EFE ARABAMA BÖCEK YERLEŞTİRMİŞ
Deniz Akkaya, bu sabah ?2. Sayfa? programına telefonla bağlanarak 1.5 yıl önce ayrıldığı kızı Ayşe?nin babası Efe Önbilgin hakkında çarpıcı iddialarda bulundu.İşte Deniz Akkaya?nın olay yaratacak açıklamaları:
"Borsa bütün parasını kaybetti""
**3 yıl önce kızımın babası Efe Önbilgin ile bir ilişki yaşadım. Efe'yi gerçekten çok sevdim, aşık oldum. Yoksa ondan bir çocuk sahibi olmazdım. Kızım Ayşe'nin de babası. Efe'nin son derece kaliteli bir ailesi ve kuzenleri var. Efe sık sık onların yanında çocuk istediğini söylüyordu. Hamile kalmamı istiyordu. Sonrasında aramızda bir uçurum oldu. Hamile kaldığım dönemde Efe borsada tüm varlığını kaybetti, üstelik borca girdi. Maddi çöküş ile birlikte sokak adamı oldu. Dört haftalık hamileyken, kızımın babasını ayık bulmak için uğraşıyordum. Ortak arkadaşımız Nazlı Goldenberg bir geceyarısı bizi bir araya getirmeye çalıştı. Sonra bizi baş başa bırakıp gitti. Efe o gün öğle 14.00'te uyandı, konuştuk. 'Maddi sıkıntım var, çocuk yapmak beni ürkütüyor' dedi. Maddi sıkıntısını bildiğim için nafaka davası açmadım. O bana art arda davalar açınca açmak zorunda kaldım. Efe'nin bu konudaki sıkıntısını bilen tek kişi bendim. Hangi kadın milyon dolar borcu olan bir adamdan çocuk yapmak ister? Anadan-babadan kalma parası da yok. Zekasıyla varlıklı olmuştu, ben de takdir ediyordum. Yiyip içip dolaştığı arkadaşları bana 'Çocuğu doğurma, bu adam, adam değil' dedi. Ben 'Karalamayın, ben ona inanıyorum. Seviyorum' dedim. Çok da mutluydum."
"Miami'de aç bile kaldım""
**Efe bazı geceler sabaha karşı eve geliyor, 'Nasıl bu kadar güçlü olabiliyorsun?' diye sorular soruyordu. Bilinmeyen bir şeyi şimdi ilk kez açıklıyorum: Kızımı Türkiye'de doğuracaktım. Amerika'da doğurmamı istediği için Miami'ye gittik. Birkaç asalak çıkıp 'Neden Amerika'da doğurdun?' diyor ya... Efe'ye söylesinler artık ne söyleyeceklerse. Doğum için Amerika'ya birlikte gittik. Ben tüm hesaplaşmamızı bitirdik sandım. Çocuk doğunca sorunlar çıkmaya başladı. Yakın dostum Ceyda yardım etmek için Miami'ye geldi. Arkadaşıma 'Açım' diye yalvardığımı hatırlıyorum. Düşünsenize 20 saat yemek yemediğim oluyordu. Neden mi? 2 saatte bir bebek emziriyordum. Hiçbir şey yapamıyordum, çünkü acemi anneyim. Efe akşam 17.00'ye kadar uyuyordu. Bir yere gidip yemek yememiz akşam 20.00'yi buluyordu. Perişanlık yani! Efe bir gün 2 arkadaşını Miami'ye getirdi. Sabahlara kadar içki içip havuza giriyorlardı. Bana 'Sen git emzir, başka ne işe yararsın?' demeye, kilolarımla dalga geçmeye başladı."
İtalya'da kavga ettik, geceyi karakolda geçirdi"
**"Bir gün Miami'deki evdeydik, kızımız yeni doğmuştu. Kızımızı alkollüyken kucağıma alıp havaya kaldırdı. Az daha yere düşürecekti. Kızımı aldığım gibi evden çıktım. Ayşe o sırada süt zehirlenmesi yaşadı. Onu alıp acile götürdüm. Amerikalı olmadığım için böyle şeyler çok da kolay olmuyor. Sonra tekrar eve döndüm. Aile olmaktan nasibini almamış arkadaşlarını da evden kovdum. Türkiye'ye döndüm, ama sıkıntılar bitmedi. Kurdeşen döktüğüm için tam 2 kez hastaneye yatırıldım. Çocuğumu bir kez bile babasına bırakamadım. Ben telefonla ona ulaşamazken, o gece barlarda geziyordu. Bir gece saat 02.00'de telefonum çaldı. 'Efe artık yeter, benim başka bir ilişkim var, çık hayatımdan' dedim. O gece Amerika'da evden kovduğum adamlar ve bir kadınla gece kulübüne gitti. Zaten gece klübüne gittiği o kadınla da bir hafta sonra evlendi. Sonra olayları dışarıdan seyrettim. Bir gün gelip 'Kızımla ve seninle yaşamak, aile olmak istiyorum' dedi. Evlendiği kadından bebek beklediği haberlerini sordum. Hep yalanladı. O günlerde kızım Ayşe bir rahatsızlık geçirdi, hastaneye gittim. Efe de oraya sarhoş geldi. Konuşturmaya çalıştım, tek kelime etmedi. Tiyatro oyunumun galasının olduğu akşam beni aradı. Karısının hamile olduğunu söyledi. Sonra 'Gel her şeyi düzeltelim' dedi. Birlikte İtalya'ya gittik. Eski konuları açtı. Ben de sinirlenince elindeki fotoğraf makinesiyle üzerime yürüdü. 'Senin bu halinin fotoğrafını çekip gazetelere dağıtacağım, benim böyle bir gücüm var' diyerek beni tehdit etti. O konuşmanın ardından bana saldırdığı için geceyi İtalya'da bir karakolda geçirmek zorunda kaldı. Bir gece içeride kaldı.
"Arabama böcek yerleştirip beni dinlemiş"
**"Bir ay önce Efe'nin aracılığıyla bir araba aldım. Efe'nin Tan adlı bir arkadaşı yardımcı oldu. Araba ikinci gün sonra bozuldu. Tamire gittiğinde arabadan dinleme ve takip cihazı çıktı. Bunu Efe'ye telefon mesajıyla ilettim. "Arabamdaki sorunun ne olduğu ortaya çıktı. Bil bakalım neymiş? Arabamdan dinleme ve takip cihazı çıktı' dedim. O da bana 'Bunun benimle ilgisi yok. Bu arabanın ilk sahibinin kim olduğunu öğreneceğim' dedi. Sonra beni telefonla arayıp 'Arabanın ilk sahibi Ali Taran'mış. Arabanın içindeki dinleme cihazının akibeti ortaya çıktı' dedi. Buna inanmadığımı bunun ondan kaynaklı olduğunu ona söyledim.