Burslu okuduğu okulunu hem bölüm hem de tüm üniversite genelinde birincilikle bitiren başarılı sanatçı Aydilge, Amerika’da yaşama fırsatını geri çevirdiğinde çok sert tepkiler aldığını şu sözlerle anlattı: ''Orada çok iyi bir üniversitede edebiyat profesörü olma yolunda ilerlememi sağlayacak fırsatı reddettiğimde, etrafımdaki herkes benim çok büyük bir hata yaptığımı düşündü. Amerika'da yaşamak istemediğim fikri, bir türlü mantıklı gelmiyordu. Çünkü orası Amerika idi.. Herkesin gitmek istediği rüya ülke. Oysa benim rüyam bu değildi. Dört sene Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okuyunca, o rüyanın kabus yanlarını açık açık görüyor insan. Derisini soyup kazıyınca, altından belki beyaz deri çıkar diye kendini kan revan içinde bırakan siyah çocuklara şahit oldum.''

Irkçılık sorunun sadece beyazlarla siyahlar arasında değil, Amerika'daki tüm etnik gruplar rasında sürdüğünü dile getiren Aydilge, Amerika'nın da her ülke gibi artı ve eksi yanları olmasına rağmen, artı yanlarının bir rüya gibi pazarlandığını hatırlattı ve ''Önemli olan rüyadan uyanmak ve Mehmet Akif'in dediği gibi medeniyet dediğimizin bazen tek dişi kalmış canavar olduğunu hatırlamak'' dedi.