ESRA ERON, DOĞUŞTAN YETENEKLİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR!
Artık her mankenin gönlünde oyuncu olmak yatıyor. Çağla Şikel, Asuman Krause, Nefise Karatay?dan sonra şimdi de Esra Eron bu kervana katıldı. Güzel manken, 5 dakikalık bir rol üstlendiği ?Hırsız Var? filminden sonra başrol oynamak istediğini söyledi: Yönetmen ?Bu yetenek senin içinde var? dedi.
Türkiye onun adını 2002 yılında katıldığı güzellik yarışmasında duydu. ?Avrupa Üçüncü Güzeli? unvanına da sahip olan Esra Eron, iki yıldır podyumlarda ama onun aklı oyunculukta... ?Mankenlikte doyuma ulaştım? diyen Eron, artık birçok meslektaşı gibi kendini oyunculukta göstermek istiyor. Hele ?Hırsız Var? filmindeki beş dakikalık rolden sonra bu arzusu iyice pekişti. İlk oyunculuk deneyiminde Haluk Bilginer, Mehmet Ali Erbil gibi başarılı isimlerle birlikte rol alan Eron, oyunculuğu çok sevdiğini belirterek ?En büyük isteğim, Haluk Bilginer?le başrolü paylaşmak? dedi.
Halen Bilgi Üniversitesi?nde ?medya iletişimi? üzerine eğitimi alan Eron, doğuştan gelen bir yeteneği olduğunu söylüyor.
Tiyatroyu beceremedim Bir defa tiyatro oyunculuğunu denedim. ?Ağır Roman?da oynamam için teklif geldi, kabul ettim. Ama provaların ilk haftasında yapamayacağımı anlayarak pes ettim. Çünkü tiyatro çok farklı, çok daha zor, daha yavaş. Onun için eğitim şart. Benden tiyatrocu olmaz çünkü ben çok tez canlıyım. Tiyatroyu beceremedim .
OYUNCULUKTA ÖZGÜRLÜK VAR
* Mankenlikte, podyumda yürüyüp tanıtımlara gitmenin dışında kendini geliştirebileceğin bir alan yok. Oyunculukta insan kendini daha çok geliştirebiliyor. Benim aklımda oyunculuk yoktu. ?Hırsız Var?dan teklif geldi ve kabul ettim. Çünkü oyunculukta başka bir karakteri sınırsızca canlandırma özgürlüğün var. ?Hırsız Var? ile bunun tadını aldım.
* Haluk Bilginer?le karşı karşıya oynamak beni çok etkiledi. Oynadığı karaktere inanılmaz bürünüyor. Onunla birlikte başrolü paylaşmak isterdim. Sadece beş dakika görünmeme rağmen izleyen herkes beni çok beğendiğini söyledi. Yönetmenim de çok memnun kaldı. Çünkü kendimi hiç kasmadım, içimden geldiği gibi davrandım. İlk başta çok heyecanlıydım ama çok özverili bir performans sergiledim.
* Kendimi beyaz perdede izleyince inanılmaz bir mutluluk duydum. Daha uzun, daha çok benim üzerime kurulu bir rolün içinde olmak istediğimi hissettim. Oyuncu olmak istiyorum ama hiçbir zaman ?Ben artık oyuncu oldum, mankenlik bana göre değil? demem. Çünkü ben iki sene bu meslekten ekmek yediysem, nankörlük etmem.
* Filmin yönetmeni (Oğuzhan Tercan) benim ders almamı istedi. Sonra çok doğal mimiklerim olduğunu görünce, ?Senin ders almana gerek yok. Bu yetenek senin içinde var? dedi. Ben de ders almayı düşünmüyorum. Bu meslekte ne kadar çok projenin içinde olursan, o kadar çok pişersin.
Kaynak:Gülşen YÜKSEL-Sabah