DENİZ SEKİ: CEZAEVİ MEMLEKETİMDEN DAHA GÜVENLİ
Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ni ziyaret etti. Burada tutuklu sanatçı Deniz Seki’yle de görüşen CHP daha sonra bu görüşmeyi bir rapor halinde yayımladı. Rapora göre Deniz Seki görüştüğü CHP’lilere, "Cezaevi, memleketimden daha güvenli. Ne yapabiliriz, bir şeyler yapmak istiyorum burada" açıklamasını yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu’nun 21 Mart Pazartesi günü gerçekleştirdiği ziyarete, Genel Başkan Yardımcısı ve Cezaevi Komisyon Sözcüsü Veli Ağbaba, CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, İstanbul Milletvekilleri Gamze Akkuş İlgezdi, Zeynel Emre ve Mahmut Tanal katıldı. CHP’liler Deniz Seki ve yabancı uyruklu kadın mahkumlar ile görüştü.
CHP’li heyet gerçekleştirdiği ziyareti ve yaptıkları görüşmeleri raporlaştırarak yayınladı. CHP’nin yayınladığı görüşme raporunda Deniz Seki’nin sözleri şöyle aktarıldı:
“Cezaevi, memleketimden daha güvenli. Ne yapabiliriz, birşeyler yapmak istiyorum burada. Gitar kursu alıyorum."
“16 kişilik bir koğuşta kalıyorum. İki kitap yazdım, 10 tane beste yaptım."
“Cehennemde cenneti yaşıyoruz. Daha tahammülkarım, burada küçük şeylerden mutlu olunur, büyük şeylere karşı dağ gibi durulur. Niye buradayım diye düşünüyorum, tanımadığım kimselere dokunuyorum, kalplere giriyorum. Burada kendimi daha güvende hissediyorum, Türkiye'nin her tarafından güvensizlik hakim. Güvensiz bir toplumda yaşıyoruz."
“Buradaki sıkıntılardan biri de akşamları doktorlar burada olmuyor."
“Üreterek yaşıyorum. Üretmekten hayat buluyorum. Kimse ölmesin, memlekete birşey olmasın, ben yatmaya razıyım."
Bakırköy Kadın Cezaevi’nde tutuklu/hükümlü olarak bulunan yabancı kadın mahkumların sorunlarına da yer verildi. Raporda yabancı mahkumlar, aileleri, büyükelçilik aracı olamadığı için aileleriyle telefonda konuşamadıklarını belirtti. Mektupların 6 aydan önce ellerine ulaşmadığı, para cezalarının çok olduğu ve ödeyemeyince hapis cezalarının arttığını dile getiren kadınlardan bazılarının hiçbir geliri olmadığını ilettiği anlatıldı.
CHP Cezaevi Komisyonu Bakırköy Cezaevi İzlenim notunda ise şu ifadelere yer verildi:
“CHP Cezaevi Komisyonu olarak ziyaret ettiğimiz çoğu cezaevinde kötü koşullarla karşılaşmakta ve bu durumları raporlaştırmaktayız. Ancak en son yaklaşık 1 yıl önce gittiğimiz Bakırköy Cezaevi'nde 6 ay kadar önce bir kreş yapıldığını son ziyaretimizle görmüş olduk.
Mahkum çocukları ile çalışanların çocuklarının birlikte bulunduğu bir kreşle karşılaşmayı memnun edici bir gelişme olarak kabul ediyoruz. 30'a yakın çocuk, burada vakit geçiriyor ve bu işi ciddiye alan öğretmenlerin bulunduğu bu kreşte, cezaevi ortamından bir nebze de olsa sıyrılmış oluyor.
Tabii Bakırköy Cezaevi, yabancı uyruklu mahkumların da tutulduğu bir cezaevi olması nedeniyle, komisyon olarak olumlu bulduğumuz kreşte vatandaşımız çocuklarla yabancı uyruklu çocuklar birbiriyle kaynaşma fırsatı da buluyor."
DENİZ SEKİ, KENDİSİNİN MAHKEMEYE VERİLMESİNE NEDEN OLAN KİTABI DENİZİN DİBİ HAKKINDAKİ İDDİALARI YALANLADI
Deniz Seki’nin cezaevinde yaşadıklarını anlattığı ‘Denizin Dibi’ kitabıyla ilgili başarılı şarkıcıya dava açılmış, kitapta Seki’yle aynı cezaevinde olduğunu iddia eden bir hükümlü olan D.Ç, başarılı şarkıcının kitabında ameliyatla kadın olduğu halde kendisinden ‘adam’ diye bahsederek hakaret ettiğini öne sürmüştü. Deniz Seki hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal iddiasıyla şikâyette bulunulduğu haberleri üzerine basın açıklaması yapma zorunluluğu doğmuştur:
Deniz Seki kitabında cezaevinde anlatım yoluyla duyduğu hikâyelerden bazılarını kitabına yansıtmıştır; ancak bu hikâyelerde, hiçbir isim kullanılmamış veya kimliğine ilişkin hiçbir bilgiye yer verilmiş değildir. Yazılanın bir anlatım olduğunu vurgulamak için de kitapta “-miş” li ifadeler kullanılmıştır. Anlatılan kişinin kendisi olduğunu ilan eden kişi ile Deniz Seki aynı koğuşta asla kalmamıştır, iletişimi de olmamıştır.
Anılan cezaevinde bin civarında insan kalmaktadır, şikayetçinin kitapta anlatılanın kendisini olduğunu iddia etmesi tamamen soyut bir beyandan öteye geçmemektedir. Şikayette bulunan kişi, kitaptaki anlatımın kendisi olduğunu iddia etmiştir. Kitapta yapılan anlatım ile şikayetçinin bilgileri arasında ciddi farklılıklar mevcuttur.
Deniz Seki’nin kitabından sonra bu kişinin kimliği konusunda hiçbir haber de yapılmamış, özel hayata ilişkin bir ihlal de doğmamıştır; çünkü şikayetçi ile kitaptaki anlatım yönünden hiçbir bağ yoktur, bu bağı kurmaya çalışan tek kişi de şikayetçinin bizzat kendisidir. Şikayetçi gazete haberlerinden bahsetmiş ise de basındaki haberlerin içeriği ile Deniz Seki’nin kitabındaki anlatım arasında da önemli farklılıklar mevcuttur. Şikayetçi kendisinin de kitap yazdığının altını çizmektedir. Yazıldığı belirtilen kitap için bu şikayetin güçlü bir tanıtım sonucu doğuracağını da kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.