BÜLENT ERSOY, LERZAN MUTLU HAKKINDAKİ AÇIKLAMALARI SEBEBİYLE İFADE VERDİ
17 Mayıs 2016 günü hayatını kaybeden Oya Aydoğan’ın, ’Söylemezsem Olmaz’ adlı televizyon programında birlikte çalıştığı Lerzan Mutlu ile arasında sorunlar olduğu iddiası üzerine, Lerzan Mutlu aleyhinde konuştuğu ve Mutlu’ya hakaret ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma açılan Bülent Ersoy, dün savcılığa gelerek ’şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi.
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Bülent Ersoy saat 14:50'de İstanbul Cumhuriyet Savcısı'nın odasına girdi. Ersoy, yaklaşık bir saat boyunca savcıya ifade verdi. Savcının odasına iki avukatıyla birlikte girdiği görülen Bülent Ersoy’un, aleyhindeki suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.
KİMSEYİ TEHDİT EDECEK YAPIDA BİR İNSAN DEĞİLİM
Savcılıkta verdiği ifadenin ardından çıkışta Bülent Ersoy’un menajeri olduğu öğrenilen bir kişi, soru sormaya çalışan basın mensuplarına müdahale etmeye çalıştı. Fotoğrafının çekilmesine izin vermeyen ve ‘sakın, sakın’ diyerek gazetecilere açıklama yapmayı kabul etmeyen Bülent Ersoy, asansörle adliyenin otoparkına indikten sonra adliyeden ayrıldı.
Sanatçı Bülent Ersoy’un Cumhuriyet Savcısına konuyla ilgili, “Gerekirse basarım programını cümlesini tehdit olsun diye söylemedim. Gerçekleri anlatırım anlamında söyledim. Lerzan, Oya’yı zamanında birlikte program yaparlarken üzmüş. Gerekirse bunları açıklarım anlamında söyledim. Kimsenin programını basacak bir insan değilim. Tehdit edecek bir yapıya sahip değilim. Bugüne kadar da kimseyi tehdit etmedim. Programa gidip olanları anlatırım anlamında konuştum” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Geçirdiği rahatsızlık sonrasında Ulus Liv Hospital'da tedavi gören Oya Aydoğan'ı ziyareti sırasında gazetecilere Lerzan Mutlu'ya çok kızgın olduğu yönünde açıklamalar yapan Bülent Ersoy, Mutlu hakkında "Oya'nın kalbini kırmış. Ona sinsi demiş. Oya hiç sinsi bir insan değildir. Böyle dolaylı yoldan laf çakmalar hiç şık değil. hiç yakıştıramadım. Oya çok terbiyelidir. Ona cevap verebilirdi aslında ama vermemiş. Ben çok sinirlendim, çok kızgınım. Ben o kıza çok sinirliyim. O haddini çok aşıyor. Sen kime sesini yükseltiyorsun. Oya o kadar içine atan bir kız ki, cevap veremez sana. Şu anda konuşulacak bir ortam değil. Hepimiz zaman içerisinde, beraber çalıştığımız insanlarla ters düşmüşüzdür. Bu olacak şeyler fakat bunu fevriliğe dökerek, çirkin kelimelerle bezeyerek sesini yükseltmek. Sen kime sesini yükseltiyorsun. Dua etsin kafam dolu. Adamın canlı yayınını basarım." demişti.