ERDİL YAŞAROĞLU’NDAN ’BASKIN’ AÇIKLAMASI: GÜZEL LİNÇ YEDİM, HER YAZILANA İNANMAYIN
Erdil Yaşaroğlu’nun karikatürlerini paylaşan kişilere telif davası açıldığı öne sürüldü. Evine polis baskını yapıldığını ve cihazlarına el konulduğunu iddia eden kullanıcının açıklamaları üzerine Yaşaroğlu, "Suç duyurusunda bulunduk diye tutuklanan, nezarethaneye atılan, göz altına alınan kimse de yok" açıklaması yaptı.
Karikatürist Erdil Yaşaroğlu, sosyal medyada bir kullanıcının ortaya attığı 'karikatür paylaşımı nedeniyle polis baskını' iddiasına yanıt verdi.
Sosyal medya ağı Twitter'da @muallimbsk adlı kullanıcı, dün akşam Penguen dergisinden Erdil Yaşaroğlu'na ait karikatürleri kullandığı gerekçesiyle evine polis baskını olduğunu iddia etmişti.
"CİHAZLARA EL KOYDULAR"
Öğretmen olduğunu belirten kullanıcı, internet üzerinden derse başlayacağı sırada evine polis baskını yapıldığını belirtip şöyle yazmıştı:
"Birkaç ay evvel 2014 yılında sitesinde kurban bayramında bir kurban karikatürü paylaşan birinin ifadeye çağrıldığını okumuştum. O aklıma geldi. Ben de 2017 yılında tasarruflu olmak ve cimrilikten uzak durmak konulu hikayenin altında konu daha iyi anlaşılsın diye whatsapp gruplarında mı sosyal medyada mı karşıma çıktığını hatırlamadığım birkaç karikatür bulup eklemiştim. Bu karikatürlerden 2 tanesi Penguen dergisine ve Erdil Yaşaroğlu'na aitmiş. Polisleri eve buyur ettim. Evdeki dijital cihazlara el koyacaklarını söylediler. Emir kulu olduklarını söylediler. Oğlan canlı ders yaparken bilgisayarı kapatıp aldılar. Karakolda ifade verdim. Yetmedi sağlık kontrolünden geçip savcıya ifade verdim. Hayatım boyu unutmayacağım bir gün yaşadım. Buldukları 2 bilgisayar, cep telefonum, 2 harici disk ve 2 flash belleğe el koydular. Çocuklar canlı ders yapıyor, benim laptopu ve telefonumu alın ama bari çocukların bilgisayarına dokunmayın dedim. Uzun yıllardır orada burada paylaşılan karikatürlerin telif uyarısı dahi yapılmadan suç duyurusunda bulunulması ile karşı karşıyaydım. Eğitimci olarak çocuklar tasarruf konusunu daha iyi anlasın diye paylaştığım karikatür bana bilişim suçlusu muamelesi yaşattı. Yaşadığım sinir ve stresin ne kadar süreceği, sürecin nasıl işleyeceği meçhul"
"GERÇEK GİBİ Mİ GELİYOR SİZE?"
Karikatürist Erdil Yaşaroğlu, bu paylaşım üzerine açıklama yaptı. "Sosyal medyada ya da Whatsapp'ta karikatür paylaştı diye kimseye suç duyurusu yapmıyoruz" diyen Yaşaroğlu, dertlerinin sadece ticari siteler olduklarını söyledi. Yaşaroğlu ayrıca, "Biz suç duyurusunda bulunduk diye tutuklanan, nezarethaneye atılan, gözaltına alınan kimse de yok" dedi.
Yaşaroğlu açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Sevgili arkadaşlar, dün akşam güzel linç yedim. Çok haklısınız, ben de 2 karikatür için evine 5 polisle baskın yapılmış bir öğretmenin çocuklarının elinden bilgisayarlarının alındığını okusam, çok üzülürdüm. Önce şunu söyleyeyim, biz kimse için izinsiz karikatür yayınladı diye hukuki olarak ev arama, el koyma talebinde bulunmadık, asla da bulunmayız. Karikatürlerimizden galeri yapan koca haber siteleri bile dahil buna.
Bir de bu flood sıfır takipçili, isimsiz, yeni açılmış, hiç bir gönderisi olmayan hesaptan yazılmış. Gerçek gibi mi geliyor size? Üstelik bu yeni hesabın ilk floodu daha yayınlanır yayınlanmaz, ilk olarak davalı olduğumuz site sahipleri ve şirketler tarafından paylaşılıp yayıldı. Hadi gerçek diyelim. Biz web sitesi üzerinden şikayette bulunuyoruz. Arkasında kim olduğunu bilmiyoruz. Haklı olduğumuz halde, üzüldüğümüz için sonradan vazgeçtiğimiz siteler var. Geçen haftalarda da isimsiz bir "sağlıkçı" flood'u aynı yöntemle ortaya çıkmıştı.
Yeri gelmişken söyleyeyim, bloğunda karikatür paylaşan öğrenciye açılmış bir dava yok. 58 yaşındaki emekli kadına ya da 70 yaşındaki amcaya da dava açılmadı. Sosyal medyada ya da Whatsapp'ta karikatür paylaştı diye kimseye suç duyurusu yapmıyoruz. Avatarını karikatür yaptı diye açılmış bir dava da yok. Sadece ticari sitelerle derdimiz. Şunu da ekleyeyim, biz suç duyurusunda bulunduk diye tutuklanan, nezarethaneye atılan, göz altına alınan kimse de yok. Telif davalarında böyle şeyler olmuyor. Her yazılana inanmayın lütfen"