“Magazinciler ne sorsun”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de özel hayatı ile ilgili çok göz önünde olmamaya dikkat ettiğini anlatan Behzat Uygur “Babadan geçen bir şey babamın da özel hayatını pek kimse bilmez. Alıştı da insanlar pek sormuyorlar. Magazinciler de ne sorsun, genelde tiyatro ile ilgili soruyorlar” dedi.

“Hala çocukluk arkadaşlarımla görüşürüm”

İpek Tuzcuoğlu’nun “Bugünün ve dünün Behzat Uygur’u için fizik neler değişti?” sorusu üzerine Behzat Uygur “Çocukluğu turnelerde geçmiş yaşamış biriyim. O yüzden kime ne hava atacağız ki kendimizle ilgili o da saflığı koruyoruz. Fındıkzade büyümüş çocuklar olarak hala çocukluk arkadaşlarıyla  görüşen insanlarız. Fiziksel olarak gençliğimin bir dönemi berbattı onu biliyorum. Yaş aldıkça tipim oturmaya başladı. Çok küçükken ilkokulda sınıfın aranan çocuklarındandım sonra büyüyünce mahallenin delikanlısıydık. Süheyl de öyle.” diyerek cevapladı.

“Galatasaray vazgeçilmez sevdam”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de futbol sevdasından da bahseden Behzat Uygur koyu bir Galatasaraylı ve Galatasaray altyapısında futbol oynamış bir isim. “Galatasaray vazgeçilmez sevda. Futbol benim için vazgeçilmez bir tutku. Şu anda da öyle Galatasaray. On yılım geçti minik takımdan amatör takıma a takımı kadrosuna kadar futbol oynadım. Fatih Terim’le antremana çıkmış adamım diye hava atarım hala. Efsane Gökmen Özdenak Abi çocukken hayran olduğum bir futbolcuydu. Babamın da iyi arkadaşıydı. Gençken futbolcular takım halinde tiyatrolara gelirlerdi. Öyle bir dönem vardı. Şimdi yine hareketlendirmek istiyoruz. Ultra Aslanlarla görüşüyoruz. Örnek olur diye. Gökmen Abi çocukluğumda tanıdığım insandı. İlk şaplağı kafama Gökmen Abi’den yedim. Duş yapmışım, maça çıkmışım, saçlarda kocaman, “sen ne yaptın” dedi. Kendisine Ayı Gökmen diyen bir insanın elini düşünün pençe gibi. Oğlum felç olursun dedi, ama vurduğunda felç olacaktım nerdeyse. İkincisi, stoper olarak defansta oynuyorum. Gökmen Abi’nin cüssesi ve ben, cılız bir çocuk. Galatasaray A Takımı’yla antrenman maçı yapıyoruz, Genç Yıldız takım olarak. Ortadan top geldi, Gökmen Abi konuşuyor, bende koşuyorum. Gökmen Abi’nin önüne geldiğimde Ayı Gökmen denilen adam öyle insani bir hareketle beni düşürmemek için kollarıyla kavradı ki. Adam duramadı bir müddet benimle koşmaya başladı. Gökmen Abi’nin kuvvetini düşün o adam bana çarpsaydı eğer bugün belki bu programda olmazdım. Amcamın da üç erkek çocuğunun ismi Turgay, Metin, Gündüz. Turgay Turgay Şeren’den Metin Kral Metin Oktay’dan  Gündüz de Gündüz Kılıç’tan.” dedi.

“Eşim Çiğdem ile her derdimi paylaşırım”

İpek Tuzcuoğlu’nun “Çok uzun yıllardır evlisiniz sadık bir eş iyi bir aile babasısın. Evlilikte  sence kadın ve erkegin neyle yüzleşmesi gerekiyor?” sorusu üzerine Behzat Uygur  “Olduğun gibi maskesiz olman gerekiyor. Çünkü sonradan çıkan herşey geriye götürüyor ilişkiyi diye düşünüyorum. Neyseniz öyle olmanız gerekiyor. Çigdem benim çok iyi arkadaşımdır. Çigdem’i tanıdığımda onbeş yaşındaydı bende yirmi. Öncelikle çok iyi arkadaşız, dostum benim. Her türlü derdimi paylaşacağım biri ama çok da büyük bir aşk da var. Bunları konuşmayı çok sevmeyiz ama işin sırrı ne dersen, gülüyoruz eğleniyoruz, kavga da ediyoruz.” diyerek cevap verdi. 

“Süheyl olmadan olmaz”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de sahnede ve ekrandaki partneri Süheyl Uygur’la ilgili duygularını da paylaşan Behzat Uygur “Süheyl’in ikizi var ama bizim Süheyl’e başka bir ilişkimiz var. Hem yıllardan beri iş ortağım hem de Süheyl çok iyi bir adam, çok temiz kalpli bana çok inanır. Ben ondan küçüğüm, beş kardeşiz.” diyerek paylaştı.

Babam öldükten sonra “Nejat Abi nasıl” diyenler oldu”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de babasından da bahseden Behzat Uygur “Babam halk sanatçısıydı. Halk sanatçısı gerçekten kahveye gider muhabbet eder, İsmail Dümbüllü’de böyleydi. İsmail Dümbüllü babamı çok seven, oyunlarına gelen, geleneksel Türk Tiyatrosu’nda bu kavuk senin hakkın diyen biriydi. Ben sosyal medyada bile herkese muhakkak cevap vermeye çalışıyorum. İnternet faydalı ama bazı noktalarda yanlış bilgilendiriyor. Biliyorsunuz babamı bir aralar sosyal medyada ha bire öldürüyorlardı. Aynı şeyi Halit Akçatepe için de yaptılar. Halit Abi’nin kızıyla konuşuyorum. Babam vefat ettikten sonra da “Nejat Abi nasıl?” diye soruyorlardı, bir de bazıları tiyatrocu arkadaşlar. Nasıl bir kafa ile yaşıyorlar anlamıyorum.”  diyerek anlattı.

“Siyasi esprileri öyle bir yapacaksın ki muhatabı bile gülecek”

İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de mizahta üslubun çok önemli olduğunu söyleyen Behzat Uygur “Siyasi esprileri öyle bir yapacaksın ki muhatabı bile gülecek. Babamın en sevdiği öğütlerden birisidir. Çok doğru bir öğüt, biri espri yaparken senin gururunla oynarsam sende gülmezsin senin yanlışınla zaafınla ilgi seninde gülebileceğin bir espri yaparsam güler. Belden aşağı olmayan espri yaparsan muhalefet iktidar fark etmez. Babamda bu tarz espriler yapardı, Turgut Özal  bir gün Cibali Karakolu oyununa geldi. Babama “benim siyasette yapamadığımı sen burada yapmışsın” dedi. Ben tiyatrocunun yanlış gördüğünü muhalefet iktidar söylemesi gerektiğini düşünüyorum. Kaba espriler yapılmamalı. Eğer ki Recep Tayyip Erdoğan attan düştüğünde espri yapıyorsan, Kemal Kılıçdaroğlu yürüyen merdivene ters biniyorsa bununla ilgili de espri yaparsın. Yanlış bildiğin gördüğün her şeyle ilgili bel altı vurmadan aile düzenine laf etmeden espri yapabilirsin.” dedi.

“En büyük pişmanlığım karikatür”

İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de babası Nejat Uygur’un çok yönlü bir sanatçı olduğunu anlatan Behzat Uygur onun karikatür ve resimlerini sevenleriyle buluşturmak  istiyor. “Bir sergi düşünüyoruz, hem karikaktür hem babamın yağlı boya tablolarından oluşan. Babam oyun arasında resim yapardı. Ben ilk okula giderken Erbakan, Türkeş hepsinin karikatürünü yapardım. Altan Erbulak sevdiğim takdir ettiğim bir isimdi. Gazenfer Özcan ve Altan Erbulak babamın da en sevdiği dostlarındandır. Hayatımdaki en büyük pişmanlığım birgün Altan Erbulak bana 14-15 yaşlarındaydım “güzel çiziyorsun bana asistanlık yap” dedi. Gitmedim. Niye gitmezsin ki? En büyük pişmanlıklarımdan birisidir.” diyerek paylaştı.

“Tarkan ve Sezen Aksu’nun kendilerini saklamasına şaşırıyorum”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Süheyl Uygur ile beraber sundukları Şahane Pazar programından da bahseden Behzat Uygur programlarında bir tek Tarkan ve Sezen Aksu’yu ağırlayamamış “Çok iyi bir programdı. TV klasiğiydi, versiyonlarıyla 20 yıl sürdü. Birçok ünlüyü ağırladık. Tarkan ve Sezen Aksu gelmedi, zaten hiçbir yere gitmiyorlar. Onlar da niye gitmiyorlarsa ben buna da çok şaşırırım. Çok sevdiğim takdir ettiğim isimlerdir ama neden saklıyorsunuz kendinizi, niye gitmiyorsunuz. Kendi tercihleridir ama biz kendi programımız olmasa da başka programlara çıkmalarını istiyoruz. Hiç olmazsa Beyazıt Öztürk’ün, Okan’ın programına çıksınlar. Ben bunu anlamıyorum. Çok samimi gelmiyor. Halk görmek, bilmek istiyor.” dedi.

“Hem babam hem ustam öldü”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de babasının ölümünün ardından hissettiklerini anlatan Behzat Uygur “Babam ve annemle aynı mesleği yapan insanlar olarak geçti hayatım. Bu benim babam mı, patronum, ustam mı? Ölünce iki şekilde üzüldüm babam ve ustamdı. Çok acayip bir durum. Uğur Uludağ bir söz söylemişti, “ustamı kaybettim ölümsüzdür” Savaş Dinçel’de onun ustasıydı. Babam inanılmaz otoriter ama yeri gelince karşılıklı içki içen sohbet eden biriydi. Sadece babam olarak kalmadı.” diyerek duygularını paylaştı.

“Genç sanatçılar ustalara saygısızlık etmesinler”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de genç sanatçılara da seslenen Behzat Uygur “Nejat Baba kelimeyle ifade edilemez, dolu dolu yaşayan hayatla mücadele eden, ama istediklerini yapan başka bir örnek. Yediden yetmişe herkesin sevdiği bir insan olmak çok önemli, sokaklarda dolaşırken önce babayı soruyorlar. Nasıl unutulur ki her yerde anımız var, Nejat Uygur ölümsüzdür, unutulmaz. Genç oyuncular ustalara saygısızlık yapmayı akıllarından bile geçirmesinler. Bazen duyuyorum. Dizi setinde bir usta varsa geç gitmeyi akıllarından bile geçirmesinler, o ustaların yanından ayrılmasınlar, onlardan öğrenebildiklerini öğrensinler. Çok saygılı olanları ayrı tutuyorum ama çok saygısız olanlarda var. Geçenlerde Eşref Kolçak’la karşılaştım, hayranlıkla baktım. Gördükleri ustalardan bir şey öğrenmeye çalışsınlar.” dedi.