Oyunda, tebaasını düşünmeyen, bencil ve doyumsuz bir Kral; salgın hastalığın elinde kırılan çaresiz, bitkin bir halk; bu hastalığa çare aramak üzere yollara düşüp dağ bayır gezerek şifa olacak bitkiler arayan bir hekim (Lokman) ve insanoğlunun zulmünden kaçıp yeraltındaki sığınağında yaşadığı halde, insanlığa yararlı olmaya çalışan yılanlar şahı Şahmeran’ın birbiriyle kesişen hüzünlü ve trajik öyküsü, şiirsel bir dille anlatılıyor.

Salgından kırılan halkın derdine çare olacak ilacı bulma umuduyla yollara düşen Lokman Hekim, tesadüfen düştüğü bir kuyuda tanıştığı Şahmeran’ın bedeninden elde ettiği ilaçlar sayesinde istediklerine kavuşuyor: Halkı salgından kurtarıp sağaltıyor,  Kral’ı bencillik ve doyumsuzluktan arındırıyor ve bitkiler dünyasının dilini öğrenip ölümsüzlüğün sırrına varıyor.

Birbirinden farklı efsaneler olarak yüzlerce yıldır ayrı versiyonlar halinde anlatılmakta olan Lokman Hekim ile Şahmeran söylenceleri, Çukurova bölgesinde anlatılan bu versiyonunda iç içe geçmiş olarak karşımıza çıkıyor. Ceyhan, Misis, Tarsus bölgelerinde geçen efsanenin bu versiyonu, bölgede halen dilden dile anlatılarak yaşatılıyor.

Bu oyunla Çukurova’nın kendine özgü kültürel birikimini sanatsal bir bütünlük içinde teatral bir malzeme olarak izleyicisine sunan Adana Belediye Şehir Tiyatroları, bir Bölge Tiyatrosu olma bilinci içerisinde sorumluluk alıyor.

Turgut Bağır’ın yazıp yönettiği oyunun dekor-kostüm tasarımını Bengisu Mukiyen yaptı.

Engin Yüksel, Merve Giritlioğlu Yeşil, Tufan Naharcı, Semih Yeşil, Kemal Burak Alper, Feridun Yıldırım, İlter Şen, Orhan Kuşçu, Sinem Culfa, Fatih Sarı, Haydar Şahin, Ahmethan Çelebi, Tekin Çetin,  Adnan İrtük’ün rol aldığı oyun, Kasım ayından itibaren Yüreğir Ramazanoğlu Kültür Merkezi, Adana Belediye Şehir Tiyatrosu ve Osmaniye, Kozan, Feke, Pozantı, Kadirli gibi çevre il ve ilçelerde sezon sonuna kadar devam edecek.

Haber ile ilgili diğer fotoğraflar