Önceki gün tekerlekli sandalye üzerinde Anıtkabir’e giden Bülent Ersoy’a bir denizci subayın şemsiye tuttuğu görüntü sosyal medyada büyük tepki çekmişti. Milli Savunma Bakanlığı, söz konusu görüntü üzerine konuya ilişkin inceleme başlatmıştı.

Son olarak Anıtkabir Komutanı Hava Savunma Albay Hakan Osman Sert ve Takım Komutanı görevden alınmıştı.

ERSOY'DAN İLK AÇIKLAMA: NE VAR BUNDA?

Yaşananların ardından Bülent Ersoy'dan ilk açıklama geldi.

Erol Köse’ye konuşan Ersoy, şunları söyledi:

"Sadece ve sadece Ata’ya duamı ettim. Mozalesinin başında saygı duruşunda bulundum. Kimse bana şemsiye versin, sandalye versin demedim. Sandalyeyi zaten kendim götürdüm. Komutanın ve garip asker çocuğun sürülmesi doğru şeyler mi? Şemsiye tutulmasına gerek de yoktu. Ben oraya gittiysem yağmur da olsa sel de olsa kar da yağsa ki yağıyordu zaten. Saygı duruşunda dururken şapkamı çıkardım. Adamdan böyle bir talebim olmadı zaten. Çünkü başımda şapkam vardı. Şapkam çıktığı zaman da yanımda ve arkamda görevli yoktu. Bir ara demek ki tutmuş. Bunda benim ne gibi dahlim olabilir. Ben istemesem görmesem de şemsiye tutmuşlar. Ne olacak ne var bunda?"

YAŞANANLARIN ARDINDAN BÜLENT ERSOY'DAN ANITKABİR PAYLAŞIMI: 'YİNE GELECEĞİM'

Bülent Ersoy, yaşananların ardından sessizliğini bozdu. Olaydan sonra ilk kez paylaşımda bulunan sanatçı, Anıtkabir ziyaretinde çekilen video ve fotoğraflarını Instagram'dan yayınladı.

Bülent Ersoy, gönderisinde, "İçimde yaşattığım büyük Atatürk sevgisini her zamanki gibi yine kendimi bir nebze de olsa rahatlatabilmek amacıyla huzurlarınıza geldim. Yine geleceğim, yine geleceğim..." dedi.

Ersoy'un paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

"Yüce Ata'm... Zaatilinizin yaşadığı yıllara ne yazık ki yaşım gereği yetişemediğim için sizlere sanatımla hizmet veremememin ve de bizzatihi ellerinizden öpememenin eksikliği ile hissettiğim derin teesürlerimi bugünkü ziyaretimle içimde yaşattığım büyük Atatürk sevgisini her zamanki gibi yine kendimi bir nebze de olsa rahatlatabilmek amacıyla huzurlarınıza geldim. Bilesiniz ki dünlerde olduğu gibi bugün ve yarınlar da yine geleceğim. Yine geleceğim, yine geleceğim... Yüce Allah mezarınız başında okumuş olduğum dualarımı inşallah dergah-ı izzetinde kabul ve makbul eyler. Mekanınız cennet, ruhunuz şa'd olsun. 'Ne Mutlu Türk'üm diyene!"

SEYHAN SOYLU “BÜLENT ERSOY, SEN ŞEMSİYENİN NEREDE AÇILMAMASI GEREKTİĞİNİ İYİ BİLİRSİN”

Bülent Ersoy’ un bu görüntüleri nedeniyle bir tepki de Flash TV’de yayınlanan ‘’Al Sana Haber’’ programı sunucusu Seyhan Soylu’ dan geldi. Şemsiye altında programını açan Soylu’ dan Bülent Ersoy’ a tokat gibi yanıt geldi.

Konuyu her iki açıdan değerlendiren Seyhan Soylu; “Bu elimdeki şemsiye Genel Kurmay Başkanlığı’na kadar sirayet etmiş bir şemsiye. Bülent Ersoy açısından ele alayım. Peki yaşlanır ve ayağa kalkamaz duruma gelirsek bize kimse yardım etmeyecek mi? Yakın zamanda bir programda maksadını aşarak o Barış sürecinde ‘Benim çocuğum olsa askere yollamam’ dersen Türk toplumu da bunu hatırlar ve sizi yerden yere vuran sözler söyler, eleştirirler Bülent Hanım. Ben Bülent Hanımefendiyi çok severim. Türkiye’ de gelmiş geçmiş en büyük sanatçıdır.

Ben burada Anıtkabir’ in Albay olan komutanına çok üzüldüm. Orada Bülent Hanım yerine başka biri olsaydı da o asker ceza alır mıydı? Bunu da araştırdım. Kabahatler Kanununa göre bir askerin bunu yapmaması gerekir. Yönetmeliğe aykırı. Bülent Ersoy’ un sağlığınla ilgili bilinmeyen bir şey söyleyeyim. Rahmetli Zeki Müren gibi Fil hastalığına yakalandı. Ayaklarında inanılmaz şiş var ve yürüyemiyor. Bunun haricinde vertigo rahatsızlığı var. Her şeyden önce Bülent Hanımın vasiyeti var. Ben öldükten sonra tüm servetim Mehmetçik Vakfına kalacak diye. Bir şemsiye tutulmuş bana çok mu görülüyor?  deniyor.

Bir askeri zannediyorum Halil Durmaz kışlasına Hakkari’ ye gönderilmesi, bir şemsiye tuttu diye görev yerinin değiştirilmesi çok onur kırıcı.  Hele ki ATA’ mızın sembolü bir yerde bir askerin yapmış olduğu gaflet veya yaşına hürmeten şemsiye tutması maalesef ki adamın bu ülkenin toprağına, bayrağına vermiş olduğu hizmetini sürgünle değil de tahkikat yaparak para cezasına veya görev itaatsizliği olarak yapılmalıydı.

Genel Kurmay Başkanımız Orgeneral Yaşar Güler’ in, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar’ ın hoşgörüsüne sığınarak haddimizi belki aşıyoruz ama bir tavsiye de bulunmak isterim. Bizler için çok değerlisiniz. Bu kararla ilgili ısrarcı olunursa beyefendinin emekliliği gelmiş emekli olacakmış, bir Albay’ın şemsiye nedeniyle emekli olması gönül kırgınlığı yaratır.

Bülent hanıma da şunu söylemek isterim. Benim evladım olsa değil askere yollamamak şehitlik mertebesine ulaşması için dua ederdim. Bülent hanımın geçmişteki sözleri, askerliğe karşı gencecik çocukların soğumasına da yol açabilir.”  derken masadaki diğer yorumculardan da fikirler ikiye bölündü.

Yeliz Yeşilmen; “Orada yağmurda ıslanan birine şemsiye tutmak vatan hainliği mi? ” derken

Özlem Uçar; “Evet hepimizin rahatsızlığı olabilir ama konsere gidiyorsun, 2,5 saat ayakta duruyorsun sorun yok, açılışlara gidiyorsun orada da şıkır şıkır oynuyorsun yine sorun yok. E Anıtkabir’ e gidince ayaklarım tutmuyor. Otururken de şemsiyesini tutabilirdi. Hepimiz Bülent Ersoy’ u iyi tanırız enteresan kaprisleri vardır.” dedi.

Seyhan Soylu; “Bana göre Bülent Ersoy’ un ego şişmesinden dolayı yaşanan bir gaf. Bir şey oldu mu Cumhurbaşkanını işin içine katıyorsunuz ikili ilişkilerinizi kullanarak.  Cumhurbaşkanımızın tevazusunu, iyi niyetini suistimal ederek dokunulmazlığınız olduğunu sanıyorsunuz. Onun oğlu veya kızı değilsiniz. Cumhurbaşkanımıza da zarar veriyorsunuz. O çok değerli bir makam.  O ziyarete gittiğiniz yer Mustafa Kemal Atatürk’ün makamında oturan kişiye gidip de böyle olaylarda başını ağrıtmayın. Bu olay sizin egonuzdan kaynaklı olmuş gibi. Bir şemsiyenizi tutamadınız mı? Siz şemsiyenin nerede açılmaması gerektiğini bilirsiniz. Sen benim anamsın, sen benim ablamsın.”  diye konuştu.