Cem Yılmaz, Youtube'da yayınlanan 'Rüstem Batum Sohbetleri' adlı programa katıldı. Yılmaz, uzun süredir tutuklu yargılanan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında da açıklamalarda bulundu.

Ünlü komedyen, Rüstem Batum'un, "Gerçekten ciddi olarak fikrini merak ediyorum bir vatandaş olarak, çünkü bu herkesin konuştuğu bir konu. Bu Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında ne düşünüyorsun, senin hissiyatın ne bir vatandaş olarak. Sen de okuyorsun, izliyorsun... Yani olan biteni nasıl değerlendirirsin?" şeklindeki sorusuna cevap verdi.

"Evrensel standartlardaki, bir ülkede böyle şeylerin olmaması gerektiğini düşünüyorum" diyen Yılmaz, "Dediğin gibi en yalın hali ile, evinde oturan bir vatandaş olarak, kim olduğu, ne olduğu bilinen, ne yaptığı bilinen bir insanın, böyle gizemli bir suçu varmış gibi gösterilmesini biz oturduğumuz evden anlayamıyoruz. Doğrusu bu" şeklinde konuştu.

"İKİ İSİMLE DE TANIŞIKLIĞIM YOK"

Rüstem Batum araya girerek "Gizemli suç değil, hiç suç yok" demesi üzerine Yılmaz, "Hayır onu diyorum yani… Bir anlasak ne olduğunu, anlasak. Ama dediğim gibi… İşin garip tarafı bu insanların hepsi birbirlerini tanıyorlar. Ben açıkçası saydığın iki isimle de bir tanışıklığım yok ama muhataplar hep birbirlerini tanıyorlar nasıl olur da böyle olur anlamıyorum." dedi.

Osman Kavala

"CEM YILMAZ İLLÜMİNATİCİYMİŞ GİBİ BİR ŞEY"

Ardından Rüstem Batum'un, "Peki şeyi anlıyor musun, vatandaşın bir kısmı bu adamları hiç tanımadan, ne yaptıklarını hiç bilmeden... Ama düşmanlar.. Nasıl olabiliyor böyle bir şey?" diye sorması üzerine Cem Yılmaz, "O kısmı çok garip… Şey gibi işte… Komik değil elbette ama 'Cem Yılmaz İlluminaticiymiş' gibi bir şey oluyor" yanıtını verdi.

Selahattin Demirtaş

Batum bir kez daha araya girerek, "Ama seni içeri atmıyorlar neticede canım, bunun bir espri olduğu belli yani" dedi. Cem Yılmaz sonrasında ise sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tam onu söylüyorum işte. Bu onun komik olmayan versiyonu. Yani çok trajik. Bu iş geldi bilmiyorum. Bu iş geldi bir sınıra dayandı gibi. Bir netice çıkacak gibi görünüyor. Bir şey bilmiyorum valla…"

Yılmaz, gelen tepkilere sosyal medya hesabından yanıt verdi:

"ÇOK SIKILDIM BU OYUNDAN"

Cem Yılmaz sosyal medya Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: Yine canı isteyen mekanizma beni insanları kışkırtma aygıtı olarak kullanmaya çalışıyor. Ne nezaketle söylerseniz söyleyin dediğinizin hiç bir anlamı olmayan lincin içine sokulmaktan artık yıldım. Yahu az biraz siyasetle uğraşsam yahu tamam diyeceğim.Çok sıkıldım bu oyundan.

"KİME HAKKIMIZI SORACAĞIZ MEÇHUL"

Yılmaz diğer bir paylaşımda ise, "Bana aklına geliyo bi anda Pkk lı diyo mesela! Öbürü aşı lobisi der..Yahu nerden bu kadar rahat sallamak. Bi insanın bi eylemi olur bi bilinirliği vardır.Pkk lı ne yahu insan biraz çekinir bir dakka düşünür ya.Ben miyim Pkk lı valla hayret arkadaş.Kime hakkımızı soracağız meçhul" değerlendirmesinde bulundu.

“OYUN GİBİ OYNUYORLAR İNSANLARLA”

“Mehmetçik Vakfı yararına düzenlediğim geceyi duyurduğumda altına “askerimizin senin parana mı ihtiyacı var ulan “ diye yazdırılıyor .Vakfın başkanı siz üzülmeyin demişti ! Nesine üzülmeyeyim arkadaş. Hak nerede hak,oyun gibi oynuyorlar insanlarla!”

KAVALA'NIN YARGI SÜRECİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi olaylarından itibaren “Türkiye’nin Soros’u” olarak tanımladığı Osman Kavala 1448 gündür tutuklu.

17 Ekim 2017’de Gaziantep’te gözaltına alınan Kavala, 1 Kasım’da tutuklandı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019’da Kavala’nın derhal salıverilmesi yönünde karar verdi.

‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla yürütülen davanın 18 Şubat 2020’deki altıncı duruşmasında Kavala beraat etti ve tahliyesine karar verildi. Ancak kararın ardından İstanbul başsavcılığı Kavala hakkında darbe girişimi bağlamındaki soruşturmada gözaltı kararı bulunduğunu duyurdu.

Kavala 19 Şubat 2020’de darbe girişimi bağlamında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla yürütülen dava kapsamında yeniden tutuklandı.

Kavala haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle 4 Mayıs 2020’de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Başvuru 15 üyeli mahkeme tarafından 29 Aralık 2020’de yediye karşı sekiz oyla reddedildi.

DEMİRTAŞ HAKKINDAKİ İDDİANAME

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianameye göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle DEAŞ'ın Kobani'ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine, Ekim 2014'te HDP yönetimi ile terör örgütü PKK, sokağa çıkma çağrısında bulundu.

Yapılan çağrılarla aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır'ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başlatıldı, kolluk güçlerinin yanı sıra siviller de hedef alındı.

Olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı, 197 okul yakıldı, 269 kamu binası tahrip edildi, 1731 ev ve iş yeri yağmalandı, 1230 araç kullanılamaz hale getirildi.

Aralarında eski HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ ile PKK'nın üst düzey yöneticilerinin de olduğu 75'i firari 108 sanığın ülke genelindeki bütün eylemlerden sorumlu tutulduğu iddianamede, sanıkların tamamının 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Kaynak:Haberürk.com.tr