişe sahnelenmeye devam ediyor...
Başrolleri Kerem Alışık (Martin Dysart), Emir Özden (Alan), Hatice Aslan (Dora), Devrim Nas (Frank), Açelya Devrim Yılhan (Hesther), Gizem Katmer (Jill), Dilara Ük (Hemşire), Bertan Dirikolu (Dalton), Sercan Batık (Atlı) ve Oğuzhan Keskin (Maya) paylaştığı “Küheylan”, Barış Erdenk’in rejisi ile sahneleniyor…
Psikiyatrist Martin Dysart karakterini canlandıran Kerem Alışık, “Küheylan, Doktor ve Alan karakterleri aracılığıyla sosyal olarak yapılandırılmış eksikleri, yanlışları, uygun olan olmayan durumları, davranışları sorgulamaya açan bir oyun. Toplum normlarına göre bir bireyin söndürülüp söndürülmemesini tartışmaya açıyor. Seyircinin çok büyük ilgi ve merakı var. Bu bizi çok mutlu ediyor. Daha önce Mehmet Ali Erbil ve Tolga Çevik’in kariyer basamaklarında çok büyük önem taşıyan Küheylan, Emir Özden için de böyle bir yol açacak diye düşünüyorum” dedi.
Biletix ve Passo tarafından biletleri satışta olan oyun, 4-13-18 Nisan’da Zorlu PSM’de sahnelenmeye devam edecek.
“Amadeus”un yazarı Peter Shaffer tarafından kaleme alınan, 1970’li yıllarda Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde büyük tiyatrolar tarafından sahnelenen ve sinema uyarlaması yapılan oyun, HDI Sigorta’nın katkılarıyla, Zorlu PSM’de sahnelenmeye devam edecek.
KÜHEYLAN KÜNYE:
OYUNCU KADROSU:
KEREM ALIŞIK : MARTIN DYSART
EMİR ÖZDEN : ALAN STRANG
HATİCE ASLAN: DORA STRANG
DEVRİM NAS : FRANK STRANG
AÇELYA DEVRİM YILHAN: HESTHER SALOMON
GİZEM KATMER : JILL MASON
DİLARA ÜK : HEMŞİRE
BERTAN DİRİKOLU : DALTON
SERCAN BATIK : GENÇ BİR ATLI
OĞUZHAN KESKİN : MAYA
KÜHEYLAN KONU:
Psikiyatrist Dr. Dysart arkadaşı olan yargıcın ricası üzerine 17 yaşındaki Alan’ın tedavisini istemese de üzerine alır. Alan, hafta sonları çalıştığı yerde demir bir çubukla sekiz atın gözünü kör etmiştir. Anne babasına göre atlara çocukluğundan beri hayran olan Alan’ın yaptığı akıl almaz bir vahşettir. Hastaneye yatırılan Alan’ın vakası Dysart’ın kariyerinde de hayatında da bir dönüm noktası olacaktır. Dysart, Alan’ı bu vahşi eylemi yapmaya iten sebepleri bir dedektif gibi açığa çıkartırken istemese de mesleğinin faydasını ve zararlarını sorgulamaya başlar. Tedavi ilerledikçe Dysart’ın mesleğinin değil bizzat hayatının temelleri de sarsılmaya başlar. Alan’la her konuştuğunda kendinden ve zihnindeki sorulardan kaçmakta zorlandığını fark eden Dr. Dysart, normal olan ve olmayan, siyasi ve dini baskı gibi kavramların tümünü yeniden düşünmek zorunda kalacaktır. Doktorun kendine sorduğu en önemli soru ise oldukça can alıcıdır: Kendisinin hiç sahip olmadığı bir tutkuya sahip olan bu genci iyileştirirse Alan hala Alan olabilecek midir? Yoksa tutku duyamayan biri, boş bir kabuktan mı ibarettir?