İşte Baba Turgut Toplusoy’un flaş açıklamaları:

Ben bir haftadır Çin'deyim. Bu sabah 5'te geldim. Dün uçakta gelirken gazetelerde bir sürü açıklamalar okudum...Ben bu konuda hiç açıklama yapmadım.Ben bu konuyu oğlumla da hiç konuşmadım. İlk flört ettiklerinde tekneme geldiler. Ben Ceyda Hanım'ı misafir olarak ağırladım.

Zenginlik fakirlik mesele değil. Mesele Buğra tekneye geldiğinde kız arkadaşı ile ağırladım Göcek'te. Ama baktım ki 10 yaşındaki kızımla fotoğraf çekti ve Instagram'a koydu. Ben Buğra'ya dedim ki 'flört edebilirsiniz ama basının önünde ilişkinizi yaşamayın'... 15 gün geçti, Göcek'te sezon başı. Kimse yok. Buğra'nın ufak bir yelkenlisi var. Baktım ki fotoğraflar var. Ceyda oğlumu öperken mübarek Ramazan günü.

Bakın 84 yaşında hacı bir annem var. Ben inanan, inançları olan biriyim.

Mübarek Ramazan gününde siz kalkıp bütün sayfalarda oğlunuzu Ceyda öperken ya da Ceyda'yı o öperken, denizde bikinili kıyafetleriyle görürseniz ve bunun altınada Roman'ın veliahtı diye yazarlarsa siz bir baba olarak ' Oğlum bak bu resimleri görmek istemiyorum, lütfen bir daha yapma" diye söyledim.

Bir dahaki sefer Bodrum'a gidiyorlar. Dedim ki 'Oğlum Bodrum gazeteci kaynıyor. Gazetecinin olmadığı yere gidebilirsin. Gümüşlük'te, Türkbükü'nde ne işin var. Oraya da gitti.

Ben Buğra'nın hem annesi hem babasıydım. Buğra Lise'yi İsviçre'de okudu. 15 gün kayağa giderdim o okuldayken. 15 gün onunla beraber yatar kalkardım. Buğra'yla beraber büyüdük. Buğra 28 yaşında.

O kadar iyi arkadaştık. Liseden sonra Amerika'ya gitti. Şimdiki eşim Suzan Toplusoy ile gittik evini birlikte yaptık. 11-12 senedir geldi şirketimde. Hiçbir yerde çalıştırmadım, kıyamadım. Hem annelik hem babalık yaptım.

Bütün tekstil piyasası bilir. Buğra çok beyefendi bir çocuktur. Ben kız için hiçbir şey demiyorum. Kız çok haklı. Buğra gibi bir çocuğu ben de bırakmam. Flörtlerine de karışmıyorum. Evlenme diye bir şey söz konusu değildi zaten.

Benim arkadaşlarım 'bu gazetede senin oğlanın fotoğrafları ney' deyince ben çok mahçup oldum. Çok önemli yemeklerde çok önemli arkadaşlarım söyledi. Biz flörtlüğe değil, basında çıkan mayolu bikinili magazin haberlerine karşı çıktık.

Benim hanım bunu söyleyince Buğra kızdı. Amcası 'Oğlum baban çok sinirleniyor. Sana Bodrum'a gitme bu haberler çıkar demişti' dedi.Buğra benimle hiçbir şey konuşmadı ve kendi kendine şirketten istifa etti. Ben kovmadım, yollamadım. İstifa etti.

Oğlumla benim o kadar güzel bir ilişkimiz vardı ki, hayatım boyunca bir dediğini iki etmedim . Belki de aşırı sevgiden kaynaklanan bir durumdu. Birbirimizle konuşmadık. Arkadaşlarım bana Buğra'yı sorduklarında 'Ya sorma...' diye anlatamadım kimseye. Çünkü Buğra'yı etrafıma öyle bir lanse ettim ki ben, belki de hata buydu.

Bizim için zengin olmuş, fakir olmuş, artist olmuş hiç önemli değil...İnsan olmak önemli bir şey...Buğra'nın neden bunu yaptığını anlamış değilim. Çözemiyorum. 20 tane 30 tane kız arkadaşı benim evime gelmiştir. Suzan onlara kahvaltı hazırlatmıştır.

Oğlum benimle konuşmuyor. Bizim ilişkimiz başka bir anne babanın oğluyla olan ilişkisi gibi değildi. Buğra 'baba' deyip gelip benimle konuşmadı. Ben mi oğlumun ayağına gidecektim?

Flörtlerine karşı değildim. Mübarek ramazan günü gazetede tam sayfa Buğra'nın öpüşürkenki fotoğrafları... Bize aile olarak, şirket olarak yakışır mı? Ne o 'Roman'ın veliahtı'... 5 tane daha çocuğum var benim. Tırnaklarımızla bir yerlere gelmiş insanlarız. Ben 7 göbek Çekmeköylüyüm.

Ben bir ağa torunuydum. Babam iflas etmişti. Okulu bırakıp geldim, işin başına geçtim. Bu hallere geldik. Kolay değil ki! Buğra artık beni dinlemiyorsa ne istiyorsa yapabilir. Yıldırım nikahı da yapabilir. Allah mutlu etsin. Benim oğlum hareketlerimden dahi beni dinleyen bir çocuktu. Ben de ona hiçbir babanın oğluna vermediğini vermişim. Sevgi olarak da, maddi manevi olarak da...

Benim 5 tane çocuğum var. Buğra başka birisiydi. Tabii ki bütün çocuklarımı seviyorum ama o başkaydı. Ben Buğra'nın Ceyda ile evleneceğine inanmıyorum zaten. Evlensinler, Allah mutlu etsin ama ben buna inanmıyorum. Buğra evlenmeye karşı bir çocuk.

Benim eşim Buğra'nın öz annesi olmadığı için karışamaz. Buğra'nın özel hayatıdır karışamaz. Biz gayrimedeni insan değiliz.Suzan'ın bu konuda tek bir kelimesi yok. Olsa ben Suzan'ı konuşturmam. Benim oğlum ev kiralamaya gidiyor. Ben satın alıyorum. Bu kadar oğluna düşkün bir adamım. Oğlum kayboldu gitti, ben anlamış değilim. Benim arkadaşlarım da anlamış değil.

Türkiye'deki tekstil camiası Buğra'yı tanır. Arkadaşlarım anlam veremiyor bu olaya ve ben kimseye bir şey diyemiyorum. 10 senedir insanlara anlatmışım Buğra'yı. Bayramda bana mesaj dahi atmadı. Biz annesiyle ayrı olduğumuz için hem annesiydim hem babası.

Ceyda hanım çok ayıp etti. Biz Ceyda Hanım'a tek kelime konuşmuş birisi değiliz. 'Para yedi' falan asla böyle bir şey demedik. Benim oğlum para yedirmez zaten. Aptal bir çocuk değil. O kız da para yiyecek bir kız değil. Böyle bir şey söz konusu değil. Ceyda haklı. Buğra gibi çocuğu ben de isterim. Ben de evlenmek isterim. Ona karşı çıkan ailesine de ateş püskürürüm.

Bizim Ceyda'ya lafımız yok. Oğlumuza lafımız. Gizli gizli flört edecekti. İlerde 2 sene sonra, 1 sene sonra baktı ki kopamıyor evlenebilirdi.Hepimiz bu dünyanın insanıyız. Bir film çeviriyorsanız magazinde popüler olmanız lazım. Birini kullanmanız lazım.Bakıyorum filmde Suzan diye bir karakter var...

Ben kimseyle konuşmadım. Hayatımda ilk defa canlı yayına malzeme olduğum için utanıyorum açıkcası. Ceyda da bir anne baba evladı. Bize ne tweetler, ne mesajlar geliyor. Ceyda'nın eski fotoğraflarıyla alakalı. Biz kapamışız kulağımızı.

Tek kelime konuşmuyoruz. Benim karımın da iki tane çcoğu var. Evde konuşamıyoruz. Çünkü Buğra'ya aşık 2 tane kardeşi var. Evde çocuklarımız üzülecek diye Buğra'nın lafını edemiyoruz. Buğra'sız yapamaz Mehmet. Kimi seviyorsun dediğimiz zaman anne-baba demiyor. Buğra diyor.

Oğlum magazin basınına çıktı. Benim bu duruma kızdığımı amcası ve Suzan söyleyince oğlum kendi kendine istifa mektubunu verdi. Oğlum çalışması gerekirken bu yaştan sonra ben çalışıyorum. Biz onu İcra Kurulu başkanı yaptık, çalışsın mücadele etsin diye. Benim hayallerimdi Buğra. Öyle yetiştirdim ben onu. Hayallerim yıkıldı. Ben Ceyda Hanım'ı burada ayrı tutuyorum. Her anne baba Buğra gibi bir damat ister.

Oğlum hakkında da kimsenin konuşmasını istemem, eşim hakkında da kimsenin konuşmasını istemem. Ben de kimsenin hakkında konuşmak istemem. Burada zayıflık Buğra'da. Kabul ediyorum ve o yüzden Buğra'ya çok kırgınım. Suzan ile Buğra'nın kan bağı yok. ancak iki tane kardeşinin annesi. Benim karıma saygı duymayan insana ben hiç saygı duymam. Bu benim canım da olsa. Bu kadar basit!

Bana göre oğlum Amerika'ya gidecek... Amerika'da iş kuracak, çalışacak. Başaracak ya da başaramayacak. Önemli değil, benim her zaman oğlum...Ceyda peşinden Amerika'ya giderse Allah mutlu etsin, yolları açık olsun.

Sıkışırlarsa gelirlen ben de yardımcı olurum. Aç-açıkta bırakacak halimiz yok. Ben onun iş adamı, benim işlerimi üzerimden alan, patron, sanayici olmasını isterdim.

Buğra'nın arkadaşları 'yılın babası'nı seçtiklerinde ben seçiliyordum her seferinde. Kendisi bana bunu aktarıyordu. Demek ki ben Buğra'ya ne kadar iyi davranmışım, ne kadar verici olmuşum ne kadar canım demişim...

Benim arkadaşlarım bana 'Ya Turgut vah vah vah bu Buğra'ya inanılmaz önem veriyordun. Hayal kırıklığına uğradın' diyorlar. Basın kovdu yazabilir, abartır ama ben kovmadım. Buğra'nın kira geliri var.

Buğra parasız kalmaz. Bugün ben Buğra'yı parasız bırakacağıma kendim parasız kalırım. Böyle bir şey olabilir mi? Oğlum bana geldi 'baba ben bu kızı beğeniyorum' dedi. 'Tamam oğlum' dedim.

Benim de teknem var ama fotoğraflarım yok. Sadece bir gün fırtına var diye bir koya girdim. Ertesi gün gazetelerde eşim ve çocuklarımla resimlerim çıktı. Ne eşimin ne benim mayolu fotoğraflarımız yok. Kız tarafından bakınca hazır bir tekne var, yakışıklı oğlan var...

Onun yerinde ben de olsam giderim Gümüşlük'e. fotoğraf çektiririm. Magazin yaptırırım. Kız haklı, Buğra buna alet olmamalıydı.Onlar hergün magazin sayfalarında yer alıyorlar, bense bir baba olarak yara alıyorum.

Yaşamayan anlamaz. Bir baba olacaksın önce, evladına emek vereceksin. Dünyanın en pahalı okullarından okutacaksın. Veliaht deyip yetiştireceksin. Sonra oğlun gidecek seni magazin sayfalarında lanse edecek. Bitti, başka bir şey konuşmuyorum.