CAN TANRIYAR-PETEK DİNÇÖZ OLAYINDA ?SÜRPRİZ? GELİŞME!..
Dün yine magazin sayfalarındaydı Can Tanrıyar ile Petek Dinçöz arasındaki ?mahkemelik? olaylar ve ?kimse neden araya girmiyor, hala sürüyor bu kavgalar? derken, ünlü magazince Cebrail Mungan kolları sıvadı ve ikiliyle buluştu.
Mungan önce Petek Dinçöz’le buluşup onu dinledikten sonra Amerika’da bulunan Can Tanrıyar’ı aradı. Tanrıyar da zaten yine dava için Türkiye’ye dönmek durumunda olduğunu belirttikten sonra, önceki gün Cebrail Mungan bu kez İstanbul’da Can Tanrıyar’la buluştu.
Mungan, edilen hiçbir laftan dönülmemesi için Can Tanrıyar’dan yazılı bir metin-mektup istedi.
Mungan, tüm bu konularla ilgili Tanrıyar’ın düşüncelerini yazılı bir şekilde Petek Dinçöz’e yazmasını isterken, bu yazılı metinle beraber tekrar Petek Dinçöz’ü aradı ve yeniden onunla buluştu.
Mungan, bir mektupla Dinçöz’e giderken, Can Tanrıyar’ın şunları yazdığı belirlendi:
“Sevgili Petek;
Cebrail Mungan, Amerika’dayken beni aramıştı, sonrasında da seninle konuşmuş.
Ben tabi ki, hiçbir problemim olmadığı için “evet” dedim görüşmeye…
Sevgili Petek… Şayet görüşeceksek sana hemen şunu söyleyeyim:
Aramızdaki “İletişimi” kesmen yüzünden dedikodularla mahkemelere düştük hep senin yüzünden…
Ben 13 sene aynı yastığa baş koyduğum, kendi işimden daha çok O’nun işini düşündüğüm bir kadının kötülüğünü ister miyim?..
Bana bir sürü iftira attın ya da yanlış bilgilendirmeyle bu duruma düşürüldün.
Tüm yaptıklarına karşın her zaman iyi niyetimi korudum.
(Tabi ki 7-8 ay öncesine kadar çığırdan çıktığım zamanlar oldu. Şimdi ise her mahkeme olayı yaklaştığında tüm o olayları sen hatırlatıyorsun bana)
Çünkü öyle ya da böyle benim eşimdin.
Son dönemde sakin, huzurlu yaşantı tarzımla artık her şeyi çok daha iyi değerlendiriyorum.
Ve…
Ben şimdi eski eşimin son derece işsiz, güçsüz, parasız pulsuz olmasından mutlu olacak bir adam mıyım?..
Ben zaten en başta seni kendime mahkum etmek isteyen bir adam olsaydım, senin kariyerinde bir yerlere gelmen için, kendimi paralamam; evde oturmanı, sadece benim paramla geçinmemi isterdim.
Ben her zaman senin öncelikle maddi olarak özgür olmanı istedim.
Elimden geleni de yaptım.
Bu zihniyette bir adam senin sürünmeni, mahvolmanı ister mi hiç?..
Ben artık kin ve öfkeden arınmış bir adamım.
Allah bana çok zor ama güzel bir sınav yaşattı ve şimdi her bakımdan gözüm açıldı.
İnşallah bugünlerde sana da nasip edecek bunu… Sen de bir sınav yaşadın bence…
Belki de birlikte, rahmetli eski eşime karşı işlediğimiz günahların bedelini ödedik. Belki en iyisi de bu dünyada ödedik. Öbür dünya çok daha önemli olduğu için Allah’ın sevgili kuluymuşuz ki, bu bedeli burada ödetti bize… Şahsen ben böyle düşünüyorum.
Sözü çok uzatmayayım, kısacası porno vs konularla gündeme gelmek, seni ne kadar üzüyorsa, eski eşin olarak bana sürekli bunun sorulmasından da benim ne kadar rahatsız olduğumu tahmin ediyorsundur umarım.
Neyse, önümüze bakalım…
İnsanlar da bıktı bizden…
Hayat devam ediyor.
Ben senin asla bu parasızlıkla onun bunun eline düşüp, abuk subuk sana hiç yakışmayacak bir hayat tarzının içine düşmeni hiç istemem. Bugüne dek sana yapılan, yaptırılan teklifleri de bir şekilde duyuyorum tabi ki bu piyasadan…
Ben senin bu durumlarını üzüntüyle görüyorum, ister istemez duyuyorum. Gerçekten üzülüyorum.
Eski eşini bu durumlara düşürecek bir adam değilim. Bundan asla bir keyif almam...
Ayrıca, evleneceğini, mutlu olduğunu da bir yandan anlattığın için bu konuda da sana son derece saygılıyım. Mutluluklar diliyorum yeni yaşantında…
Ama ben bugün dava için yine Amerika’dan dönüp 3 saatimi boş yere Adliye’de geçirdim. Sonuç, 5 bin lira ceza… Tabi ki Yargıtay aşaması var. Neyse bunlar önemli değil ki, esas rezil olduğumuzla kalıyoruz.
Mahkemelerle güçlü görünmek istedin, öyle zannettirildin ama sonuçlar ortada… Bu mücadele değil, rezillik!.. Neyin mücadelesi var ki zaten… Paylaşamadığımız ne?..
Sana anlatıldığı gibi olmuyor sonuçlar!..
Bu mahkeme evrelerinde böyle rezil olup gideceğiz.
Nereye kadar… Hadi bir sonuç da çıksa…
Sen benden ne istiyorsun bilemiyorum.
Ki ben, daha bana bu yaptığın mahkeme olaylarına esas cevabımı vermedim. İstemiyorum da iyice ortalığın karışmasını… Çünkü sen insanların önünde bir iş yapıyorsun. O yüzden 7-8 aydır sabredip, susuyor ve artık bu boş savaştan vazgeçmen için dua ediyorum.
Ben seninle sadece iletişimde olup, dost kalalım istedim. Bunun özellikle de senin işin bakımından çok önemli olduğunu düşündüm.
Toplum gözünde nankör duruma düşmenin, sana özellikle de iş konusunda çok ağır bir fatura olacağını adım gibi biliyordum.
Neden yapmadın?.. Normal insanlar gibi neden dost kalarak ayrılamadık biz?..
Benim taa o dönemlerde istediğim iki şey vardı, biri benim önem verdiğim imam nikahı olayı ve helalleşmek, ikincisi de köpeklerin 3’ünü senin alacağını söylemen ama almaman…
Şimdi bunlarla ilgili bir zorlamam da asla yok.
Sen imam nikahını ciddiye almadığını söyledikten ve ayrıca köpeklere de bakamayacağını ifade ettikten sonra bu konuları tekrar açmanın anlamı kalmadı.
Zaten hiçbir maddi tartışma yaşamadık.
Şimdi bunları etraftan duyduğumda şoka giriyorum
1.5 yıl önce senden ayrılmak istediğimde neden savaş çıktı anlamadım. Aslında beni bu ayrılığa iten sendin. (Yanındaki insanların dolduruşuyla… O kadar kötü davrandın ki bana) Sonunda ben patlayıp, tek hatalı davranışımı yaptım ve ayrılma isteğimi çocukların yanında sert bir şekilde ilettim sana… Mutsuzdum ve artık mutlu olmak istiyordum. Ancak ayrılma şeklim, doğru bir hareket değildi, çocukların yanında konuşmamalıydım ve bunun için senden özür de dilemiştim sonra…
Ve ayrıca…
Banka hesaplarımız bile ortak değildi. Şu anda senin anlattığın gibi aramızda bir para alışverişi olması bile imkansız… Bu, tüm banka işlemlerinde belli… Birlikteyken bile benden habersiz İzmir’de aldığın evlere bile hiç karışmadım, tek laf etmedim. Tüm sana yaşattıklarımdan sonra bunların lafını bile etmen çok ayıp… (Cebrail anlattı)
Haa, ayrıldıktan sonra yaşadığın ya da tercih ettiğin imaj senin işini gücünü çok etkiledi biliyorum. Konserlerin durdu, ratingin düşünce televizyon projelerin de olmadı. Olmadı da olmadı. Bu senin ya da senin yanındakilerin hiç hesap etmediği bir durumdu… Ve en başa döndünüz. Hazıra dağ dayanmaz. 1.5 yılda her şey bitince, birden bana çevrilmiş maddi olarak oklar!!! Buna da inanamıyorum.
Hayatı boyunca bana “Allah razı olsun” diyen kızın benim hakkımda şimdi bunları konuşmasıyla bir yerlere varması mümkün mü?.. Allah’ı gücendirdin Petek… Belki kötü günler yaşıyorsun ama inan ki bu vefasızlık ve nankörlükle hayatta kötünün daha da kötüsü olduğunu unutma… Sen bunları bilen bir insansın!..
Sonuçta; benim senden zorlayıcı bir isteğim de kalmadı.
Niye biz tüm toplum önünde kavgalı görülelim o halde?..
Niye herkese meze olalım?..
Sevgili Cebrail son derece iyi niyetli bir şekilde bir girişimde bulunmuş, ben çok açık ve net söyledim kendisine, “Ne zaman istersen, bir araya geliriz. Aramızda husumet yaratan konuları bir çırpıda konuşur, el sıkışır, vedalaşır gideriz, mahkeme v.s her şeyden de kurtuluruz. Benim tek isteğim şu; hakkımda o kadar yanlış bilgilendirmelere sahip ki sadece onlara cevap vermek, kendimi kendim için aklamak, vicdanen de rahat olmak ve onun için de yapabileceğim bir şey varsa yapmak… Yani yüzüm ak, ne zaman diyorsan ben varım ama o gelemez” dedim.
Bu konuşmayla birlikte ben kendimi tamamen rahat hissedeceğim ve sana da çok rahatlıkla mutluluklar dileyebileceğim.
Sen de benim seninle uğraştığımı düşünüyor muşsun ya, bu konuşmayla birlikte Cebrail’in şahitliğinde sen de artık tamamen rahat olabileceksin. Şayet rahat değilsen!!! (Bu da bir muamma)
Çok açık söyleyeyim, sen bana porno v.s gibi akla hayale gelmeyecek suçlamalar yapmazsan ben sana neden tepki göstereyim. Ama sen böyle yaparsan, göstereceğim her tepki çok normaldir. Ki aslında bu yapılanlara daha doğru düzgün tepki bile göstermedim.
Ayrıca benim telefonum aynı… Bugüne dek tüm anlatılanları öğrenmek için bir telefon kadar yakındım sana… Ters mi davranacağımı zannettin, asla böyle biri değilim. Yapmadın, dedikodularla bu hale geldin… Hiçbir şey kazanmadığını artık anlamalısın…
Tekrar ediyorum, ben senin düşmanın değilim, olmak da istemiyorum.
İster Cebrail’le birlikte, istersen yalnız ne zaman istersen konuşmaya hazırım. Ne bir iddialaşmam, ne bir kavgam olacak. Dediğim gibi tek istediğim senin yanlış bildiklerini bir çırpıda sana anlatmak, belki sen istersen benim de seninle ilgili yanlış bildiklerimi bana aktarman ve ardından aramızda hiç bir husumet kalmadan helalleşmek… O yüzden bu buluşma için hemen “Evet” dedim Cebrail’e… Bu teklif de Sevgili Cebrail’den geldi, kabul ettim, alnım ak çünkü…
Şayet, ben, bu kadar açık, önyargısız bir şekilde Cebrail’in önerisine hemen “Evet” diyebiliyorsam, kendime güvendiğimdendir. Şayet sen benim yüzüme bakacak hal bulamıyorsan onu da takma, çünkü bende kin, öfke yok artık… O yüzden bakabilirsin 1 saat diye düşünebiliyorum. Ama yine bir bahane yaratır, “Hayır ben Can’la asla bir araya gelmem” diyorsan, o zaman “Bu işin içinde bir başka iş vardır” diye düşünmekte haksız mıyım?..
Sevgili Cebrail ve konunun bitmesini isteyen tüm ortak dostlarımız da inan böyle düşünecektir. Benim konuşmak ve uzlaşmaktan başka bir talebim olmadığı için!..
Daha ne diyebilirim ki…
Umarım, Cebrail’in benden istediği bu mektubu da yine arkadaşların vasıtasıyla “Can benle barışmak için ne mektuplar yazıyor, ne mektuplar” şekinde anlatmazsın!!! Yani Cebrail’in bu son derece iyi niyetli girişimini bu kez saptırmayacağını umuyorum.
Sana, yapacağın evlilikte de bir ömür boyu mutlulukları şimdiden diliyorum. Allah seni de beni de, seçtiğimiz yeni hayatlarda mutlu etsin…”
Can Tanrıyar
Ve önce Petek Dinçöz’le buluşan Cebrail Mungan, ardından Can Tanrıyar’la buluşup, kendisinden yazılı olarak bu metni alıp tekrar Petek Dinçöz’le buluştu.
Bakalım 1.5 yıl önce biten ancak mahkemeler, davalar, tartışmalarla daha dün bile yine gazetelerin gündeminde olan bu tartışmalar, Cebrail Mungan’ın Petek Dinçöz’le yapacağı görüşmeyle tamamen sona erecek mi?..
Cebrail Mungan’ın Tanrıyar’dan aldığı bu metinle sona erecek gibi görünüyor ancak tabi ki Mungan’ın Dinçöz’den alacağı yanıt önemli… O da bitirmek istiyorsa bu konuyu-mahkemeleri v.s ve yeni hayatında arkasında hala gazetelerin gündeminde yer alan bu konu yer almasın istiyorsa umuyoruz artık Tanrıyar-Dinçöz kavgası gündeme gelmeyecektir. Her ikisi de yeni çizdikleri yollarda, isimleri birbirleriyle kesişmeden, rahatça ve olaysız bir şekilde yürüyebileceklerdir.
Mektuptan anlaşıldığı kadarıyla Tanrıyar konuları tümden kapatmaya kararlı görünüyor ama bakalım Dinçöz ne diyecek?.. Artık herkesin bıktığı, sıkıldığı ve ayıpladığı şu dava konuları v.s ya devam edecek, ya da Petek Dinçöz de “bitirmek istiyorsa” Mungan’ın bu girişimiyle birlikte, bir daha bu ikiliyi mahkeme v.s tartışmalı olaylarla belki de artık isimlerinin bir arada anıldığını hiç görmeyeceğiz.
Bakalım ne olacak?..