45 LİRALIK YALAN 13 YILLIK KAVGA
İbrahim Tatlıses ve Abdullah Uçmak arasındaki kavgayı başlatan olayda adı geçen Şule Çatak, Akşam?dan Barış Kocaoğlu?na konuştu.
Şule Çatak, Tatlıses'e yönelik saldırı sonrası gözaltına alınan Abdullah Uçmak'ın yıllar önce, Hasan Bora'nın yazıhanesinde vurulması ve kavganın başlamasına neden olayın kahramanlarından. Çatak, 13 yıllık husumeti anlattı...
- 1998'de Burhan Bayar, 'İDOBAY kuruluyor seni genel müdür olarak istiyoruz' dedi. Organizasyon işi yapıyordum. Hasan Bora'dan da teklif geldi, önceki yıllarda onunla çalışmıştım. İDOBAY'ın başına geçince Hasan Bora rahatsız etmeye başladı. İDOBAY'da yaklaşık iki ay çalıştım, sürekli tehdit edildim. Bir gün şirketteyiz Hasan Bora'nın adamları telefonla aradı, hakaret etti. Adamlar ofisi bastı. Hasan Bora kendi geldi, silah çekti. Hayatımda ilk defa burnumun dibinde silah çekilerek namluya mermi sürüldü. İDOBAY'ın adamları yukarıdan fırlamasa olayım bitmişti. Masa altına saklandım.
- Abdullah Uçmak, Hasan Bora İDOBAY'ı bastıktan sonra tesadüfen olaya karıştı. İDOBAY baskını sonrası, Ahmet Tatlı (Tatlıses'in oğlu) ve adamlarının Bora'nın şirketine silah açtığı sırada Uçmak oradaymış. Hiç tanımıyordum. Adana'dan gelmiş...
- Korumam, şoförüm yoktu. Hasan Bora, 'Seni sevdiğim için kıyamıyorum' demişti. Olay sonrası kimse sahip çıkmadı. Kendine kendime ayrılmak zorunda kaldım. Kimse de iş vermedi.
- Tatlıses ile hiç görüşmedim. 5-6 yıl sonra Bora firma kurdu ve çalışmaya başladık. Sonra rahatsızlandı ve gitmek zorunda kaldı.
BASKINA BAHANE OLDU...
- Zerrin Özer'in eski eşi Alper Önal'ın ismi de bu olayda geçiyor...
Olayları onun bir yalanı başlattı. Hasan Bora herkesin söylediği laftan pirelenirdi. Alper'in söylediği bir laf da Hasan Bora'yı çok kızdırmıştı.
- Ne söylemişti?
Alper, İDOBAY'da çalışmak istiyormuş. Görüşme için Hasan Bora'nın ofisini arayıp, İDOBAY'ın yerini sormuş. Sekreter, 'Niye soruyorsun' deyince lafı kıvırıp 'Şule'den 45 milyon (45 TL) alacağım var' diye yalan söylemiş. Hasan Bora da o dönem şarkıcılık yapan Alper'i alacağımızı sandı. Zaten gitmeme sinirlenmişti. Bahane arıyordu, bulmuş oldu. 'Sanatçımı mı dolandırdınız' diye şirketi basmaya geldi.