FERAYE TANYOLAÇ, İLGİNÇ AÇIKLAMALAR YAPMAYA DEVAM EDİYOR: AYNI YATAKTA YATABİLİRLER!
Feraye Tanyolaç, Kelebek?e verdiği röportajın ikinci bölümünde de ilginç açıklamalarına devam etti. Hülya Avşar?ın ?Kaya ile aynı yatakta yatıyoruz, tüp bebek yapacağım? şeklindeki sözlerinin kendisini rahatsız etmediğini söyleyen Tanyolaç, ?Aynı yatakta da yatabilirler. Kaya?nın söyledikleri önemli benim için. Kaldı ki bunlar olacaktı. Bu durumda kalkıp bana sarılmasını beklemiyordum? dedi. İşte, Feraye Tanyolaç ile Kaya Çilingiroğlu?nun ilginç açıklamaları...
Aynı yatakta yatabilirler
Hülya Avşar'ın Kaya Bey'le Bebek'te görüntülendiğinizde ne geçti aklınızdan?Feraye Tanyolaç: Artık bitti dedim. Derin bir nefes aldım.
n Ve çok geçmeden beş yıldır birlikte olduğunuz adam boşandı...
Kaya Çilingiroğlu: Boşanmamızın bu yakanlanmayla ilgisi yok. Beş yıldır ayrılmayı düşünüyordum. Fakat ikimiz de bunu beceremiyorduk. Çocuk için dayanmak da bir yere kadar. Bir de onu mahcup etmekten artık utanıyordum. Çünkü o, bu durumu, kimseye karşı hak etmiyordu. Sonunda durumu izah ettim. O da kendi sıkıntılarını dile getirdi. Dostça ayrıldık.
n Ama sizin bir açıklamanız var. Diyorsunuz ki, Feraye olmasaydı boşanmazdım...
K.Ç: Tabii sebeptir yani. Ama asıl sebep Feraye değildir. Evliliğimde yıllardır yürümeyen bir şeyler vardı...
n Feraye Hanım, anlatacak çok şey olmasına rağmen hep sustunuz. Dengeleri korumak için mi?
F.T: Ortaya çıkıp gerçekleri anlatacak durumum yoktu, olmazdı da. Evet, birtakım dengeler var ve o dengeleri doğru tutmak gerekiyordu. Daha fazlasıyla Kaya'yı düşündüğüm için sustum. Yoksa ben çıkan her habere cevap verebilecek durumdayım. Niye vermeyeyim ki? Konuşurdum. Ama olmazdı!
K.Ç: Burada en çok rahatsız olacak kişi Feraye'ydi. Sonuçta ben dönüp evime gidiyordum. O tek başına kalıyordu. Bu incitici bir durumdu tabii. Ama o, asla konuşmadı. Bu beni daha çok etkiledi.
n Hülya Hanım, "Tüp bebek yapacağız, aynı yatakta yatıyoruz" gibi açıklamalar yaptı. Bütün bunlar da kışkırtmadı mı sizi?
F.T: Hayır. Aynı yatakta da yatabilirler. Bütün bunlar beni rahatsız etmiyor. Kaya'nın söyledikleri önemli benim için. Bunlar olacaktı. Bu durumda kalkıp, öteki tarafın da bana kollarını açıp sarılmasını beklemiyordum. Kaya da benim yanımdaydı. Ne yapacaktım, yapacak başka bir şey var mı? Çıkıp bütün bu söylenenlere, "Hayır o öyle değil, böyle" mi diyecektim? Gerek görmedim.
Benim hayattaki duruşum bu. Bu eğer güçlü olmaksa, evet güçlüyüm. Bu olayı yaşadım diye farklı davranamazdım. Kendime güvenim var. Benim herhangi bir konuyla ilgili kompleksim yok.
K.Ç: En fazla o rencide olmasına rağmen, Hülya yine kibar şeyler söyledi.
F.T: Herkes kendi payına düşeni yaşadı. Sen de yaşadın...
K.Ç: İşin bu şekilde ortaya çıkması, bir kadın olarak, hele Türkiye'nin en gözde sanatçısı olarak onu rencide etti. Mağdur olan oydu. Ama ilişkiyi de o noktaya taşıyan oydu. Söylediklerinde onu çok haksız bulmuyorum. Doğru mu, tabii ki doğru değil. Kadınsı duygularla hareket etti. Bu normaldir. Ama sonra her şey çok güzel oldu. Böyle olmalıydı.
n Olmayabilirdi de?
K.Ç: Göz önünde olan bir aileyiz. Bir şey yapmaya kalksak, dünyalarımız paramparça olurdu. Bunu birbirimize yapmamamız gerek. Mesela Hülya, Kaya Bebek'i birkaç kez gördü. Çok da seviyor onu. Geçenlerde Feraye ile yemeğe gittik, bebeği Hülya'ya bıraktık. İki saat o baktı. Feraye, Zehra ile çok ilgileniyor. Birbirlerini çok seviyorlar. Bu ilişkilerin hiçbir zaman yıpranmaması gerek.
n Peki Feraye Hanım siz Hülya Hanım'ın açısından baktığınızda onu anlayabildiniz mi?
F.T: Hülya-Kaya başka, Kaya-Feraye başka bir ikili. İki kişi bir araya geldiğinde bazı şeyler değişebiliyor. O, her şeyi kendini korumak adına yapıyor. Onu anlıyorum. Doğru davranıyor bence. Ayrıca o bu işin tepesinde ve bu işten para kazanıyor.
ÇOCUĞU ALDIRACAKTIM AMA KAYA İSTEMEDİ
n Gelelim Kaya Bebek'e...
K.Ç: Feraye bir gün bana hamile kaldığını söyledi. Ben de ona, "Bizim şartlarımızı biliyorsun. Boşanmışım, bir çocuk var, bunu nasıl dengeleyeceğiz?" diye sordum. O da, "Her şart altında yapalım, bu aşk bebeğidir. Ama istemiyorsan aldıralım" dedi. Ben de bir-iki gün daha düşünelim dedim. İnancım çok kuvvetli olduğu için kürtaj bana yanlış geliyordu. Ve ortak aldığımız bir karar ile bebeği aldırmadık. Çok da memnunum. Uğur getirdi bize.
F.T: Hamile kaldığımı öğrendiğimde çok şaşırdım ama çok da mutlu oldum. Sonra düşündüm. Evlilik yok... Geleceği düşündüm, kafamda bir sonuca varamadım. O yüzden doğurmamaya karar verdim. Ama Kaya engel oldu. Böylece Kaya Bebek dünyaya geldi. O çok tatlı. Ben hep, aşık olduğum adamdan çocuğumun olmasını isterdim. Allah bana verdi. O açıdan çok mutluyum.
n Rahmetli anneniz bu ilişkiyi biliyor muydu? Babanızın bu beraberliğe bakışı nasıl?
F.T: Annem bilmiyordu. O dönem hastalandı. Kısa bir zaman kaldığını biliyorduk. Aramızda sır kalsın istemedim ve hastanede kendisine anlattım. Eğer annem hayatta olsaydı, bunlar olmazdı! Yani annem, evlilik olmadığı için çocuğun olmasına izin vermezdi. Babam ise sevgiye çok inanan birisi. Ve babamın da benim sevgime saygısı var.
n Kaya Bey'in bütün röportajlarında tavrı şu; "Ben böyle birisiyim, işine gelirse." Nasıl tahammül edebiliyorsunuz buna?
F.T: Yani şöyle bir portre çıkıyor ortaya; bir adam var, 'asarım, keserim' diyor. Kadın da, gariban gariban öyle duruyor. Böyle bir şey olabilir mi?
K.Ç: Biz birbirimizi seviyoruz, aşık olmuşuz, devam ediyoruz. Ama bir gün Feraye gelip, "Ben başka bir adama aşık oldum, senin bu huylarını sevmiyorum" deyip gidebilir. Ben de basıp giderim. Yani ben hiçbir zaman tek taraflı konuşmuyorum. Her şey ikimiz için geçerli. Ben niye onu değiştirmeye çalışmıyorum? O da beni değiştirmeye çalışmasın! Aşk yaşarken iyiydi, beraber olduk, evlendik, değişelim. Niye değişelim?
F.T: Zaten kimsenin değiştiği falan yok. Herkes halinden memnun. Bizim, öyle asarım, keserim, giderim gibi bir ilişkimiz yok. Biz, birbirimizi sevdiğimiz için bir aradayız. İtilmişle Kakılmış durumu yok yani.
n Ama Kaya Bey röportajlarında diyor ki, "Feraye'nin bir şey söylemeye hakkı yok!"
F.T: O başlık atılmış ama içeriği o değil. Bir şey söylemeye hakkı yok demek ne demek? İnsan hakları diye bir şey var zaten. Olur mu öyle şey? Kaya şunu söylemeye çalışıyor; "Tabii ki eski karımla, kızım ile görüşeceğim. Bunun tersi olamaz". Zaten ben böyle bir şey söyleyebilir miyim?
K.Ç: Feraye babasıyla görüşecek ben de 'hayır görüşemezsin' diyeceğim. Aynı şey işte.
F.T: Bizim bu anlamda bir problemimiz yok. Ama öyle yansıtılıyor ki, öyle başlıklar atılıyor ki, herkes, "Aaa bu adam ne demiş, bu kız hálá bununla oturuyor" diyor. Hiç alakası yok ama. Ben Kaya'nın beni sevdiğine inandığım için ve Kaya'yı sevdiğim için buradayım. Bu kadar basit.
n Peki Feraye Hanım bugüne kadar Hülya Hanım ile hiç konuştunuz mu?
F.T: Hayır.
n Sizinle ilgili düşüncelerini hep gazetelerden mi okuyorsunuz?
F.T: Evet. Onlar gerçek düşünceleri mi bilmiyorum tabii. Ama kötü bir şey düşündüğünü sanmıyorum.
n Ya sizin Hülya Hanım hakkındaki düşünceleriniz?
F.T: Ben de kötü bir şey düşünmüyorum...
n Sevdiğiniz adam artık hep yanınızda. Bebeğiniz var. Sizin için en büyük mutluluk bu olsa gerek?
F.T: Evet, çok hoşuma gidiyor. Uyurken bile seyrediyorum...
n Hayal gibi mi geliyor?
F.T: Hayır. Daha gerçek ne olabilir ki! Birken, ikiye çıktılar. İki Kaya yan yana uyuyor...
n Şimdi Hülya Hanım'ın da bir ilişkisi var. Ne düşünüyorsunuz Kaya Bey?
K.Ç: Olacak tabii. Hakkıdır. Keşke o ilişkisi uzun sürse.
ZEHRA 'EVLEN' DERSE EVLENİRİM
n Kaya Bey, Feraye Hanım'la evlenmeyecek misiniz?
K.Ç: Bir arkadaşım evlendi... Nikáhta kızı da vardı. O kızın gözyaşlarını görünce çok üzüldüm. O manzara beni evlilikten soğuttu. Zehra 20 yaşına gelir, "Baba Feraye Abla ile evlen" derse, o zaman belki düşünebilirim.
F.T: Ben de istemiyorum. Ben evlenmedim gerçi ama Kaya'nın tecrübelerinden faydalanıyorum.
K.Ç: Evlilik kötü bir şey demek istemiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Ben çok duygusal bir adamımdır. O arkadaşımın kızının yüzü, asla gözümün önünden gitmiyor. Ben kızıma o sahneyi asla yaşatmayacağım. Dediğim gibi Zehra 20 yaşına gelir, evlen derse, o zaman düşünebilirim.
KONUŞMAYA DEĞMEZ
n Hamileliğiniz sırasında Kaya Bey'in çapkınlıkları gündeme geldi. Ne hissettiniz?
F.T: Üstünde konuşmaya değecek bir şey yok. Biz bunları aramızda hallettik.
K.Ç: Herhangi bir kız arkadaşımla bir yerde oturup, bir çay içmeyi özledim. İlla yanımda oturan sevgilim mi olmalı? Herkes bir şey yazıyor. Ondan dolayı ben evli olmak istemiyorum. Akşam eve 6'da gelip, terliklerimi giyip televizyonun başına geçsem, o zaman ben Kaya olmam, Feraye'ye de heyecan veremem. Ben böyle bir adamım.
Feraye Tanyolaç'ın, röportaj sırasında Kaya Çilingiroğlu'nu hayranlıkla dinlemesi dikkat çekti. Gözlerini, sevdiği adamın gözlerinden bir saniye bile ayırmayan genç kadının mutluluğu, her halinden belli oluyordu...
Röportaj: Sema DENKER, Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN