Derya Tuna: "İdo benim hayatta olmazsa olmazım ve tek sevdam. Allah nazarlardan korusun, oğlumla ilişkim tek kelime ile mükemmel. Ama insanlar dünyaya gelirken % 50 kendi karakteri ile doğuyor, geri kalan % 50 ise anneden, babadan ve toplum içindeki yaşamdan. Öyle anne babadan öyle bir çocuk doğuyor ki adete şunu diyorsun, ‘Bu anne babadan nasıl böyle bir çocuk doğmuş acaba’ bunun için İdo'nun kendi karakteri çok sağlam tabii. Bir anne olarak %30'un üzerine çıktım sanırım. Ben oğlumu almadan hiçbir zaman, ne gezmeye ne tatile çıktım. Onsuz sokağa çıkmadım desem yeridir. Tabii ki şu an verdiklerimi Rabbim bana geri veriyor. Ne ekerseniz onu biçiyorsunuz. Soğan ektiğiniz tarladan, pırasa biçemiyorsunuz. Bir anne, baba ne ister iyi ve hayırlı bir evlat yetiştirmek. Oğluma her zaman, 'İdo ben, sana 10 tane daire bırakamam ama elinin ekmek tutması için iyi bir eğitim, güzel işlere imza atmanı sağlarım ki ölürken, huzur içinde gözlerimi kapatırım' derim."

ARMUT DİBİNE DÜŞTÜ

Derya Tuna: "İdo henüz bir yaşındayken kulağına kulaklık takar müzik dinlerdi. Elleri havada idi. Dört yaşında dabruka ile ritim atıyordu. İbrahim Bey de, ben de inanamamıştık. Babası ile tef çalıp ritim atıyordu. Zaten İdo, müzik ile iç içe büyüdü. Yani armut dibine düştü. Kısacası oğlumu ben keşfettim."

KEŞKE BABAM BİR TOKAT ATSA

BABAM BENİ KONUŞMAYARAK CEZALANDIRIR

İdo: "Ben annemle nasılsam, babamla da aynıyım. Sanırım babamdan biraz daha korkuyorum. O da babama olan saygımdan. Hani bir çocuk ya anneden ya da babadan biraz korkar ya, öyle işte. Çünkü asla babama yalan söyleyemem, bundan çok korkuyorum. Babamı biliyorsunuz daha sert. Zaten yalan söyleyemiyorum, konuşsam hemen anlar. Babam bana bir kere bağırmadı bile, hata yaptığım zaman benimle asla konuşmaz ve susar. Hep derim ki, 'Keşke babam bir tokat atsa', ama o beni konuşmayarak cezalandırır."

BABAMIN VELİAHTI ASLA OLAMAM

İdo: "Babam benim şarkılarımı dinliyor. 'Teşekkürler' şarkıma bayılıyor. 'Satır Satır' ve diğer şarkılarımı dinleyince, 'Ne yapıyorsun oralarda in aşağıya' diyerek beni mutlu etti. Ben doğuştan star doğdum. İstesem de istemesem de annem Derya Tuna, babam İbrahim Tatlıses. Bu benim elimde değil. Allah böyle dünyaya gelmemi istedi. Ve iki ünlünün evladıyım. Şimdiye kadar İbrahim Tatlıses'in yerini dolduracak kimse çıkmadı, çıkmayacak da. Ben de oğlu olarak asla onun veliahtı olamam. O ayrı bir dünya. Babam bana, 'Hep doğru bildiklerin yap, sen dinle sen yap' der. Benim derdim paralar kazanayım, ödülleri toplayayım, şöhret olayım değil. Beni sevenler, benim müziğimi sevsinler güzel müzik yapayım yeter."