80?Lİ YILLARIN EFSANESİ MÜJDE AR GERİ DÖNDÜ...
Müjde Ar, atv?nin yeni dizisi ?Kuşdili? ile ekrana gelmek için gün sayıyor. Üç çocuklu Karadenizli bir kadını canlandıran usta oyuncu: TV dizilerinde beni pek göremezsiniz ama çekimlerin Trabzon?da olması beni çok etkiledi. Çünkü burası annemin memleketi! Bir de bu dizi beni yıpratmayacaktı, kabul ettim.
Yeşilçam?ın güzel oyuncularından Müjde Ar, yepyeni bir diziyle; ?Kuşdili? ile atv ekranlarına gelmeye hazırlanıyor. Çekimleri Trabzon Uzungöl?de yapılan dizide Asiye adlı Karadenizli bir kadını canlandıracak olan Ar, "Bu tam benim karakterim" diyor. Dizide üç çocuk sahibi olan Ar?a, kendisinin çocuk sahibi olmayı düşünüp düşünmediğini sorduğumuzda ilginç bir cevap alıyoruz: "Çocuk sahibi olmayı hiç düşünmedim. Ama Aysel Gürel?e tüp bebek yaptırıyoruz!" Usta sanatçı, Kuşdili?nin yanı sıra, yepyeni bir sinema filminin de hazırlıkları içinde... Yıllar önce ?Aşk-ı Memnu? adlı dizide rol alan Ar, önümüzdeki yaz dizinin sinema filmi olarak çekileceğini ve filmde kendisinin rol alacağını söylüyor. Güzel oyuncu, yıllar önce Bihter karakterini canlandırdığı Aşk-ı Memnu?da, bu defa Neriman Köksal?ın canlandırdığı anne karakteriyle izleyici karşısına çıkacak. Yeşilçam?ın usta oyuncusu Müjde Ar ile yeni dizisinden neden çocuk sahibi olmadığına ve eski günlere kadar her şeyi konuştuk...
?ASİYE TAM BENİM KARAKTERİM?
* Kuşdili için size teklif nasıl geldi ve bu projede sizi çeken neydi? Ben aslında çok fazla televizyon işlerinde olmuyorum. Ama hem kanalın, hem de Osman Yağmurdereli?nin ciddiyeti projeyi kabul etmeme neden oldu. Bunun dışında dizinin çekimlerinin annemin memleketi Trabzon?da yapılacak olmasının benim için manevi bir önemi var. Hâlâ orada oturan akrabalarımız var. Annem ile Osman Yağmurdereli?nin annesi çocukluk arkadaşı. Annem Osman?ın bir yaşındaki halini hatırlıyor. ?Çok tatlı bir çocuktu? diyor. Teyzem Trabzon Lisesi?nin meşhur sıfırcı Ahsen?i... Hâlâ hikayeleri anlatılır. Senaryoyu bana teklif ettiklerinde karakterin bana çok uygun olduğunu gördüm. ?Tam benim karakterim? dedim. Daha önce dizinin çekildiği yere gelip baktım. Ortam çok güzel. Dizinin beni çok yıpratmayacağını düşünerek kabul ettim.
* Aslen Karadenizli olduğunuzu söylediniz. Peki siz Karadeniz kadınının özelliklerini taşıyor musunuz? Agresif yapı olarak çok benziyorum. Annem de çok hırçındır. Bizim ailenin bütün kadınları öyledir. Karadeniz kadını anaerkildir. Yani erkekler konuşur ama kadının lafı geçer. Dizideki kadın da anaç bir kadın.
* Dizide üç çocuklu bir anneyi canlandırıyorsunuz. Siz de yıllar önce kardeşiniz Mehtap Ar?ın oğlu Söz?ü nüfusunuza geçirip tek varisiniz yapmıştınız. Peki siz hiç çocuk sahibi olmayı düşündünüz mü? Çocuk sahibi olmak için illa kendin mi yapmalısın? Benim zaten bir çocuğum var. Bence bir insanın bir insanı yetiştirmesi için illa ki kendi kanından olması gerekmiyor. Benim çocuk sahibi olmak istemeyişimin sebepleri bambaşka. Çok çalışıyor olmam sebeplerden biri. Herkes çocuk sahibi olmak istemez.
?ANNEME TÜP BEBEK GELİYOR!?
* Peki bugün keşke çocuk sahibi olsaydım dediğiniz oldu mu? Hiç demedim. Asla bir pişmanlık duymuyorum. Genç arkadaşlarım var. ?Çocuk trenini kaçırıyoruz? diye söyleniyorlar. Kendi çocuğum yok ama ben hiç öyle görmüyorum. Tersine ?kafam rahat? diye düşünüyorum. İsteseydim yapardım, engelim yoktu.
* Bir de son dönemlerde konuşulan bir tüp bebek olayı var. Buna bakış açınız? Bizim ailede tüp bebeği ben değil annem düşünüyor. Aysel Gürel?e tüp bebek yaptırıyoruz! Çok istiyor... (gülüyor)
* Sizler hep işinizle gündeme geliyordunuz. Fakat son dönemlerde ?sanatçılar? gündeme gelmek için ellerinden geleni yapıyor... Aynen öyle. Benim yüzümü bile göremezsiniz. Eğer iş yapmıyorsam ne röportaj alabilirsiniz, ne de konuşurum. Bazı insanlar yaptıkları işlerle anılmak ister. Bazı insanlar da iş yapsınlar ya da yapmasınlar farketmez. Onlar konuşulmaktan hoşlanır.
* Örnek vermek gerekirse siz kimseye laf atarak bir yerlere gelmediniz...O zamanlar medyadaki ilişkiler bile farklıydı. 1980 sonrası ?Türkiye?de her şey çok kolay?, ?esas olan üretim değil başka şeylerdir?, ?bul karayı al parayı? tarzında düşünceler enjekte edildi. Bu düşünceler medyaya da insan ilişkilerine de yansıdı. Yeni oyuncaların oluşumlarına ve tavırlarına yansıdı. Öyle bir boşluğa girdik, öyle bir vurdum duymazlık var ki; kimse kimseye bir soru bile sormuyor. Ben bu mesleği yapan ve saygı duyan bir insan olarak bu işi ölünceye kadar aynı saygıda götürmeyi hedefledim. Herkes böyle düşünmeyebilir...
YENİDEN AŞK-I MEMNU
* Yapımcı olma düşünceniz vardı... ?Erkekler Yalan Söyler? isimli bir film yapacaktım. Senaryosu hiçbir şeye benzemedi vazgeçtim. Ama bu yaz Medyapım Aşk-ı Memnu?yu yeniden çekiyor. Nurgül Yeşilçay ile beraber oynayacağım.
* Bu defa hangi rolde olacaksınız? Daha önce Neriman Köksal?ın canlandırdığı anne karakterini canlandıracağım. Bihter?i de Nurgül oynayacak. 30 yıl sonra bu dizi bir sinema filmi olacak. Çok büyük bir proje. Her oyuncuya nasip olmaz.
* Kadir İnanır, Türkan Şoray ve Fatma Girik de birer diziye başlıyor. Herhalde tatlı bir rekabet olacak aranızda... Bütün dinozorlar mı diyorsun? (gülüyor) Kişiler arasında rekabet olmuyor. Kanallar arasında oluyor. Onlar benden önce sinemaya başladılar. Benim dizilerde neden oynamadığımı sokaktaki insan anlayamıyor. Diyemiyorsun ki kardeşim zor bir iş! Kaç gündür sabahın erken saatlerinden gecenin ilerleyen saatlerine kadar çalışıyoruz. Herkesin tercih edebileceği bir iş değil. Bir de benim gibi gezen, tozan ve konforuna düşkün biri için çok zor. Ben en başından beri en konforlu evlerde yaşadım. 25 sene önce de bütün kazandığım parayla en iyi evleri kiraladım. Param olmasa bile en iyi evde yaşadım. Herkesin bir takıntısı var. Bu kadar düzen insanı olunca zor geliyor. Bu diziye başladığımda ilk olarak ?kalacak yer nasıl? diye sordum.
?Güzin Abla?nın değişik bir versiyonu gibiyim
* Çalışmadığınız dönemlerde neler yapıyorsunuz? Geziyorum! Beş kuruş buldum mu beni kimse göremez. Diziden para kazandıktan sonra Güney Amerika?ya gideceğim.
* En son nereden geldiniz? Münih?ten. Uzun yürüyüşleri çok seviyorum. Münih yürüyüşe çok uygun, düz bir şehirdir. Eşim 20 yıl Almanya?da yaşadığı için, orada çok bulundum. Karı-koca günde 4-5 saat yürürüz. Özellikle yeşil yerleri çok seviyoruz. Kaz Dağları?na da gidiyoruz, Avusturya?ya da... Mesela Yeşilyurt?ta bir köpeğe araba çarpar bana haber verirler. Öyle işler var. Evimin inşaatı hiç bitmez. Tam bir yer yapıp oturuyorum derken, bütün salonu kırarım tekrar yeniden yaparım. Bu arada çocuğuna bakamayan, oğlu askere giden, kocasıyla problemi olan beni arıyor. Güde 66 telefon gelir bana...
* Güzin Abla?nın değişik bir versiyonu olmuşsunuz... Öyle. Zaten kafam bozulunca Sarıyer Belediye Başkanlığı?na adaylığımı koyacağım! ?
Kaynak:MUSTAFA KIZIL/Sabah