ATİLLA TAŞ: ÖYLE İKİ ŞEYLE SUSACAK İNSAN DEĞİLİM
Antalya’da kitabını imzalayan sanatçı Atilla Taş, tweetlerinin yasaklanması ve mahkemeye verilmesiyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Antalya’da kitabını imzalayan sanatçı Atilla Taş, tweetlerinin yasaklanması ve mahkemeye verilmesiyle ilgili olarak, “Sadece bu insanları susturmak, yıldırmak, konuşmalarını engellemek, insan muhalefet de edebilir yani burası demokratik bir ülke. Ben fikirlerimi söyleyeceğim. Buna anayasal haklar çerçevesinde hakkım var. Kesinlikle ahlak sınırlarını aşmadan yapılan eleştiriler haktır. Adana çocuğuyum ben öyle iki şeyle susacak insan değilim” dedi.
Pop müzik sanatçısı Atilla Taş, Antalya Erasta Alışveriş Merkezi’nde, “Bir Delinin Kapak Defteri” isimli kitabını hayranları için imzaladı. Kitabını imzalayan Taş, hayranları ile bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
İmza günlerindeki izlenimlerinden bahseden Taş, İstanbul, İzmir, Burdur ve Antalya’da imza günlerini tamamladığını söyledi.
Antalya’yı çok sevdiğini dile getiren Taş, “Kitap satışları çok iyi gidiyor. Bu kadar beklemiyordum. Birçok kitap evinde çok satanlar listesinde. İnsanların zannediyorum biraz gülmeye ihtiyacı var. Bu bunaltıcı siyasetten, yoğun siyasetten sıkılan insanları neşelendiriyor. Bu kitap böyle bir ihtiyacı karşıladı. Ben kendi adıma çok mutluyum. İnsanlar bana destek oluyorlar. Bu ülkede güzel şeyler oluyor. Doğruları söyleyince ve doğruları yazınca insanlar arkanızdan geliyorlar. Bunu bir kez daha anladım” dedi.
Atilla Taş kitabının içeriği hakkında şu bilgileri verdi:
“Biraz da siyasi tarafı var ama bazı timlerin Twitter’da, sosyal medyada bana saldıran paralı timlerin, onlara verdiğim akıllıca kapakların, kapak diye belirttiğimiz cevaplarından oluşan bir kolaj. Aynı zamanda Gezi olaylarında attığım tweetlerle ilgili ve Gezi öncesi yaşananlarla ilgili tarihi belge de var. Benim yaptığım siyaset de biraz mizahla, insanları gülümseterek yapıyorum. O yüzden çok sayıda insan mutlu oluyor. Gündemden uzaklaşıyorlar. Ben de mutlu oluyorum.”
TWİTTER'A DEVAM
Attığı tweetlerden dolayı Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından mahkemeye verildiğini aktaran Taş, “Tweetlerden ötürü mahkemeye verildim. Zannediyorum onunla ilgili bir soruşturma açılmış. Her gün yeni bir tweetimi engelliyorlar. Ben diyorum ki madem düşünce özgürlüğünden bahsediyoruz. İçinde hakaret barınmayan, bir ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına ne olursa olsun hakaret etmek doğru değil. O makama karşı ben hakaret etmiyorum. Zaten bana kimse Atilla Taş hakaret ediyor diyemez. Çünkü her şey ortada. Milyonlarca insan o tweetleri görüyor. Ben hakaret etmiyorum eleştiriyorum. Ben toplumdaki çarpıklıkları, kötü şeyleri insanlara gösteriyorum. Yaptığım bu ben kimseye hakaret etmiyorum. Hakaret diye söylenen şeyler çok alakasız. Sadece bu insanları susturmak, yıldırmak, konuşmalarını engellemek, insan muhalefet de edebilir yani burası demokratik bir ülke. Ben fikirlerimi söyleyeceğim. Buna anayasal haklar çerçevesinde hakkım var benim. Kesinlikle ahlak sınırlarını aşmadan yapılan eleştiriler haktır. Adana çocuğuyum ben öyle iki şeyle susacak insan değilim” dedi.
EROL BÜYÜKBURÇ AÇIKLAMASI
Taş, Erol Büyükburç’la ilgili olarak ise şöyle konuştu: "Çok acımasız bir güruh oluştu. Bir insan ölmüş yani ne olursa olsun bu adam iyi, kötü ben bilmem. Erol Büyükburç bu ülkede gerçekten çok önemli sanatçılardan bir tanesi. Allah rahmet eylesin. Allah ailesine sabır versin. Yani üzüldüm. Hala bu saksıyla alakalı espriler. Ölmüş adam yani ölmüş bir adama kurşun sıkılmaz. Ölen bir insan hakkında kötü konuşulmaz. Ölmüş adamın defteri kapanmıştır. İnsanlar her şeyin arkasından espri yapabiliyorlar bu ülkede. Hiç birileri üzülecek, kırılacak diye kimse düşünmüyor. Her gün birilerini öldürüyorlar. Garip bir yer oldu."
"TORUNUM OLACAĞINA İLK BAŞTA BOZULDUM"
5 ay sonra dede olacağını kaydeden Taş, “Çok heyecanlıyım. İlk defa oluyor. Yalan konuşmayacağım. İlk başta biraz bozuldum. Dedim ki yaş gidiyor inceden. Yaşlanıyoruz. Şimdi bakıyorum. Çok yaşlı değilim. Genç yaşta torunumu, çocuğumun canının canını kucağıma alacağım. Bir laf vardır. Evlat cevizse torun cevizin içi. Ben müthiş bir keyifle bekliyorum. Dede olmaktan da korkmuyorum. Ben öyle bastonlu bir dede olmayacağım. Torunumla arkadaş olacağız ve gezeceğiz. Daha hediye almadım çünkü cinsiyetini bilmiyorum. O konuda bir hazırlık yapmadım. Bir doğsun da her şey onun olsun. Allah analı babalı büyütsün. Bu yaşta dedelik makamına ulaşmak benim için çok önemli” diye konuştu. İHA