BANA KOMPLO KURDULAR
Otele çağırdıkları 2 kadını darp ettikleri gerekçesiyle Cumartesi Ankara?da polis tarafından gözaltına alınan İzzet Yıldızhan, Kanal 7?de canlı olarak yayınlanan programında açıklama yaptı:
Yani ben bunları hak etmiyorum şöhretin bedeli bu olsa gerek. Ama bir ferdi durum değil. Sizin çocuklarınız olmayabilir benim çocuklarım var yazık... Ben bugün gazeteleri okuyamadım biliyor musunuz?
Ama bu yazıları yazanlara sesleniyorum, keşke doğruları yazsanız. O zaman ben sizi tebrik ederdim. Sizden hiç af dilemiyorum eğer birşey yapıyorsam, bir hata yapıyorsam yazın. Ben çıkıp şarkı söyleyeceğim, konser vereceğim siz yazacaksınız. Herkes görevini yapacak.
Sen benim hatamı yazacaksın. Ama böyle yargısız infaz yapmayın. Sizin kızınız olmayabilir. Benim 2 tane kızım var. Sen duygusuz olabilirsin belki ama benim çocuklarım var.
Bugün ben program akışını değiştirdim. Bu işi bırakayım diyorum açıkçası, böyle düşünüyorum. Böyle birşey olamaz ya... Bizim onları sevindirmememiz lazım diyorum sonra kendi kendime. Benim burda dikkatimi çeken şey şu güzel program yapıyorum, benim programımı gelinler, kaynanalar, çocuklar, dedeler, izliyor. Aileler izliyor.
Eğer ki benim Türkiye'de bir duruşum olmsaydı beni işe almazlardı. Ama yazık yani. Bu kadar olmaz. Yapmayın. Yargısız infaz yapmayın. Haketmiyorum bunu.
Kimlerin neleri yakalandı, erkeğin erkekle çekilmiş fotoğrafı çekildi, çıktı piyasalara...Uyuşturucu kullananlar karakola alındı. İfade verdiler. Ama noldu 2 gün sonra unutuldu. Ama biz türkücüyüz ya, Anadolu çocuğuyuz ya. Bizi gazetelere manşet ettiler. Ben bu suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum herkese iftira atılabilir. Bana da iftira atıldı."
IMF Başkanı gibi komplo kurdular
Ankara Sheraton Otel’de odasına çağırdığı hayat kadınlarını darp ettiği iddiasıyla emniyette ifade veren İzzet Yıldızhan, Kanal 7’deki programı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Bana komplo kuruldu” diyen ve başına gelenleri New York’ta kaldığı otelde çalışan bir kadın görevliyi taciz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan IMF eski Başkanı Dominique Strauss Kahn’ın yaşadıklarına benzeten Yıldızhan, şunları söyledi: “Basına yansıyan bu haberler başta beni, ailemi ve çocuklarımı, dostluklar kurduğum yakın çevremi çok üzdü. Bunun komplo olduğunun net altını çizmek istiyorum. Evet yaşanmış şeyler var ama yani benim bir kadını dövmem, darp etmem, tecavüz etmem mümkün değil. Nasıl dünyayı yöneten insanlar hakkında IMF başkanı ve Clinton’a komplolar kurulduysa bana da öyle komplolar kuruldu.” Yıldızhan, sözlerini “Burası dağ başı mı, bunları yapsam burada ne işim var” diyerek tamamladı. Hürriyet- Cenker TEZEL
NİHAT DOĞAN: BEN SAKAL GİBİYİM, KESİLDİKÇE GÜRLEŞİRİM
Olayların kendisiyle bir ilgisinin olmadığını belirten Doğan,şu açıklamayı yaptı:
“Oteldeyim, gece yarısı, uyuyorum.
İzzet Yıldızhan arıyor.(Aynı otelde)
“Nihat bir uğrar mısın, yanımda bir kız arkadaşım var, sana hayranmış, seninle resim çektirmek istiyor” diyor.
Giyinip, çıkıyorum. Gidiyorum odasına, resim çektiriyorum. Biraz oturup, odama dönüyorum.
Sonra sabah sabah kapım çalınıyor. Polis…
“Bir konu hakkında bilginize başvurmak istiyoruz” diyorlar.
“Tabi” diyorum gidiyorum emniyete…
“Konu” nedir diyorum?..
“İzzet Yıldızhan”la ilgili bir şikayet var. Şikayet eden kızlar, sizin de bir ara odaya geldiğinizi ve onlara birlikte gördüğünüzü söylüyorlar. Doğru mudur?..” diye soruyorlar.
“Doğrudur. Odaya uğradığımda birlikte oturuyorlardı” diyorum.
“Teşekkür” ediyorlar ve çıkıp gidiyorum.
Daha sonra İstanbul’a döndüğümde de İzzet Yıldızhan’ın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını öğreniyorum.
Buraya kadar her şey normal...
Peki ya sonra…
“Bazı” internet siteleri ve bugün “bazı” gazetelere bakıyorum da…
“İnsaf be kardeşim…”
“Resmen medya terörü bu!..”
“Medya faşizmi bu”
“Neymiş, türkücülerin aşk gecesi v.s v.s”
“Yahu siz rahatsız mısınız kardeşim… Görgü tanığı olarak gittim, katil oldum!!!”
“Ne diyim daha… Arkadaşlar ben sadece şahitim şahit… Sadece bunun için emniyete davet edildim, medyanın bana isnat ettiği suçlara bakın…”
“Ayıptır, günahtır ve büyük suçtur. Beni ahlaksızlıkla suçlayanları sadece Allaha havale etmeyeceğim. Hepsini mahkemeye vereceğim”
“Ne diyim daha… Herhangi bir suçun, herhangi bir konunun biraz içinde olacak olsam, kendimi savunacak bir şeyler söylerdim ama olayın “kıyısında” bile değilim… Yazıklar olsun bu medya terörünü yaratanlara… Ama bilsinler ki hesabını soracağım”
“Unutmasınlar ki, Nihat Doğan sakal gibidir, kestikçe daha gür çıkar…”