ÇAĞLA KUBAT ?LEZBİYENLİK İDDİALARINA GÜLÜYORUM?
Çağla Kubat, lezbiyenlik dedikoduları için; ?Evet beni erkek arkadaşımla bir arada göremedikleri için böyle bir iddiada bulunmuş olabilirler. Tüm bunlar çok komik bence. Çok yakın bir kız arkadaşımla Nişantaşı?nda yemek yiyorduk. O mekánın sahibi de bu kız arkadaşımın sevgilisi. Hakkımızda çıkan bu habere hep birlikte güldük. ?
Neden sunuculuğu bıraktınız?
- Haber spikerliği belki de en son yapılması gereken işti. Zaten en çok eleştiriyi haber spikerliği yaparken aldım. İnsanlar TRT'nin birçok sınavından geçip haber spikeri olurken, ben 10 ders diksiyon eğitimi alıp haber spikeri oldum!
Spikerlik teklifi size ilk kez sunulduğunda reddetme hakkınız vardı değil mi?
- Bu kadar zor olduğunu bilmiyordum ki! Çok iyi bir yere bir anda oturtuldum. Bu da benim için hiç iyi olmadı. Diğer işlerimle uğraşırken, "Hadi arada bir de haber spikerliği yapayım" olmadı. Başarısız oldum. Bu yüzden de bıraktım spikerliği.
Mütevazı olmak mı iyidir, mütevazı görünmek mi?
- Mütevazı biriyim. Hatta annem, özelliklerimi biraz daha öne çıkarmam gerektiğini düşünüyor. Aslında ben kendime pek güvenmeden yetiştim. Mesela mankenlik yapmama rağmen, bir ortamda masadan kalkıp, tuvalete yürümem gerektiğinde; "Acaba nasılım, kötü mü görünüyorum?" diye düşünen biri oldum hep. Kendime daha çok inanmam gerekiyor. Bu güvensizlik bazı işlere yansıyabiliyor çünkü.
Spor hayatı, sunuculuk, oyunculuk... Kendine güvenmeyen bir insan tüm bunlara nasıl cesaret edebilir?
- Başladığım bir projeyi en iyi biçimde yapma hırsı var bende. Şimdi oyunculukla uğraşıyorum. Bir yandan da bunun üzerine ders alıyorum. Haber spikerliği yaptığım dönemde de her hafta gidip ders alıyordum.
Sadece güzel olduğunuz için size program sunma fırsatının verilmiş olabileceğini hiç düşündünüz mü?
- Evet. Bu belki bir imkan gibi görünebilir ama benim için hiç iyi olmadı. Keşke basamak basamak çıkabilseydim. Örneğin NTV'deki spor ve sağlık programı iyi gitti. Şimdi haber sunsam belki daha iyi olabilirim ama böyle bir isteğim yok.
Gelelim asıl mesleğinize... Çağla Kubat bir gün makine mühendisliği yapmayı düşünüyor mu?
- Herhalde bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Ama mühendislikten öğrendiklerimi günlük hayatımda uyguluyorum. Araştırma yaparken, düşünürken...
Hayatınızda eksik kalan bir şeyler var mı?
- Başaramadığım işler var. Çok stresli yaşıyorum. Rahat bir hayatım yok. Yazın spor yaparken, insanlar; "Oh ne güzel, ne keyifli geçiyor" diyor. Ama müsabakaya hazırlanırken, üç gün stresten uyumadığımı biliyorum. Her seferinde; "Tamam artık bırakıyorum. Bir daha yarışmayacağım" diyorum. Huzuru özlüyorum.
79 doğumlusunuz. Mankenlik için yaşlı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
- Evet. 2002 yılında modellik için Amerika'ya gitmiştim. Orada 15 yaşındaki kızları alıp, yetiştiriyorlar. 22 yaşına gelince zaten ünlü olduğu için 30'a dek mesleğini devam ettirebiliyor. Ama zaten o zamanlar 22 yaşında olduğum için, "Beni alın" deme şansım yoktu. Artık çok geç. O yüzden modellikte ilerlememe kararı aldım. Ek iş olarak yaptım sadece. Güzide Duran noktasına gelmedikten sonra Türkiye'de modellik yapmanın gereği yok!
Hep sakin ve ölçülü görünüyorsunuz. Sizi neler çıldırtır?
- Programsızlık, organize olamamak beni çok rahatsız eder. Spordan uzak kalmak da aynı şekilde... İki gün spor yapamazsam çok sinirli oluyorum. İnsanlara tepki göstermeye başlıyorum. Bir de hayvanlara eziyet edilmesi beni çıldırtıyor.
EN BÜYÜK ÇILGINLIĞIM GECE SÖRF YAPMAK
Bugüne kadar yaptığınız en büyük çılgınlık nedir?
- Gece sörf yapmak.
Peki aşk uğruna yaptığınız en büyük çılgınlık...
- Çok sevdiğim bir insana karşı büyük bir hata yapmıştım. O motorla gidiyordu, ben de peşinden koşmaya başladım. Sonra; "Ben deli miyim" diye düşündüm. Zaten beni görmemişti. O hareket ettikten çok sonra koşmaya başlamıştım.
İdeal bir eş adayı mısınız?
- Kesinlikle değilim. Çünkü bir kere yemek yapmayı bilmem. Türk erkekleri eve gelince sıcak yemek bulmak ister. Aslında bu durum ideal eş adayında ne aradığına da bağlı. Mesela ben her dakika yapacak bir şey bulabilen biriyim. Tavla oynarım, spor yaparım, futbol izlerim. Bu tarz şeylerde bir erkeğe rahatlıkla eşlik edebilirim.
Sevgiliniz var mı?
- Evet, var.
Nasıl gizliyorsunuz peki onu?
- Ortalıkta görünmek istemiyoruz. Davetlere onunla katılmıyorum. Biliyorum ki birlikte fotoğraflarımız çekilecek. Ondan sonra da herkes bizim hayatımızı takip etmeye başlayacak.
Bir magazin programı hakkınızda 'lezbiyen' iddiasında bulundu. Aşk hayatınızı göz önünde yaşamadığınız için mi böyle bir iddiada bulunuldu sizce?
- Bunu bir-iki kere daha duydum. Evet beni erkek arkadaşımla bir arada göremedikleri için böyle bir iddiada bulunmuş olabilirler. Tüm bunlar çok komik bence. Çok yakın bir kız arkadaşımla Nişantaşı'nda yemek yiyorduk. O mekánın sahibi de bu kız arkadaşımın sevgilisi. Hakkımızda çıkan bu habere hep birlikte güldük. Hatta aramızda espriye dönüştü; "Aman yakınımda durmayın arkadaşlar" diyorum.
Programın yetkililerini aradınız mı?
- Aramadım. Gerçekliği mümkün olmayacak bir şey olduğundan uğraşmadım bile.
Duru'yla ortak yönümüz fazla
Sağır Oda dizisine "Evet" deme sebebiniz neydi?
- Duru karakterinin, bana yakın, benim gibi düşünen bir karakter olduğunu görünce çok etkilendim. "En azından kendim gibi olarak, o kadar iyi oyuncunun içinde göze batmadan yer alabilirim" diye düşündüm. Duru, zengin bir ortamda yetişmesine rağmen alçakgönüllü, alt sınıftaki insanlarla yakın ilişkileri olan, aşka inanan, duygusal, ailesine düşkün ve güçlü biri. Benle çok ortak özeliği var. Ayrıca dizinin Türkiye'de yaşanan derin devlet ilişkilerine değinmesi ilgimi çekti.
Salak muamelesi yapıyorlar
- "Şu konuda eksik yönlerim var" dediğiniz yönleriniz hangileri?
Çok sıcak değilim. İnsanlara çabucak yaklaşamam. Herkes; "Bir duvar var önünde. Kolay kolay yaklaşamıyorum sana" diyor. Tüm bunların sebebini bilmiyorum. Sanırım kendimi yeterince ifade edemiyorum ve bu bir eksiklik. Mesela oyunculuk dersleri sırasında kendimle ilgili şunu fark ettim; ağlama, üzüntü gibi olumsuz duyguları oldukça başarılı verebiliyorum. Ancak sevinç, mutluluk gibi pozitif duygularda yaptığım tek şey gülümsemek... Kendimi tutuyorum nedense.
- Sizin hakkınızda insanların ilk izlenimi ne oluyor genelde?
Benim için hep şunu derler; "Güzel kız, bir de sarışın." Yani salak muamelesi yapıyorlar. Aslında bunun tam tersini ispat etme çabası var bende. "Hayır bu kızın kafası çalışır"ı ispatlamaya çalışıyorum.
- Erkeksilikten kurtulmak için nezaket dersleri aldığınız doğru mu?
Evet. Erberk Ajans'a girdiğim sıralarda genel kurslara katıldım. Ajansa girmemin nedeni erkeksilikten kurtulmaktı. Çünkü makine mühendisliğinde erkekler, sporda erkekler... Artık erkek gibi hareket etmeye başlamıştım. Biraz oturuş, kalkış, yürüyüş öğrenmek istedim. Neşe Erberk; "Hayatımda gördüğüm en korkunç yürüyen insan" diyordu benim için.