DİKKAT YARIN GREV VAR
Sağlık ve kamu emekçileri 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname?nin (KHK) geri çekilmesi için yarın grev yapacak. İstanbul Tabip Odası greve yüzde 95 civarında katılım beklendiğini ve hastanelerde yarın sadece acil servislerin hizmet vereceğini açıkladı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), "üniversite hastanelerine Sağlık Bakanlığı tarafından el konulması, yurt dışından hekim ve hemşire ithalatının önünün açılması, ilaçta reklamın serbest bırakılması" gibi konuları içeren 663 Sayılı KHK’nin geri çekilmesi için yarın greve gidecek.
Devrimci Sağlık İş Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türkiye Diyetisyenler Derneği, KESK gibi kuruluşlar da destekleyeceği grev, saat 11.00'de Ankara Kolej Kavşağı'nda başlayacak.
TTB’den alınan bilgiye göre, grev günü acil tanı ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımı aksatılmayacak, acil servisler, eylem süresince polikliniklerde görevli hekimler tarafından takviye edilecek. Çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanser hastalarının acil olmasa bile her türlü tıbbi tedavisi aksatılmadan sürdürülecek. Servislerde yatarak tedavi görmekte olan hastaların her türlü tıbbi işleminin aksatılmadan yürütülmesini sağlayacak sayıda sağlık personeli servislerde hazır bulunacak. Hekimler, eylem boyunca hastalar ve yakınlarını eylemin amacı konusunda bilgilendirecekler.
İstanbul Tabip Odası greve yüzde 95 civarında katılım beklendiğini açıkladı.
AKDAĞ: "AKSAMAYA YOL AÇACAĞINI ZANNETMİYORUM"
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, yarın yapılacak grevin sağlıkta aksamaya yol açacağını zannetmediğini belirtirken, "Sağlık ihtiyacı ertelenemez bir ihtiyaçtır” dedi.
Akdağ, iş bırakmayla ilgili olarak çok basit bir engellemenin bile vatandaşın sağlığına zarar verebileceğini söyledi. Bireysel anlamda zarar verebilecek herhangi bir tutum içine girilmeyeceğini ümit ettiğini belirten Akdağ, böyle bir şey olması halinde, bunun hukuki sonuçlar doğuracağını ifade etti. Bunun, demokratik hakkı engellemek anlamına gelmediğini vurgulayan Akdağ, şunları ekledi:
“Sağlık ihtiyacı ertelenemez bir ihtiyaçtır. Dolayısıyla ümit ederim sağlık hizmetlerine bireysel anlamda, genel anlamda herhangi bir şey olmayacağını biliyorum da, bireysel anlamda da zarar verebilecek herhangi bir tutum içine girmezler. Çünkü böyle bir şey olursa bunun hukuki sonuçları da oluyor. Hastanenin kapısına gelen ya da ambulansın kapısına gelen bir vatandaşı geri çeviremezsiniz yani. Onun başına bir sıkıntı gelirse ondan mesul olursunuz."
"VATANDAŞLAR ANLAYIŞLI OLSUN"
Öte yandan Adana Tabip Odası (ATO) Başkanı Resmiye Kaya, 21 Aralık’ta tüm sağlık kurumlarında acil servisler hariç grev yapacaklarını belirterek, vatandaşlara anlayışlı olmaları için çağrıda bulundu.
İnönü Parkı’nda ATO, Adana Eczacı Odası, Pratisyen Hekimler Derneği, Asistan Hekimler Derneği, Hasta Hakları Derneği ve sağlık sendikalarından oluşan Adana Sağlıkçılar Meclisi adına açıklama yapan Resmiye Kaya, resmi gazete yayınlanan 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hastanelerin kar getiren şirketler haline getirildiğini öne sürdü. Yeni sistemle vatandaşın parası kadar sağlık hizmeti alabileceğini söyleyen Kaya, "Sağlıkta dönüşüm denilen, cicim aylarından sonra başlayacak filmde, tıpkı Sayın Başbakan’ın söylediği gibi ’Ne kadar para, o kadar köfte’ yani, ’Ne kadar para, o kadar sağlık’ dönemi başlamış olacaktır. KHK ile parası olan tedavi olabilecektir" dedi.
Halkın sağlık hakkı mücadelesi için 21 Aralık’ta acil servisler hariç, tüm sağlık kurumlarında grev yapacaklarını belirten Kaya şöyle devam etti:
"Bizler, mesleki bağımsızlığımıza, meslek onurumuza, iş güvencemize saldıranlara karşı en güzel cevabı vermek ve yapacağımız mücadelelerin başlangıcı olacak olan 21 Aralık’ta, halkımızdan 1 günlüğüne anlayış bekliyoruz. Vatandaşlardan bizlere destek olmalarını ve kuracağımız sağlık meclislerinde sözlerini söyleyerek gücümüze güç katmalarını rica ediyoruz."
HÜKÜMETE KARŞI GREVDEYİZ
TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen de dün yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
"AK Parti hükümeti, kanun hükmünde kararnamelerle kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi ve piyasalaştırılması hamlelerine hızla devam ediyor. Hastaneleri kar-zarar hesabıyla CEO’lar tarafından yönetilen şirketlere dönüştürmeyi planlıyor. ’Eşit işe eşit ücret’ diyerek Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığı başta olmak üzere, çok sayıda kurumda mevcut olan ücret adaletsizliğini büyüten, eğitimin piyasalaştırılmasını ve performans ilkelerine dayandırılmasının önünü açan hükümete karşı grevdeyiz.
21 Aralık’ta, yatan hastalar ve acillerin dışında hizmet verilemeyecek. Hastanelerde sağlık hakkı meclislerinin kurulduğu, alanlarda sağlık, eğitim ve çalışma hayatına ilişkin aslında kanun hükmünde kararnamelere karşı, sağlık ve eğitim kurumlarını birer ticarethaneye dönüştüren, çalışanlar arasındaki ücret eşitsizliğini daha da derinleştiren uygulamalara itiraz edeceğiz."