Bebek Maksim'de Ajda Pekkan için verilen çok ağır bir kararın karşısında durdum. Allah'tan onu uygulayamadılar. Bir afiş düşünün. Altında 'Ajda Pekkan şu tarihte Bebek Belediye Gazinosu'nda sahneye çıkacaktır' yazıyor. Üstünde ise Ajda Pekkan'ın haysiyetini, onurunu zedeleyecek, bir fotoğraf! Aslında o fotoğraf orijinal değil. Suratıyla, vücuduyla oynandı. Pekkan'ın oynadığı bir film vardı 'Harun Reşit'in Gözdesi' diye bir film. Fotoğrafı oradan almışlardı. Ajda Pekkan'ın o fotoğrafını onurunu kırıcı bir hale getirdiler, afiş olarak 50 bin tane bastırdılar. O afişin İstanbul sokaklarına asılmasını ben önledim. Eğer önlemeseydim, Ajda o afişin yaralarını bugün bile saramamış olurdu." 

ERSOY'A YASAĞI EVREN DEĞİL BABAM ALDIRDI!
Sacit Aslan, Bülent Ersoy'un 7 yıl sahneye çıkamamasının nedeninin de Fahrettin Aslan olduğunu açıkladı:
"Bülent'in çıkıp kendini kabul ettirdiği gazino Bebek Maksim gazinosudur. İlk çıktığı tarihlerde maaaşı vardı, uzun yıllar o maaşla çıktı. Asker gibi oraya hizmet etti. Bunlardan bir tanesi de Seda Sayan'dır. Sonra para kazanmak istedikleri için başka yerlerle anlaşmalar yaptılar. Bizim bilgimiz de oldu ve bazılarına da izin verirken bazılarına vermedik. Bir an geldi ve Bülent o paralarla çalışmak istemedi ve başka yerde çalıştı. O günlerde Harbiye Ordu evinde bir kuvvet komutanının eşinin evine 5 çayına gitti.  Programını yaptı, sonra bir daha sahneye çıkmasını istediler. O da 'beni kullanmayın, ben programımı yaptım' dedi. İşte o zaman ona üstü kapalı hakaretler ettiler. O zamanın İstanbul Valisi o zamanın polis müdürü Bülent'in şahsına demeden Bülent'in tarzında olan bütün herkese o yasağı getirdiler. Asıl o yasak Bülent Ersoy içindi ama onun üstünde işler yoğunlaşmasın diye genele yaptılar. Bu yasağın mimarı Fahrettin Aslan'dır."
Sacit Aslan, o dönem Ersoy ile ilgili çok ağır kararlar alındığını belirterek şöyle devam etti:
"Bebek Maksim'den başlayan Büyük Maksim'e uzanan ve o yazahane de daha nice kararlar verildi. Ersoy, rahmetli Osman Kavran'a ait Lunapark Gazinosu'a gitmek istedi, yövmiyesi daha fazla olduğu için. 'Oraya mı gidiyorsun sen, öyle gidilmez böyle gidilir' dediler. Ayrıca Ersoy'un günümüzde 600-700 bin TL'yi bulan alacağını da ödemediler.