TİYATRO KEYFİ, 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NDE KADIN HAKLARINI SAVUNAN BİR ESERLE PRÖMİYER YAPIYOR
Çalkantılı yaşamı ve 27 yaşındaki ani ölümüyle tüm dünyayı sarsan ünlü jazz rock sanatçısı Amy Winehouse’un son 3 gününün geri dönüşlerle anlatıldığı Amy Winehouse, 8 Mart Çarşamba akşamı, Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde seyirci ile buluşacak.
Ünlü sanatçı Amy Winehouse’un kısa ve hüzünlü hayat öyküsünden yola çıkan eser, yakın çevresinin duyarsızlığı ve anlayışsızlığı sonucunda onu alkol ve uyuşturucu batağına sürükleyen ve genç yaşta ölüme götüren olaylar zincirini, sanatçının sevgi açlığını ve umutsuz varoluş çabasını modern dans ile tiyatroyu harmanlayan çağdaş bir anlatım ile sunuyor.
Kosta Kortidis’in yazdığı metin, Kemal Başar rejisiyle sahneye uyarlandı. Koreografisini Dilara Çakmak’ın yaptığı eserde Amy Winehouse rolündeki Cansu Tekoluk’a Kaan Erkam, Zeynep Yaylıcıoğlu ve Savaş Alp Başar eşlik ediyor.
“Birinin hayali, birinin zevki, birinin çığlığı… Ben yalnızca kendimin Amy’si olamadım!”
8 Mart Çarşamba 20.30, Kadıköy, Barış Manço Kültür Merkezi (Prömiyer)
29 Mart Çarşamba 20.30, Yunus Emre Kültür Merkezi Turhan Tuzcu Sahnesi
AMY WINEHOUSE KİMDİR?
Amy Winehouse, 14 Eylül 1983'de Londra'nın kuzeyindeki Southgate semtinde doğdu. Annesi eczacı, babası taksi şoförü olan Amy'nin caza yönelmesinde ailesinin büyük etkisi vardır. Southgate'in varoşlarında büyüyen Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle müzikle ilgilenmeye başladı. Amy burada Osidge İlkokulu'na giti. Eğitimine Southgate School'da başlayan Winehouse, daha sonra Ashmole School'a gitmek için okulundan ayrıldı.
On yaşındayken çocukluk arkadaşı Juliette Ashby ile Sweet 'n' Sour adında kısa ömürlü bir rap grubu kurdu.
Tam zamanlı eğitim veren Sylvia Young Tiyatro Okulu'na başlamadan önceki dört yıl boyunca Earnshaw okuluna gitti ve bir iddiaya göre "okul ve derslere ilgisi olmadığı" ve burnunda piercing olduğu için okuldan uzaklaştırıldı.
Sylvia Young Okulu'nda 1997'de The Fast Show'un bir bölümünde sahne aldı.
13 yaşında ilk gitarına sahip olan Amy, bir sene içinde kendi bestelerini yapmaya başladı. Bu yıllar aynı zamanda Winehouse'un uyuşturucuyla tanışmaya başladığı yıllar oldu.
20 Ekim 2003 yılında, yapımcılığını Salaami Remi'nin üstlendiği albümü "Frank" albümü yayınlandı. Genel olarak caz etkileşimlerinin yer aldığı bu albümdeki bestelerin tamamının yardımcı yazarlığında Winehouse'un imzası bulunuyordu. Winehouse, iyi eleştiriler alan bu albümle adından söz ettirmeye başlamış oldu. "Frank" albümü ile 2004 yılında, İngiletere'nin en iyi kadın solisti ödülüne aday oldu. Aynı yıl Ivor Novello beste yarışmasında, en iyi modern beste ödülünü kazandı.
İlk albümün yayınlanmasının ardından yaklaşık 18 ay boyunca beste yapmayan Winehouse, tekrar çalışmaya başlayarak 30 Ekim 2006 tarihinde "Black to Black" albümünü, yine Salam Remi'nin prodüktörlüğünde yayınladı. Bu albüm İngiltere listelerinde farklı zamanlarda bir numaraya çıkarak büyük bir başarı yakaladı.
Back to Black ile En İyi Yeni Sanatçı, Yılın Kaydı, Yılın Şarkısı dahil olmak üzere altı dalda Grammy Ödülü'ne aday gösterildi ve beşini kazandı. Böylece bir gecede en çok ödül kazanan kadın şarkıcı rekorunu kırdı ve beş Grammy kazanan ilk İngiliz şarkıcı oldu.
Black to Black albümünün ardından gelen single çalışmalarından "Rehab", ulusal listelerde 7 numaraya kadar yükseldi. Aynı yıl MTV Müzik Ödülleri'nde gerçekleştirdiği performans sonrası bu şarkı, Time dergisi tarafından 2007 yılında, yılın en iyi on şarkısından biri olarak gösterildi.
8 Ocak 2007 tarihinde, aynı albümün ikinci single çalışması olan "You Know I'm No Good"u yayınlayan Winehouse'a şarkının rap vokallerinde Ghostface Killah eşlik etti.
Albümlerinin Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanmasının ardından, uluslararası ünü daha da artan Winehouse, bu ülkede yakaladığı başarı ile bir ilke imza atarak, gelmiş geçmiş en iyi çıkış yapan yabancı kadın vokal olarak nitelendirildi.
Kendine has saç ve kıyafet stili, Karl Lagerfeld gibi moda tasarımcılarına ilham kaynağı oldu. Şarkıcının uyuşturucu ve alkol bağımlılığı sorunları, 2007'den ölümüne kadar haberlerde düzenli olarak yer aldı. Boşandığı eşi Blake Fielder-Civil ile birliktelikleri esnasında çeşitli nedenlerle sık sık yasal sorunlar yaşadılar ve eşi kısa bir süreliğine hapse girdi. 2008'de Winehouse, kariyeri ve hayatını tehdit eden bir dizi sağlık sorunu ile karşı karşıya geldi.
Winehouse, Londra'daki evinde 23 Temmuz 2011 tarihinde ölü bulundu. Uzun sürenin ardından ölüm nedeninin alkol zehirlenmesi olduğu anlaşıldı. Daha sonra cesedi cenaze töreni arkasından Golders Green Crematorium'da yakıldı.
Winehouse Musevi olmakla birlikte, Yahudi olmasında gurur duyuyor olmasına rağmen dindar değildi. Winehouse, bir röportaj sırasında "Bana Yahudi olmak gerçek bir aile olarak birlikte olmaktır" demiştir. Winehouse boynunda sık sık büyük bir Davud'un Yıldızı Madalyonu taşıyordu. 2013'te Winehouse'un anısına, Londra Yahudi Müzesi "Amy Winehouse: Aile Portresi" başlıklı bir sergi düzenledi. Müze, babasının büyük-büyükbabasının 1890'da Minsk'ten gelişi ve ailenin nihayet Londra'ya yerleşip, yavaş yavaş orta sınıf işlerine geçmeden önce işçi sınıfı işlerine girmesiyle ilgili araştırmalar yaptı. Winehouse'un bilinen 14 dövmesi vardı. Babası için sol kolunda "Babası'nın Kızı" yazısı ve sağ kolunda Yahudi büyükannesinin anısına "Cynthia" nın adı da vardı.
Albümleri :
2006 Black to Black
2003 Frank
Ödülleri :
2008 – Grammy Ödülleri; En İyi Pop Vokal Albümü adaylığı, En İyi Kadın Pop Vokal Performansı adaylığı, En İyi Yeni Şarkıcı adaylığı, En İyi Şarkı (Rehab) adaylığı, Yılın Albümü adaylığı.
2008 – Brit Awards; En İyi İngiliz Şarkıcı Ödülü adaylığı.
2007 – Vibe Awards; Yılın Sanatçısı Ödülü adaylığı.
2007 – MTV Avrupa Müzik Ödülleri; Yılın Albümü adaylığı, En İyi Yeni Sanatçı Ödülü adaylığı.
2007 – MOBO Awards; En İyi İngiliz Kadın Sanatçı Ödülü
2007 – Ivor Novello En İyi Modern Şarkı Ödülü (Rehab)
2004 – Brit Awards – En İyi Kadın Sanatçı Ödülü adaylığı
2004 – Ivor Novello En İyi Modern Şarkı Ödülü (Stronger Than Me)