“Müziğe darbukayla başladım”

İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de çocukluk günlerinin geçtiği Diyarbakır’ı anlatan Coşkun Sabah’ın babası da müzikle ilgiliymiş. “Diyarbakır’ın sokakları dardı. Tarihi Diyarbakır’da 200 yıllık bir evde doğdum. Bence o zaman bizim kuşağın insanları daha dingin daha sakindi. Diyarbakır deyince dudak büküyorlar bazen ama eski Diyarbakır’ın nezaketini, komşuluk ilişkilerini anlatamam. Cümbüş Diyarbakır’ın ana enstrümanıydı. Babamda ud çalar. Çok küçük yaşlarda gözümü açtığımda evde cümbüş ve darbuka ile Pazar akşamları meşk olurdu. Ben darbukayla başladım.” diyerek anlattı. 

“Babamın alkol sorunu bizi iflas ettirdi”

İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de babasıyla yüzleşmesini anlatırken gözyaşlarını tutamayan Coşkun Sabah  “Babam birkaç meslek yaptı. Terzilik, eczacılık. İstanbul’a gelince kunduracı oldu. Benim hayatım Türk filmlerine senaryo olur. Babamın iflasıyla zenginlikten fakirliğe geçtik.  Diyarbakır’da çok varlıklıydık. Şoförümüz, bakıcılarımız vardı, ki o zamanın şartlarında. Babamın iflasında  Lise 2. sınıftaydım. Hem çalışıp hem okudum. Evde para yok ev kira, gerçi varlıklı geldik buraya ama babam bütün sermayeyi atölyeye yatırdı ev almadı. Diyarbakır’dan iyi bir parayla gelmiştik. Villayı iki dükkanı sattık. Amcalarım deri ayakkabı işi yapıyordu. Ayakkabı toptancılığı yapalım dediler. Babam çok iyi niyetli bir insandı. Alkolü de biraz severdi. Anadolu’dan perakendeci ayakkabıcılar gelirdi, handa ayakkabılar seçilir, biner tane Anadolu’ya giderdi. Senet yazarlardı 2-3 ay sonraya, senetler ödenmedi. Babamın alkol zaafını hissettiler. Babam Anadolu’ya senetleri tahsil için gidiyorum dedi 20 gün, bir ay herkes meyhaneye götürmüş. Bütün Anadolu meyhanelerine götürmüşler. Borçlar çok birikti, çalışanlara para ödenmedi. İflas ettik tabii. Ben hiç alkol içemiyorum, kullanmıyorum, büyük etkisi var. Annem hiç istemiyordu, aile de huzursuzluk büyük tartışmalarda oluyordu bu yüzden.” diyerek yaşadıklarını paylaştı.

“Bülent Ersoy’la yaşadığımız olayın perde arkasını bir gün ona soracağım”

Müzik dünyasında ud sanatçısı olarak birçok ünlü assolistle birlikte çalıştığını anlatan Coşkun Sabah’ın bestelerini Emel Sayın, Zeki Müren Bülent Ersoy okumuş. “Adettendir saz grubundan birine mikrofon uzatmak. Şarkısı tutulmuşsa bestecinin okuyuşunu, ruhunu yansıtmak için  mikrofon tutarlardı. Bülent Ersoy’un “Baharı bekleyen kumrular gibi” şarkımda mikrofon tutması da şarkı söylememe neden oldu. Fahrettin Aslan’ın gazino kadrosuna girdim. Eskiden gazinonun saz grubu olurdu, assolist isterse yanında bir iki kişi getirirdi. Aslan’ların 32-33 kişilik saz grubu vardı. Bir gün Bülent Ersoy gelecek dediler. Provada çıka çıka bizim Bülent geldi. Bülent Ersoy konservatuardan arkadaşımdı. Daha önce ufak yerlerde Bülent Erkoç olarak çalışmıştı. Bir anda assolist oldu, çok mutlu oldu beni görünce. “Baharı bekleyen kumrular gibi”  ile Yılın Bestecisi olarak Altın Kelebek aldım. Zeki Müren, Emel Sayın ile de çalışıyorum. Bülent Ersoy “ötekilerle çalışma benimle çalış” dedi. Sonra bir gazinoda bir şeyler yaşadık, sinirlendim, bıraktım. Ve şarkıcı oldum. Bir gün gazinoya gittim sahnede yerim bellidir. En başlarda oturanlar en kıdemli virtüözler, ağır isimlerdir. Ben Maksim’de orada oturuyordum. Assolist aramızdan geçer. Yeni gazinoda oturma yerime baktım, başka bir ud duruyor. Rahmetli Metin Bükey burada oturuyor dediler, bana yanda başka bir yer gösterdiler. Orada bir film döndü. Bülent Ersoy “Valla benim elinde değil” diyor, orkestra şefi Muzaffer Özpınar, Metin Bükey benim elemanım burada oturmazsa sazı çekerim” diyor. Biz de kulislerde büyüdük 16 yaşımdan beri, ben de kısa aklımla “burada Bülent Ersoy’un okeyi olmazsa bu iş olmazdı” diye düşündüm. Aldığım büyük alkışlar bir rahatsızlık mı yarattı diye düşündüm. Ünlendim. Acaba öyle bir şey mi oldu dedim. Paratoner gibi alkışları ben alacağım diye bir film mi çevriliyor dedim. Ve ayrıldım. Riskti. Bir tek  Adnan Şenses rahmetli bana inandı, “sen yaparsın” dedi. Bu konuyu Bülent Ersoy’la hiç konuşmadık. Bir gün Bülent Ersoy’la konuşunca “Bülent’ciğim bana yemin eder misin bu işin gerçeğini söyleyebilir misin? diyeceğim. O kapalı kutu kalan bir olay. 35 sene önceden bahsediyoruz. Benim bildiğim Bülent’in bir dobra, doğrucu davut bir tarafı vardır, gerçeği söylerse durum aydınlanır.” diyerek paylaştı.

“Sanat camiasından dostum yok”

İpek Tuzcuoğlu’nun “Sanat camiasında dostum dediğiniz kişiler var mı?” sorusu üzerine Coşkun Sabah “Yok. Sanat camiasındaki arkadaşlar sağ olsun. Havalarda olanlar var. Ben çok mütevazi, insancıl yaşamayı seviyorum. Ben sanatçı gibi şarkıcı gibi para kazanıyorum, bir vatandaş gibi para harcıyorum. Mahalle köftecisine girmekten de zevk alıyorum, pideciye gidiyorum. Takıntılarım yoktur. Bir dönem lüks bir arabam olmuştur. Mütavazi arabalara biniyorum. Eve meraklıyım. Bodrum’da istanbul’da keyifli bir evim var. Havalı gözükmeyi seven biri değilim, nefret ederim. “ diyerek cevap verdi.

“Hülya Avşar akıllı kadın, olayı kavradı”

İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de Ferdi Özbeğen, Halit Kıvanç ve Selami Şahin ile ilgili de konuşan Coşkun Sabah “Selami Şahin benim meslekteki en eski arkadaşım, 75’den beri 40 senelik arkadaşım. Zaman zaman buluşur sohbet ederdik. Selami bir sanatçı huy olarak nasıl olması gerekiyorsa huy, davranış, insan sevgisiyle örnektir.  Halit Kıvanç benim hayatımın her devresine şahittir. Benim kitabım biyografim yazılıyor. Bir sayfasını da Halit Kıvanç’a ayırdık. Dostlarım istedi biyografimi yazmayı. Teklif onlardan geldi hayır demek olmazdı.” dedi. Ferdi Özbeğen ve Hülya Avşar’la ile ilgili bir programın reklam arasında söylediği sözün polemik yapılmasına üzüldüğünü belirten Coşkun Sabah “O programı sunan kişi bana yaptığının aynısını Beyoğlu Belediye Başkanı’na da yaptı. Sonra işine son verildi. İnsan demez mi yayına giriyoruz diye. Bu bir tuzak bende bu dünyayı bilirim. Reklama girdik dedi bir dakika sonra twitleri okuyayım dedi. Ferdi Özbeğen’in haber olmamasıyla ilgili  bir şey söyledi. “Dedim ki Hülya Avşar üretim mi yaptı, hala basının gözbebeği. Bu kontenjanı Hülya Avşar’a tanıyorlar da Ferdi Özbeğen’e niye tanımıyorlar dedim. Hülya Avşar Coşkun bey doğru söyler demiş. Hülya olgun bir kadın. Olayı kavramıştır ne olduğunu biliyordur kompleksi de olmadığı için.” diyerek anlattı.

“Turgut Özal müthiş bir insandı”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Turgut ve Semra Özal’la ilgili anılarını da paylaşan Coşkun Sabah “Turgut Özal müthiş bir insandı. Halkına müthiş hakim bir insandı. Hayırlı olsun için köşke gittiğimde bana “Coşkun’cuğum tebrikler “Anılar” bir numara olmuş, çok sevindim dedi. Turgut Bey’e her ay kaset fabrikasından kim ne satıyor diye rapor gidiyormuş.  Devlet adamlarının yakınlık sempati duyduğu sanatçılar hep kıskanılır. Amerikan Türk Kültür Derneği’nin her sene Türk haftası olurdu, orada etkinlikler yapılırdı. Üç yıl boyunca beni oraya götürdüler. Sanatçılar ayaklandı, üç sene niye Coşkun Sabah diye. Semra Hanım da soranlara cevap olarak “Coşkun Bey bizi hiç suistimal etmedi” demiş. Tansu Çiller döneminde de bana Milletvekilliği teklifi geldi, kabul etmedim. O zaman sanatınızı yapamazsınız.” diyerek anlattı.