Şarkılarını yazarken Anadolu'nun hoşgörüsünü ve misafirperverliğini düşündüğünü söyleyen sanatçı şarkılarının kendisinin sofrası olduğunu bu yoldan geçen herkese sunduğunu ve paylaştığını söyledi.

 Müzikal anlamda tanınır ve bilinir biri olarak mutlu ve iddiası olmayan bir sanatçı olduğunu söyleyen Çelik, "herhangi bir okulda müzisyenlik yapabilecek becerim olduğunu düşünüyorum" dedi.

Rahatsız edecek kadar rahat biri olduğunu vurgulayan Çelik "Neden Ajda Pekkan kadar önemli bir sanatçı değilim? Neden benim şarkılarım Bülent Ersoy'dan daha fazla çalınmıyor? gibi sorulara takılmadığını kendisini bu anlamda sıfırladığını ve son dönemde medyada yer alan çıplak pozlarını da bu duruma bağladığını söyledi.

Ben fikirlerimi şarkılarımla sunuyorum diyen sanatçı "isteyen, kendinden bir şeyler bulanlar bu sofraya buyurur gelir benim adım Çelik 30 yıldır bu işi yapıyorum" dedi.

Albüm çıktıktan sonra bu benim ilk radyo programım diyen Çelik, yeni şarkıları için henüz hiçbir reklam yapmadığını buna rağmen bu kadar kısa zamanda özellikle internet üzerinde dinleyicilerine ulaşmanın kendisine mutluluk verdiğini söyledi.

 Pınarating'in son dönemde bir gazetede yayınlanan makale ve verdiği pozlarla ilgili aldığı eleştirileri sorması üzerine Çelik "bir şeyi nasıl kabul ederseniz öyle gider, ben ülkemi bu şekilde kabul ettim" dedi.

 Bir işi yaparken her şeye hazırlıklı olduğunu belirten sanatçı, Artık zamanla daha fazla yontulduğunu ve yapılan eleştirileri de artık olgunlukla karşıladığını belirtti.

Yayınlanan çıplak resimlerden sonra Surviver'ın en iyi olduğu günde 4 bin tane tweet aldığını kendisinin de 16 bin tweet aldığını tek mutsuzluğunun ise 50 bine ulaşamamak olduğunu söyleyen Çelik, eleştirilere bu şekilde başladığını söyledi.

Basit bir popçuyum sosyolog değilim ama insanlara ulaşmak için her yöntemi kullanırım diyen Çelik, çıplak pozlarının da popüler gücünü kullanmak için doğru bir adım olduğunu söyledi.

Sanatçı kalbinin daima iyilikleri istediğini söyleyen Çelik, "savaş isteyen, kötülük dileyen, dünya kötü olsun diyen bir sanatçı yoktur olamaz" dedi.

"Halkın sanatçıları ne kadar sevdiğine bakıyorum, yoksa halk kendilerine köle olan sanatçıları mı destekliyor bu farklı bir tartışma konusu" diyen Çelik "ben özgür ve fikirlerini açıkça beyan eden bir sanatçıyım, biz halka göre sanat yapacağız fikrine katılmıyorum" dedi.

 Meyhaneci şarkısını yazarken de "dinleyenlerin gönlüne hitap ettiğini yoksa amateme gidecek kadar içen birinden bahsetmediğini" söyleyen Çelik, yağmurun Allah'ın rahmeti olduğunu kişilerin bunu nasıl aldığı ve baktığı önemli diyerek bakış açısına vurgu yaptığını söyledi.

 Gençlik dönemine dair ilginç bilgiler de veren Çelik, lise dönemindeyken bir kız arkadaşına aşık olduğunu matematik dersindeyken öğretmen yerine aşık olduğu kızı izlediği için dersten hiçbir şey hatırlamadığını ve sürekli o dersten kaldığını söyledi.

 90'lı yıllarda unutulmaz şarkılara imza atan Çelik, o dönemde şarkılarının dinleyenlerce özel eşleştirmeler yapıldığını ve bu yüzden de çok özel olduğunu söyledi.

Tüketim ideolojisini günümüzde "fastfood" olarak tanımlayan Çelik, hislerin değiştiğini bu nedenle de günümüz şarkılarının eski şarkıların yerini tutamayacağını söyledi.

 Halkın kartopundan adam öldürecek kıvama geldiğini söyleyen Çelik, "şarkılarda problem yok sanatçılarda sorun yok, sanatçıların da bunu bildiği halde halkın önünde çok fazla secde etmesine gerek yok" diyerek son dönemde çıkan şarkıların çabuk tüketilmesini de buna bağladı.

 "Biz kendimizden sorumluyuz özgürce şarkılarımızı yaparız" diyen Çelik, "kartopundan adam öldürenler bizi dinlemesin sevmesin" dedi.

 "Sezen Aksu hep Sezen Aksu'dur" diyen Çelik, zamanla herkesin değiştiğini 90'ların duygularını yaşamadığımız için yeni şarkıları duyamadığımızı söyledi.  "Toplum aşk huyunu kaybetti, aşk yerlerde sürünüyor" diyen Çelik, aşık olan bir kişinin dinlediği şarkıyla o hisleri yaşamayan bir kişinin dinlediği  müziği farklı algılayacağını da söyledi.

 "Aşk şuuru kaybetme işidir" diyen Çelik, kişilerin bedenlerine tapmaktan vazgeçmeden aşık olunamayacağını, vücudumuzda başka organlara hizmet ettiğimiz sürece aşkı bulamayacağımızı ve bu işlerle doktorların ilgilenmesi gerektiğini de söyledi.

Dünya müziklerinin çok farklı bir yere sahip olduğunu ve çok farklı bir hisle karşılandığını söyleyen Çelik, ülkemizin de çok kısa bir süre sonra

 5. dünya ülkesi olmaktan çıkacağını ve müzikal anlamda da hakkettikleri yere geleceklerini belirtti.

Albümlerinde ticari amaç güden şarkıların yer almadığını belirten Çelik, şarkılarının zaman içinde daha fazla tanınırlığının arttığını eski şarkılarının yeniden gündeme geldiğinde ise aynı tadı vereceğini söyledi.

Türkiye’nin en iyi müzik prodüksiyon şirketlerinden Avrupa Müzik etiketi altında olduğunu belirten sanatçı şarkılarının çok özel olduğunu ve

 2-3 ayda bir şarkı yayınlayacağını ve kaç tane şarkı çıkarırsa hepsine de klip çekeceğini söyledi.

 30 yıldır müzik sektöründe olduğunu belirten Çelik, sektör bilgisiyle ilgili bir kitap hazırlığında olduğunu da müjdeledi.

Sanatın zeka fışkırması olduğunu söyleyen Çelik, sosyal medyayla ilgili olarak İzel, Ercan, MFÖ yada Sezen Aksu gibi isimlerin çok kaliteli olduğunu sosyal medya olsa da olmasa zaten tanınıp duyulacağını söyledi.

Sosyal medya olsa da olmasa da Çelik olarak tanınacağını söyleyen sanatçı, sosyal medyanın çok da fazla önemli olmadığını da söyledi.