DÜNYANIN EN AYKIRI ROMANINI YAZDI!
Bu romanı okuyan ?Ulan uçmuş yine adam? diyecek .130 bin kişinin izlediği ?Üçüncü Türden Yakın İlişkiler? isimli tiyatro oyununu bir kitaba dönüştüren Uğur Uludağ, sürprizlerle dolu romanı için ?Dünyanın en absürd, en saçma kitabını yazdım? diyor.
Romanın kahramanı Koray sayfaların birinde diyor ki; "Pelin sen hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın..." "Abartma" diyor Pelin de... Koray?ın cevabı: "Abartıyorsam o.... çocuğuyum." Sonra 1.5 sayfa boşluk... Okur içinden ?N?oluyor, kitap yanlış mı basıldı?? derken sonraki cümle yazara ait: İnanın dostlar, benim bile yazamayacağım bir sessizlik oldu!
Kitabın bir başka sayfası... Tatlı tatlı okurken ?David bilmem ne yaptığında? diye bir cümle! ?Şu ana kadar böyle bir karakter yoktu kitapta, n?oluyor?? diye dikkat kesilmişken dört-beş paragraf sonra laf şu: "Has..tir, yanlış romana girmişim, hepinizden çok özür dilerim!"
Ya da kitabın ortasına gelmişsiniz, çatır çatır okumaktasınız; "Kitabını yeni açanlar için" diye bir ibare! Olmadı, bu da sizi kesmediyse kitabın ?alternatif son?u bile hazır! Ve daha ne sürprizler... Siz hiç bu kadar absürd bir kitap okudunuz mu? Yalan söylemeyin çünkü böylesi daha önce yazılmadı! Türk tiyatrosunda her tür abesliği yapmış biri olarak edebiyat dünyasına da böyle bir giriş yaptı Uğur Uludağ. İşte kitap yazma nedeni: "Ben oyun yazarı, yönetmen, oyuncu ne iş olsa yapan biriyim. Madem ne iş olsa yapıyorum niye roman da yazmayayım..." Şu anda ?27 Numara? isimli oyunuyla herkesin konuştuğu Uludağ; daha önce 130 bin kişinin izlediği, Türkiye?nin ilk bilimkurgu oyunu ?Üçüncü Türden Yakın İlişkiler?i kitap haline getirdi. Özgün müzik şarkıcısı Koray ile stand-up pazarlamacısı eşi Pelin?in, sebepsiz bir tartışmanın sonunda beş senelik ilişkilerini bitirmesini anlatıyor. Ama evrenin bir başka yerinde,dünyayla temasa geçmek üzere olan uzaylılar da romanın diğer kahramanları... Ve bu arada da ünlü anchorman Reha Muhtar, uzaylılarla yapmayı planladığı ilk konuşmasının arefesindedir! Nasıl yani demeyin, önce dinleyin!
* Neden kitap yazman gerekti? Valla nedeni hakkında hiç soru sormuyorum kendime. Çünkü benim isteğim dışında gerçekleşti. Yayın şirketi ?Neden Kitap? istedi. ?Üçüncü Türden Yakın İlişkiler?i 130 bin kişi filan izledi? diye konuşurken ?Bunu yazsana? dediler. Değişik olabilir diye düşündük, ayrıca ilk roman denemesi için beni de zorlamayabilir. Kurgusu belli nasılsa diye düşünerek giriştim fakat hiç de giriştiğim gibi gelmedi.
* Ne oldu? Bambaşka bir kurguya gitti. Önce oyunu, sonra dizisi yapılmış bir şeyin romanını yazmak biraz abes kaçsa da n?apalım Türk Tiyatrosu?nda bir sürü abesliği yapmış biri olarak biraz da Türk romanına el atayım dedim!
UZAYA MERAKIM YOK!
* Bu uzay merakın nereden? Valla benim uzaya merakım yok!
* Androidler, büyükayı takım yıldızları ne o zaman? Ben ?Üçüncü Türden Yakın İlişkiler?in oyununu yazarken, ilişkilere kadın bakış açısı ve erkek bakış açısı dışında bir bakışa ihtiyacım vardı. İlk akla gelen eşcinsel biriydi. Ama akla ilk geleni yapmak istemedim. Dünyadaki kadın-erkek ilişkisine dışarıdan bakacak ne olabilirdi? Dünya dışından biri! Bu da bir android olacaktı. Bir kadın, bir erkek, bir de gay android koyalım; bunlar bambaşka ve şahane fikirlerle gelebilirler dedim. Nitekim oyunu izleyen çiftler ?evet hiç bu açıdan bakmamıştık? diye düşündüler.
* Nedir o bakış açısı? Söz gelimi oyunda ve romanda geçen bir cümle var ?bir gün uyanıp bakıyorsunuz ki arabanızın taksit günü bir günaydın öpücüğünden çok daha önemli hale gelmiş? diyor uzaylı. Bunu dünyalı söyleyince ?tamam ulan ders verme bize? moduna giriyor seyirci. Ama uzaylı söyleyince ?Ya evet, böyle de bir şey var? diyorlar. Bir başka cümlede ?Orgazm sigarası içerken Opel?in yeni modelinden bahsetmeyen biriydin sen Koray? diyor kız. O akşam adam orgazm sigarasını içerken karısına ?canım seni seviyorum? derse bu benim için başarıdır. Yazar dediğin adam, bir şekil hayata etki etmek zorundadır.
* Kadın-erkek ilişkilerine farklı bir açıdan bakmak niye seni entrese etti? Freud, ?Otuz senedir insan ruhunu araştırıyorum kadınların ne istediğini hâlâ anlayamadım? der. Freud anlayamamış belki ben anlarım diye yola düştüm ama sanmıyorum anlayabileceğimi.
* ?Kadın-erkek ilişikisini bugüne kadar kimse anlayamadı, sen mi anlayacaksın? derler adama... Ben de derim ki, en azından nasıl çözülemeyeceğinin yollarını biliyorum, onları anlatıyorum! Yani uğraşmayın diyorum, kadınlar anlaşılabilir yaratıklar değiller.
Kaynak:ŞİRİN SEVER/Sabah