ANKARA’DA YAŞAYAN İNGİLİZ MÜZİSYEN TÜM DÜNYAYA DERS VERDİ!
İngiliz bir müzisyen olduğu öğrenilen James Taylor isimli Facebook kullanıcısının paylaştığı anlamlı ileti, dünya çapında büyük yankı buldu.
James Taylor isimli sosyal medya kullanıcısının Ankara’da dün gerçekleştirilen saldırı ile ilgili Facebook postu dünya çapında tartışma yarattı.
Ankara’da 37 kişinin yaşamını yitirdiği korkunç saldırı sonrası sosyal medyada birçok ileti paylaşıldı. Birçok ulusal kanalda eğlence programı ya da dizi yayınlanmasına karşın, insanlar tepkisini sosyal medya aracılığıyla gösterdi. Ancak bu tepkilerin arasında biri vardı ki, herkesi çok derinden etkiledi. Ankara’da yaşayan James Taylor isimli bir İngiliz’in paylaştığı ileti, 50 bini aşkın beğeni, 40 bine yakın paylaşım ve binlerce yorum almayı başararak İngiliz basınında da gündeme geldi…
Ankara’da yaşayan müzisyen James Taylor’ın Facebook hesabından paylaştığı “Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?” sorusu ile biten yazı, dünya kamuoyuna büyük bir ders verdi.
İşte James Taylor’un sarsıcı Facebook iletisi…
Türkiye’yi bilmeyenlere ya da bu patlamaların kendilerine çok uzak olduğunu düşünenlere belki bu gözlerinizi açar.
Akşam saatlerinde yaşanan patlama, şehrin en kalabalık bölgesinde, birçok otobüsün yer aldığı insanların evlerine gitmeyi beklediği bir durakta ve insanların çay içmek ve dinlenmek için oturduğu bir parkın hemen yanında gerçekleşti.
Orada olmayı hiç düşündünüz mü? her gün geçtiğiniz yol, her gün bindiğiniz otobüsün durağı…
Hiç kurbanları düşündünüz mü? Otobüse yetişmeye çalışan gençler, şehirde dolaşan yaşlılar, taksi bekleyen insanlar ve güneşin altında sosyalleşmek isteyenler.
Şimdi bu insanların İngiliz olduklarını düşünün ve saldırının da İngiltere’de olduğunu. Bu insanlar sizin her gün gördüğünüz, karşılaştığınız normal, mutlu insanlar. Belki arkadaşlarınız. Bu insanlar farklı değil. sadece Türkler.
Birçok insanın düşüncesinin aksine, Türkiye Orta Doğu değil. Ankara bir savaş alanı değil. Normal, modern bir şehir, diğer Avrupa başkentleri gibi ve Kızılay tam bir meydan, orta nokta, kalp…
Londra’da, Paris’te, New York’taki terör saldırılarına bakmak, kurbanlara üzülmek çok basit fakat neden aynısı Ankara için geçerli değil? bunun sebebi, Türkiye’yi ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı Suriye, Irak gibi bir ülke olarak mı görmeniz? İç savaşın yaşandığı ülkeler gibi mi görmeniz?
Türkiye mükemmel bir ülke birçok güzel insanıyla birlikte. hayatımda hiç bu kadar hoş karşılanmamış, mutlu ve güvende hissetmemiştim burada olduğum kadar.
Ankara’daki saldırılar bizi etkilemez diye düşünüyorsanız ya da Paris ve Londra’daki saldırılarla aynı şeyleri hissetmiyorum diyorsanız belki de neden, neden böyle hissettiğinizi sorgulamalısınız.
Ankara 18 aydır benim evim ve evim olarak kalmaya da devam edecek.
Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?
"ONUR DUYDUM"
Bu yazının hem sosyal medyada hem de basında geniş yankı uyandırmasının ardından Facebook'ta yeni bir paylaşımda bulunan Taylor şöyle dedi:
"Türkiye'den ve dünyanın geri kalanından aldığım mesajlar beni çok onurlandırdı. Hepinize teker teker cevap veremediğim için özür dilerim. Çoğu zaman dünyadaki olumsuzluklar bize gösteriliyor. Son 16 saatte gördüğüm güzellik, kibarlık ve sıcaklık Ankara'da her gün yaşadığımdan çok da farklı değil. Nefret etmek kolaydır. Görmezden gelmek kolaydır. Fakat neden sevmek bu kadar zor? Hiçbir televizyon kanalıyla ya da gazeteyle, hiçbir basın kuruluşuyla röportaj yapmayı tercih etmiyorum çünkü bu sadece benimle ilgili değil. Bence sadece bu gezegende yaşayan insanlardan biriyim. Benim sesim duyuldu, fakat herkesin adına konuşamam.
Ne zaman dünyanın geri kalanına kulak vermeye başlayacağız?
Farklı pasaportlara sahip olabiliriz. Farklı fikirlere sahip olabiliriz. Fakat hepimiz değerliyiz ve hepimiz bir etki yaratabiliriz. Dün her zamanki gibi, arkadaşlarımla, hobilerimle, fikirlerimle, 23 yaşında biri olarak uyandım. Yarın da öyle uyanacağım. Benden daha az şanslı olup, yarın uyanamayacaklar da var. Dünyanın neresinden olurlarsa olsunlar, onlar da en az bizim kadar kadar önemliler ve seviliyorlar.
Paris'iz, Ankara'yız, Suriye'yiz, Fildişi Sahili'yiz. Hepsinden önemlisi, İnsan'ız."