FAZIL SAY’DAN HÜZÜNLÜ PAYLAŞIM: SEVDİĞİMİN GİDİŞİNİ ENGELLEMEYİ BAŞARAMADIM...
Ünlü piyanist Fazıl Say, Ece Dağıstan ile 3 yıllık evliliklerini sonlandırmalarının ardından sosyal medyadan yeni bir paylaşım yaptı. Babasını kaybetmenin travmasını da henüz atlatamadığını dile getiren Say, "Sevdiğimin gidişini engellemeyi başaramadım" dedi.
Önce babası Yazar Ahmet Say’ı kaybeden ardından da 3 yıl önce evlendiği Eve Dağıstan’dan ayrılan ünlü piyanist Fazıl Say sosyal medya hesabından yeni bir paylaşım yaptı. Yaptığı hüzünlü paylaşımda babasını kaybetmesinin ardından yaşadığı travmayı henüz atlatamadığını dile getiren Say, ayrıldığı eşi için ise “Sevdiğimin gidişini engellemeyi başaramadım” dedi.
İşte Say’ın o paylaşımı:
"Yorumlara kapatmıyorum. Okuyun madem;
Hesaplaşıyorum!
Bakın, önce bugünün güzel haberi. Kayıt dünyasının en prestijli adreslerinden Alman Fono Forum dergisi. Bach kayıdım için süper bir eleştiri.
Sevindim. ***** her zaman iyidir. Bir pandemi çalışması…
…
Ah hayat ah;
Babamın vefatını ve hesaplaşmasını tam atlatamadan,4-5 aydır bu ayrılma travmasını yaşadığım süreçte, sanırım 87 konser verdim 5 ayda. Müziğe sarıldım. İnatla. 87 şehre gittim. Yorgun ve uykusuz. Kendi içimi aradım. Beni mutlu eden şeyi. Beni ben yapan şeyi kaybetmemenin savaşını verdim. Ne uğruna? Hâlâ da; sadece müziğime konsantre olarak aşmak istiyorum hayatımın bu çok zor sürecini.
Sonuçta kimsenin konusu değil elbet.
Sevdiğimin gidişini engellemeyi başaramadım.
Başaramadım …
Bu aylarda şunu da öğrendim,
Sonuçta insanız makine değil, bir “Nasılsın?” diye soran olduğunda seviniyoruz hayatta.
Olmadığında da yalnız hissediyoruz.
“İyi misin Fazıl?” diye soramayacak kadar uzakta olan kişiler gerçekten dost mudur ki?
O kadar uzakta değilim yahu..
WhatsApp :
çat!!
“yeni hayatında bol şans ve mutluluk dilerim”!!!
ne bu ya?
Piyango bileti mi?
Kim bunlar? Ne dostu?
Neymiş “yeni hayatım”?
Ona neymiş?
Nerdeymiş bugüne kadar? diye soruyorum ben de kendime..
Ah zaman ah;
Yaratmak, üretmek, tüm dünyaya koşturmak, sevdiklerine zaman ayıramamanın kederi, “zaman ile sevginin çeliştiği” dönemler olabiliyor, ve her şey için her kes için tüm iyiyi dilememize rağmen başaramıyoruz.
Şansa pek de inanmıyorum.
Mutluluk ise uzaydan inen bir şey değil.
Elde, ektiğim tohum ve fidanlarla büyüttüğüm “bir bahçem” olması benim mutluluğum.
Yanlış mıyım?
Bir iki sahte mesaj ile dost mu olunuyor, dostluk bir emek bir dayanışma içermiyor mu?
Ben bir kurum değilim. İnsanım.
Ah şu maskeleri ah şu maskeleri…
Çok emek verdiğim
Bach dostum ama…
Başardığımız şeyler de var, fotoğrafta gördüğünüz gibi.
Hepimize kalıcı olsun.
Şunu da ekleyeyim bu kayıt ile ilgili; “daha da iyisini yaparım ve yapacağım” (2040’dan önce)
“YENİ HAYATIM” tohumlardır, ekeceğim. Mutluluk sonra gelir…
İçtenlikle.
#fazılsay"