AYLA ÇELİK O İDDİAYA YANIT VERDİ
Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman’a konuşan şarkıcı Ayla Çelik, Bağdat şarkısını Kenan Işık için yazdığı iddialarına yanıt verdi.
Bağdat şarkısının Kenan Işık için yazdığı iddialarına tepki gösteren Çelik, röportajda bu konuyla ilgili şunları söyledi:
Kenan Işık için yazdığın yazıldı, çizildi...
- Evet ama alakası yok! Çok sevdiğim ve herkes gibi iyileşmesi için dua ettiğim bir insan. Çok kıymetli bir sanatçı. Ama ima edilen, hatta açık açık yazılan şeyler aramızda asla yaşanmadı. Çok ayıp böyle düşünülmesi, bunların dile getirilmesi. Biz uzun zaman birlikte çalıştık. Kendisinden çok şey öğrendim, fakat bu konu buraya nasıl geldi, nasıl bu kadar uzadı, ben de bilmiyorum. Kendisiyle sadece iş ilişkim oldu.
KİMSEDEN ÖZÜR DİLEMEDİM!
Ben platonik, usta-çırak ilişkisi gibi bir şey düşünmüştüm.
- Evet ama ötesi asla yok. Yok efendim, ben gitmişim özür dilemişim. Kimseden özür dilemedim, özür dileyecek bir şey olmadı. Samimiyetle söylüyorum.
Hastanede onu ziyaret etmedin mi?
- Etmez miyim? Ettim. Bir insanın başına Allah korusun bir felaket geliyor. Hepimiz aramaz mıyız, benim çalıştığım bir insandı, nasıl aramam, nasıl gitmem... Hastaneye de gittim, evine de... Ama belki bir buçuk sene oldu görmedim. Fakat haberlerini alıyorum, herkes gibi ben de bir an evvel iyileşmesini diliyorum. Orada bir ölüm kalım meselesi yaşanıyor, insanlar böyle dedikodu yapıyor. Utanç verici buluyorum.
Peki nereden çıktı? Kim, nasıl uydurdu?
- Hiçbir bilgim yok. Gazetecilere sorduğumda, “Yakın arkadaşların, kankaların söyledi. Sen evine gitmişsin, şarkıyı onun için yazmışsın!” diyorlar. Bol keseden atıyorlar.
Kenan Işık’ın başına gelenler, hayattan ne süzmeni sağladı?
- İnanır mısın, ben o işin içinden çıkamadım. Çok üzüldüm ve şoke oldum. Tamam, insanın başına her şey gelebilir ama “Bu kadar basit mi her şey!” dedim. Hayat, Tanrı, kader, hepsi bende birbirine karıştı. Bilemedim yani. Diyorlar ya, “Kader!” Kader, galiba iyi bir şey. Çünkü eğer kadere inanmıyorsan, kadere sığınamıyorsan, bir sürü başka şeyi de sorgulamaya başlıyorsun. Ve pek çok şey, temelden sarsılıyor. O yüzden kadere sığınmak daha iyi hissettiriyor insanı.
Ondan en çok ne öğrendin?
- Kibirli olmamayı. Bir seneye yakın çalıştık. Müthiş biri. Çok da iyi bir hoca. Tiyatro öğrencisi olsaydım mutlaka onunla çalışmak isterdim, öğrenecek çok şey vardı.
Ona platonik olarak âşık değildin, değil mi?
- Hayır! Sevdiğim, saygı duyduğum, arkadaşlık ettiğim, görüştüğüm biriydi. Seni bile inandıramıyor muyum? Tamamen palavra Ayşecim bunlar. Benim Beyaz’la da ilişkim olduğuna inandı insanlar. Resmen evlenelim istediler. Dört günlüğüne kız arkadaşlarımla Çeşme’ye gittim, resmen sokağa çıkamadık, çünkü benim Beyaz’la düğünüm vardı. Kafadan hasta birçok insan var. Bunu da ayıp buluyorum. Benden teyit almadan bunların yazılması, haber olması ne kadar çirkin. Bir telefon açmaz mı insan? Sorsun, ben söylerim doğru mu değil mi... Ben gayet dobra bir kadınım